Dünya çapında beş farklı bölgede, kendilerinden daha ünlü kültürler kadar hayranlık uyandırıcı mirasları olan kültürler bulunuyor.
Antik Yunan, Roma ve Mısır halklarından geriye kalan yazılı kayıtlar, muhteşem mimari eserler ve etkileyici sanat eserleri; bu insanlar hakkında fazlasıyla bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Dünyanın diğer büyük medeniyetlerinden bazılarının izleri Antik Yunan, Roma veya Mısır’ınki kadar çok ya da detaylı olmasa da, etkileri ve başarıları onlarınkinden aşağı kalmıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki beş farklı bölgede, kendilerinden daha ünlü kültürler kadar hayranlık uyandırıcı mirasları olan kültürler bulunuyor. Kendilerine dair çok az yazılı kayıt bulunsa da, arkeolojik kalıntılar bu kültürlerin başarılarının Okyanusya’dan Amerika Kıtalarına, oradan da Afrika’ya dek yarattığı etkiyi açığa çıkarıyor.
Okyanusya’nın Öncüleri
Mısır’daki işçiler piramitleri inşa etmeden önce yetenekli denizciler Pasifik Okyanusu’nun dalgalarında ustalaşıyordu. MÖ 50.000 yılı civarında insanlar, yelkenleri olan basit teknelerle Güneydoğu Asya’dan Avustralya ve Yeni Gine kara kütlesine ve bunun yakınlarındaki adalara göç ettiler.
MÖ 8000 civarında ısınan iklim nedeniyle yükselen denizler, Avustralya ve Yeni Gine’yi birbirinden ayırdı. Kısa bir süre sonra yerli Okyanusyalılar -Avustralya Aborjinleri, Papualılar ve Avustronezyalılardan oluşan bir grup-, Yeni Gine’nin kuzey kıyısı boyunca keşifler ve ticaret yapmaya başladılar.
(İlgili: Efsaneleri ve Etkileyici İnanç Sistemleriyle Aborjinler)
Uskundralı (teknelerde yana yatmayı engellemek için tekneden uzatılan direklere bağlanan, gemi doğrultusuna paralel uzun yüzebilen parça) kanolar içinde açık denizlerde dolaştılar ve başarılı keşif dalgaları sayesinde Pasifik Adalarının birçoğuna yerleştiler. Bazı arkeologlar, bu insanların torunlarının Güney Amerika sahillerine kadar ulaştığını düşünüyor.
Kuzey Avrupa’nın Demircileri
Kelt kültürü MÖ 1000 yılı civarında Orta Avrupa’daki Tuna Nehri’nin yukarısında ortaya çıktı. Keltler, birleşik bir halktan ziyade dilsel ve kültürel özellikleri Roma Öncesi Avrupa’ya yayılmış farklı halklardan oluşuyordu. Birçok tarihçi, bu halkların inançları ile -bazı versiyonları Batı Avrupa’da bugün hala konuşulan- dillerinin ortak olduğunu düşünüyor.
Keltler tam anlamıyla bir yazı sistemi geliştirmediler fakat uğraştıkları zanaat, gelişmelerini sağladı. Orta Doğu’da ortaya çıkmış bir zanaat olan demircilik ile MÖ 750 civarında tanışmaları sayesinde Kelt toplulukları, ticaret ve savaşta üstünlük kazandı.
(İlgili: Geniş Bir Coğrafyada Yaşamış Gizemli Kültür: Keltler Kimdi?)
Kelt kültürü, -Keltlerin Roma hakimiyeti altına girmeden önce yüzyıllarca gelişme gösterdikleri yerlere-günümüz Avrupa ve Fransa’sından Kuzey İspanya ve Britanya Adalarına dek yayıldı.
