Nobel Tıp Ödülü, insanın kökenleri üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle İsveçli bilim insanı Svante Pääbo’ya verildi.
Bazıları Nobel Tıp Ödülü’nün bir paleogenetikçiye verilmesine şaşırmış olsa da, araştırmacılar uzak atalarımızı anlamanın, modern insan sağlığını açıklamaya yardımcı olduğunu söylüyor – COVID söz konusu olduğunda bile.
Ödül komitesi, Paabo’nun soyu tükenmiş akrabalarımızdan biri olan Neandertallerin genetik kodunu çözümlemek gibi imkansız görünen bir görevi başardığını söyledi. Ayrıca, insan türünün akrabası olduğu daha önce bilinmeyen Denisovalıları keşfetme başarısıyla ödülü almaya hak kazandığı açıklandı.
(İlgili: Gizemli İnsan Türü Denisovalılar Hakkında Her Şey)
Ancak ödül, bazılarının bu alandaki bir öncünün tıpta Nobel’i neden kazandığını merak etmesine yol açmış olabilir. Örneğin, Paabo’nun büyük keşiflerinden biri olan, modern insanın ortalama yüzde iki civarında Neandertal DNA’sına sahip olduğunu bilmenin tıbbi faydası nedir?
Üst üste ikinci yıl, mRNA aşılarının arkasındaki bilim insanları, bahisçilerin favorileri arasındaydı. Ancak geçmişteki araştırmaları ödüllendirme eğiliminde olan Nobeller Paabo’yu seçti.
Analitik şirketi Clarivate’in ISI enstitüsü araştırma başkanı David Pendlebury, “Genetik ve evrim alanındaki bu devrim niteliğindeki araştırma, Fizyoloji veya Tıp Nobel Ödülü tarafından kabul edilebilecek ve tanınması gereken konular arasında yer alıyor.” diyor.
Yeni Nobel ödüllü Svante Paabo, uzun süredir soyu tükenmiş insan akrabalarının genetik bilgilerini yeniden yapılandırmayı amaçlayan paleogenetiğin ve paleogenomiğin babası olarak kabul ediliyor. Ayrıca 10 milyon İsveç kronu (yaklaşık 900.000 dolar) değerinde ödülün de sahibi oldu.
Paabo neleri aydınlattı?
Paabo’nun çalışmaları, insanın evrimsel tarihinde yeryüzüne nasıl yayıldığını keşfetmeye yardımcı oldu. İsveçli genetik bilimcinin çalışmaları, insanlık tarihiyle ilgili diğer akrabalarımızın soyu tükenirken Homo sapiens’in nasıl hayatta kaldığı gibi temel bazı sorulara odaklanıyor.
1990’larda, insanın genetik kodunu çözmeye yönelik araştırmalar hızla devam ediyordu. Ancak bu çalışmalar, bozulmamış DNA’ların yeni örneklerini baz alıyordu. Paabo ise atalarımızdan kalan eski ve bozulmuş genetik materyalle ilgileniyordu. Birçoğu için bu, imkansız bir meydan okumaydı. Ancak Paabo, 40.000 yıllık bir kemik parçasının DNA dizilişini keşfeden ilk bilim insanı oldu.
Nobel komitesi tarafından yapılan açıklamada şu cümleye yer verildi: “Yaşayan tüm insanları, soyu tükenmiş homininlerden ayıran genetik farklılıkları ortaya çıkararak, keşifleri bizi insan yapan eşsiz özelliklerin araştırılması için temel sağlıyor.”
Neandertallerin ve dünyanın farklı yerlerinden insanların DNA’larını kıyaslayan araştırmalar, Neandertallerin Avrupalı ve Asyalı insanlarla daha yakın akraba olduğunu bulmuştu. Bu bize Homo sapiens’in 70.000 yıl önce Afrika’dan göç ettikten sonra Neandertallerle çiftleştiğini anlatıyor.
Ve bugün hala bu genetik mirasın izlerini sürmek mümkün. İnsan DNA’sının yüzde 1 ila 4’ü Neandertal akrabalarımızdan geliyor ve bu vücudumuzun bulaşıcı hastalıklara yanıt verme becerimizi etkiliyor.
(İlgili: Neandertaller DNA’mızda Yaşıyor – Ve Diğer Eski İnsanlar da)
İnsanın kökenleriyle ilgili çalışmalar konusunda sarsıcı bir diğer katkı 2008 yılında gelmişti. Bilim insanları Sibirya’daki Denisova mağarasında 40.000 yaşında bir parmak kemiği buldu. Profesör Paabo, kemikten elde edilen DNA’nın dizilimini gerçekleştirdi ve sonuçlar, o güne kadar bilinmeyen Denisovalılar adlı homininlerin keşfedilmesini sağladı. Ve Homo sapiens’in Denisovalılarla da çiftleştiği anlaşıldı.
Güneydoğu Asya’nın bazı bölümlerinde Denisovalılar’ın genlerinin insanların DNA’sındaki oranı yüzde 6’ya kadar çıkabiliyor. Bu genetik miras, vücudun düşük oksijen seviyeleriyle mücadele etmesine yardımcı oluyor, yüksek enlemlerde hayatta kalmasını sağlıyor ve günümüz Tibetlileri’nde bulunuyor.
Nobel Tıp Ödülü’nü daha önce kimler kazandı?
2020’de, David Julius ve Ardem Patapoutian, insan vücudunun dokunma ve sıcaklığa duyarlılığını anlamayı sağlayan çalışmaları ile,
2019’da, Michael Houghton, Harvey Alter ve Charles Rice, Hepatit C virüsünün keşfi ile,
2018’de, Sir Peter Ratcliffe, William Kaelin ve Gregg Semenza, hücrelerin oksijen seviyelerini nasıl algıladığını ve buna nasıl adapte olduğunu keşfetmeleri ile,
2017’de, James P Allison ve Tasuku Honjo, vücudun kendi savunma sistemiyle kanserle nasıl mücadele edebileceğini keşfetmeleri ile,
2016’da, Jeffrey Hall, Michael Rosbash ve Michael Young, insan bedeninin sirkadiyen ritmini keşfetmeleri ile,
2015’te, Yoshinori Ohsumi, hücrelerin atıkları nasıl geri dönüştürdüğünü keşfetmeleri ile,
2014’te, William C Campbell, Satoshi Ōmura ve Youyou Tu, parazitlere karşı geliştirdikleri ilaç ile.
BBC News. 3 Ekim 2022.
AFP. 3 Ekim 2022.
You must be logged in to post a comment Login