Neandertaller tek bir olayla veya soykırımla dünyadan yok olmak yerine, modern insan popülasyonunun bir parçası hâline geldi.

Belki de Neandertaller yaklaşık 40.000 yıl önce tek bir yıkıcı olayla ortadan kaybolmadı. Hatta, kesin bir anlamda hiç gerçekten “kaybolmadılar” bile. Yeni bir araştırma, matematiksel modeller kullanarak tarihöncesi insan popülasyonları arasındaki gen akışını inceledi ve Neandertallerin, sık aralıklarla gerçekleşen melezleşme yoluyla etkin biçimde Homo sapiens içine “emildiği” sonucuna vardı.
Yani ne yalnızca rekabetle alt edilip elendiler ne de basitçe yok oldular; aksine, on binlerce yıl boyunca atalarımızla iç içe geçtiler. Kuşaklar ilerledikçe Neandertal DNA’sı insan gen havuzunda giderek seyreldi. Sonunda, sayıca çok daha baskın olan Homo sapiens içinde genetik olarak o kadar asimile oldular ki, ayrı bir soy hattı olarak ayırt edilebilirlikleri kalmadı.
Neandertallerin yok oluşuna dair, daha dramatik ve daha kesin bir sonu resmeden pek çok başka görüş de var. Kimi araştırmacılar, Neandertallerin tarihöncesi bir soykırımla Homo sapiens tarafından öldürüldüğünü, kimileri ise türümüzün kaynak rekabetinde onları aşamalı olarak geride bıraktığını öne sürüyor. Salgınlar ve iklim değişikliği de sıkça suçlanan etkenler arasında.
(İlgili: Neandertaller En Az 64.000 Yıl Önce Mağara Sanatı Yapıyordu)
Bu son çalışma ise, onların ortadan kayboluşunun sanıldığı kadar net ve keskin olmayabileceği fikrini güçlendiriyor; dodo kuşu gibi avlanarak hızla tükenmediler, çok daha yavaş bir süreçte melezleşerek görünmez hâle geldiler.
“Aniden yok oluş yerine, modelimiz, tekrar eden Homo sapiens göç döngülerinin Neandertal genlerinin seyrelmesine yol açtığını; bunun da Neandertallerin ortadan kayboluşunu ve modern insan popülasyonlarında gözlenen Neandertal atalarına ait kalıpları açıklayabileceğini öne sürüyor” diye yazıyor çalışma yazarları.
Araştırmacılar, “Başka etkenler de Neandertallerin gerilemesine katkıda bulunmuş olabilir, sonuçlarımız onların kayboluşunu yönlendiren olası kilit mekanizma olarak genetik karışımı öne çıkarıyor” diye ekliyorlar.
Çok somut bir anlamda, Neandertallerin izleri bugün hâlâ yaşıyor. Sık melezleşme sonucunda, özellikle Avrupa kökenli kişilerde olmak üzere, modern insan topluluklarının genomunda Neandertal genleri aktif durumda. Bu Neandertal DNA’sı, günümüz popülasyonlarında depresyon, kalp krizi ve başka birçok sağlık sorununa yatkınlığı dahi etkileyebiliyor.
Neandertallerin “sonu”, bir türün var olması ya da yok olması’nın ne anlama geldiğini yeniden düşünmeye zorluyor. DNA’ları içimizde yaşamaya ve işlev görmeye devam ediyorsa, gerçekten tamamen yok olduklarını söyleyebilir miyiz?
Tıpkı her tahtası zamanla değiştirilen bir geminin hâlâ aynı gemi olup olmadığı sorusunu doğuran Theseus’un Gemisi gibi, insanlık da belki de atalara ait parçaların nazikçe birbirine karıştığı, katı sınıflandırmalara direnen yamalı bir bütün.
IFL Science. 10 Kasım 2025.
Makale: Amadei, A., Lin, G. & Fattorini, S. (2025). A simple analytical model for Neanderthal disappearance due to genetic dilution by recurrent small-scale immigrations of modern humans. Sci Rep 15, 38593.
You must be logged in to post a comment Login