Mezoamerika’nın Mucitleri
Küçük çiftçi köylerinden meydana gelen ilk karmaşık Mezoamerika uygarlığı, MÖ 1200 yılı civarında Meksika Körfezi boyunca ortaya çıktı. Bu uygarlığın Olmekler adıyla bilinen halkı, ticaret yaptı; yeşim taşı, kemik ve deniz kabuklarına biçim vererek mücevherler oluşturdu; tarihi olayları sembollere dayalı bir yazı sistemi olan piktografi ile kaydetti.
Olmeklerin belki de en önemli başarısı, kauçuğun icadı; “Olmek” ismi, Nahuatl dilinde “kauçuk diyarının yerlileri” anlamına gelen bir kelimeden geliyor. Arkeologlar; Olmeklerin sandaletlerinin tabanlarında, sporlarındaki toplarda ve yapıştırıcı olarak kullandıkları kauçuğu yapmak için yaşadıkları bölgedeki ağaçların öz suyunu çıkardıklarını ve bunu asmaların öz suyu ile karıştırdıklarını gösteren bir dizi eser buldular.
(İlgili: Maya Tarihi, Uygarlığı ve Tanrıları)
Olmekler Orta Meksika’daki “ana kültür”dü ve Meksika Vadisi’ndeki Teotihuacan’ın piramit inşaatçıları da dahil olmak üzere onları takiben birçok uygarlık gelişti. Toltekler 10. yüzyılda iktidara geldi ve bu da 1300’den başlayarak gelişen Azteklere ilham verdi.
Bu Amerikan kültürleri, kendilerine özgü sanat tarzları ve hükümet sistemleri geliştirdiler fakat bu karakteristik özellikler, ilk Avrupalılar yaşadıkları bölgenin sahillerine ayak bastığında altüst oldu.
Kuzey Amerika’nın Mimarları
Amerika Yerlilerinin kültürleri, Avrupalılar kıtaya ulaşmadan önceki yüzyıllarda Kuzey Amerika’da büyüyüp gelişiyordu. Amerika’nın “Çöl Güneybatı” olarak adlandırılan bölgesi ile Mississippi Vadisi’nde yaşayan insanlar, karmaşık kültürler geliştirdiler. Mısır, fasulye, kabak ve diğer mahsullerin yetiştirilmesi, Mississippililerin avlanma ve balık tutma derdinden kurtulmalarını sağladı.
Böylelikle yerleşik hayata geçtikten sonra devasa toprak höyükleri ile kolayca fark edilebilen Etowah (Georgia), Moundville (Alabama), Cahokia (Illinois) gibi büyüyen şehirler inşa ettiler. Günümüzde Dört Köşe olarak adlandırılan ve Utah’ın güneydoğu köşesi, Colorado’nun güneybatı köşesi, New Mexico’nun kuzeybatı köşesi ve Arizona’nın kuzeydoğu köşesinin kesişiminde yer alan bölgedeki arkeolojik alanlarda, Pueblo yerlilerinin eskiden “Anasaziler” olarak anılan ataları yüzlerce yıl boyunca uçurum kenarında incelikle işlenmiş konutlarda ve çok katlı kerpiç apartmanlarda yaşadılar.
Batı Afrika’nın Tacirleri
Orta Çağ’da Trans-Sahra ticaret yolları, Batı Afrika’nın altın ve fil dişi zenginlikleri ile Müslüman tüccarları birbirine bağlıyordu; bu sayede birkaç güçlü ticaret krallığı ortaya çıktı. Bunların arasında, Djenné ve Timbuktu gibi ticaret merkezlerini kapsayan engin bir bölgeye hükmeden hırslı Prens Sundiata tarafından 13. yüzyılda kurulan Mali İmparatorluğu da yer alıyordu.
Berberi istilacılar, 1400’lü yıllarda Timbuktu’nun yönetimini ele geçirdi fakat bu yönetim, Songhai İmparatorluğu tarafından devrildi. Bölgenin zenginliklerinin kontrolünü kazanan Songhai halkının refah düzeyi, 1591 yılında Faslı güçler tarafından alaşağı edilene dek yükselmeye devam etti.
National Geographic. 26 Nisan 2022.
You must be logged in to post a comment Login