Neolitik Toplu Mezardakilerin Çoğu Erkek ve Akraba Çıktı

Fransa’da 800 yıl boyunca kullanılmış Neolitik mezarlıkta gömülenlerin neredeyse tamamı erkek ve antik DNA’ya göre büyük ölçüde akrabalar.

Fransa’daki toplu mezar alanı aynı Neolitik grup tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmış. C: Henri Duday

Mezar yerinde bulunan insan kalıntıları üzerinde yapılan DNA analizleri, gömülen erkek bireylerin çoğunun bir baba soyunu paylaştığını ortaya çıkardı.

İskeletlerden alınan DNA’nın ortaya koyduğuna göre, Fransa’da bir toplu mezarda 800 yıl boyunca gömülen Neolitik dönem insanlarının çoğu aynı erkek soyuna mensuptu.

Bu sonuçlar, 5.000 yıl önceki topluluklarda baba soyunun sosyal yapıdaki önemini vurguluyor. Araştırmacılar, söz konusu topluluklarda ataerkil bir düzenin hâkim olduğunu belirtiyorlar.

Güney Fransa’daki bir kireçtaşı mağarası olan Aven de la Boucle’de yer alan mezar, çoğu öldüğünde yetişkin olan yaklaşık 75 bireyin kalıntılarını içeriyordu. Araştırmacılar, bu bireylerden 37’sinin genomlarını analiz etti ve kemiklerinin radyokarbon tarihlemesini yaptı. Kemikler mezar alanında dağınık bir şekilde bulunuyordu.

(İlgili: Avrupa’da Neolitik Kadınlar Bağlanıp Diri Diri Gömülmüş)

Araştırmacılar, insanların bu mezara MÖ 3.600 ile MÖ 2.800 yılları arasında tekrar tekrar gömüldüğünü ve mezarlığın yüzde 76’sının erkeklerden oluştuğunu keşfettiler. Bu erkeklerin çoğu, Y kromozomu aracılığıyla erkekler arasında aktarılan G2 adlı aynı baba soyuna mensuptu.

Bu bulgu, sosyal statünün baba soyundan geçtiğini ve bu ilişkinin erkekleri, kadınlardan daha fazla bu mezarlıkta gömülmeye yatkın hale getirdiğini gösteriyor.

Çalışmanın ortak yazarı olan Bordeaux Üniversitesi’nden paleogenetikçi Mélanie Pruvost, “Akrabalık ilişkilerine sahip tüm erkeklerin aynı haplogrubu (G2) taşıdığı düşünüldüğünde, bu bize ataerkil bir sistem hipotezini gündeme getirme olanağı sağladı” diyor.

“Başka bir deyişle, belirli bir erkek soyuna aidiyetin, toplu mezara erişim için belirleyici bir faktör olduğu görülüyor.”

Ancak, birkaç kadının da oraya gömülmüş olması bu durumu tam olarak açıklamıyor. Pruvost, bunun için birkaç olası açıklama öne sürüyor.

“Belki de sadece sınırlı sayıda kadın bireyin toplu mezara dahil edilmesine izin verildi ya da bunu tercih ettiler” Başka bir olasılık da, “Kadın bireylere ait kemiklerin çürüme süreci tamamlandıktan sonra mağaradan özellikle çıkarılıp başka bir yere taşınmış olması” dedi.

“Tarihöncesi gruplarda sıkça olduğu gibi, kadınlar genellikle üreme partnerleriyle yaşamaya gitmek için atalarına ait topluluklarını terk ediyorlardı. Buna ataerkil yerleşim düzeni deniyor” diye ekliyor Pruvost. “Örneğin, bazı kadın bireylerin atalarına ait topluluğa geri dönerek orada gömülmeyi tercih ettiğini hayal edebiliriz.”

Ancak, bu Neolitik grubun neden bu alanı 800 yıl boyunca ölülerini gömmek için seçtiği tam olarak bilinmiyor. Bu bölgenin onlar için anlamlı bir yeri olması mümkün.

“Bu yerin, konumu, özellikleri veya belki de oraya gömülen belirli kişilerle ilgili olarak topluluklar için önemli bir şey temsil ettiğini hayal edebiliriz” diyor Pruvost. “Bu seçimin ardındaki sebeplerin binlerce farklı nedeni olabilir ve arkeolojinin bu nedenleri tam anlamıyla ortaya çıkarması pek olası değil.”

İskelet kalıntılarına ek olarak, araştırmacılar mağarada seramikler ve muhtemelen kefen ya da giysi saklamak için kullanılmış hayvan kemiklerinden yapılmış eşyalar da buldular.


Live Science. 6 Eylül 2024.

Makale: Arzelier, A., De Belvalet, H., Pemonge, M. H., Garberi, P., Binder, D., Duday, H., … & Pruvost, M. (2024). Ancient DNA sheds light on the funerary practices of late Neolithic collective burial in southern France. Proceedings of the Royal Society B, 291(2029), rspb-2024.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login