Muğla/Milas’taki Beçin Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda, Menteşeoğulları Beyliği dönemine tarihlenen binlerce darı tohumu bulundu.
İlk değerlendirmelere göre tohumlar, sırlı kaplarla birlikte, küçük bir çuval izinin de görüldüğü kapalı bir birimde depolanmış durumdaydı ve yaklaşık 600–700 yıl öncesine tarihleniyor.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Kazı başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, iç kalede, 3 No’lu burcun içinde açılan alanda “kabuklarıyla birlikte olağanüstü korunmuş” darı tanelerine ulaştıklarını belirtiyor:
“İlk etapta 14. ila 15. yüzyıla işaret eden bağlamlarda, yoğun bir darı birikimiyle karşılaştık. Türkiye’de arkeolojik kazılarda bu ölçekte darı tohumuna rastlanması bildiğimiz kadarıyla ilk.”
(İlgili: Karaman’da İsa Tasvirli 1.300 Yıllık Ekmekler Bulundu)
Numuneler yaş tayini ve tür doğrulaması için laboratuvarda analiz edilecek; genetik incelemelerle yerel çeşit (milli tohum) potansiyeli de test edilecek.
Depolama, gıda ekonomisi ve “kıtlık tahılı” darı
Darı, Ortaçağ Akdeniz ve Yakın Doğu’da buğday ve arpanın yanında “hızlı olgunlaşan, kuraklığa dayanıklı” bir tahıl olarak kırsal ekonomide kritik yer tutuyordu.
Beçin’de darının, sırlı kaplar ve çuval iziyle birlikte kapalı bir birimde, yaklaşık 5 metre derinlikten gelmesi; tanelerin gıda amaçlı depolandığını ve muhtemelen uzun süreli saklama/kriz yönetimi için ayrıldığını düşündürüyor. Bu bulgu, Menteşe başkentinde gündelik beslenme ve stoklama pratiklerine dair somut bir veri sunuyor.
Bulgunun önemi ne?
Türkiye’deki kazılarda nadiren ele geçen darı, Beçin’de binlerce tane hâlinde, kabuklu ve bütüncül biçimde günümüze ulaşmış durumda. Sırlı kaplar, küçük bir çuval izi ve depo niteliği, tanelerin yerinde ve kasıtlı saklandığını gösteriyor.
Radyokarbon tarihleriyle kesin kronoloji; morfolojik ve genetik analizlerle tür/çeşit ve yerel adaptasyon soruları yanıtlanabilecek. Beçin buluntuları, Anadolu’daki kırsal tahıl stratejilerine dair (ör. buğday–arpa merkezli depolar) literatüre çapraz referans sağlayacak.
Beçin’in çok katmanlı tarihi
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Beçin, Menteşeoğulları’nın 14. yüzyılda başkentiydi. İç kalede Ortaçağ yapılarının yanı sıra, doğu yamaçta Arkaik–Helenistik dönem çöplük dolguları; surların güneydoğusunda Hellenistik bir tapınak izi ve kuzey eteklerde Geometrik/Helenistik nekropol bulguları kentin uzun sürekliliğini gösteriyor.
2007’de kuzeyde açılan bir çukurda Eski Tunç Çağı’na ait bir çocuk mezarı saptanmıştı. Bu katmanlı tarih, darı bulgusunu yalnızca bir tarım verisi olmaktan çıkarıp, kentin ekonomi-politik ritmine yerleştiriyor.
Sofradan Ambarlara
Pektaş, Menteşe dönemi hamamı ve çevresindeki çalışmaların yanı sıra, iç kalede iki farklı noktada arkaik dönemden Ortaçağ’a uzanan zengin bir malzeme yelpazesiyle karşılaştıklarını vurguluyor. Oyun zarlarından sırlı kaplara uzanan buluntulara şimdi darı taneleri eklendi. Bu tablo, Beçin’in yalnızca anıtsal yapılardan ibaret olmadığını; sofrayı, ambara ve pazara bağlayan bir kentsel gıda ağının ipuçlarını taşıdığını gösteriyor.
Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 12 ay kazı programı kapsamında, Prof. Dr. Kadir Pektaş başkanlığında sürüyor. Darı tohumlarına dair arkeobotanik ve genetik analiz sonuçları açıklandıkça, Beçin’in Ortaçağ mutfağına —ve Anadolu’nun iklim dalgalanmalarına uyumlu tahıl stratejilerine— ilişkin resim daha da netleşecek.
You must be logged in to post a comment Login