Sakinleri tarafından Rapa Nui olarak da bilinen Paskalya Adası, Moai denilen insan figürlü taş heykelleriyle ünlü.
MS 1000’lerden 17. yüzyılın ikinci yarısına kadar yapılmış yaklaşık 900 moai bulunuyor. Bunlardan bitmiş halde bulunanların en uzunu 10 metre ve 86 ton ağırlığında. Yalnızca 14 moai bazalttan yapılmışken, geri kalanı adanın daha yumuşak volkanik tüfünden oyulmuş.
Kesin anlamı ve amaçları tam olarak bilinmese de, birkaç teori bulunuyor. Teorilerden biri, Moai’lerin muhtemelen ata figürlerini temsil etmesi ve topluluklar için bir odak noktası oluşturan ritüel etkinliklerle bağlantılı olmasıydı. Heykeller genellikle platformlar olan ahu’nun üzerine yerleştirilmiş ve denize karşı sırtlarını dönmüş şekilde konumlandırılmışlardı. Teorilerden bir diğerine göre, halk bu heykellerin tarımda bereketi sağladığına ve dolayısıyla kritik durumdaki yiyecek kaynaklarını artırdıklarına inanıyorlardı. Son araştırmalara göre ise, bu heykeller tatlı su kaynaklarının nerede bulunduğunu göstermenin de bir yolu olabilir.
Heykellerin nasıl yapıldığı ve taşındığı uzun süre gizemini korumuş olsa da, arkeologlar ve araştırmacılar, büyük olasılıkla ağaç kızakları ve halatlar kullanılarak taşındıklarını düşünüyorlar.
Rapa Nui halkının tarihindeki en büyük gizemlerden biri, adanın nüfusunun ve kültürünün nasıl çöktüğü. Teoriler arasında çevresel tahribat, kaynakların tükenmesi, savaşlar ve Avrupalıların getirdiği hastalıklar yer alıyor.
Bugün, dünya çapında büyük ilgi çeken Moai heykelleri ve Paskalya Adası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
You must be logged in to post a comment Login