Mısır’da Altın Madencilerine Takılan Prangalar Bulundu

Antik Mısırlılar altına büyük bir tutku duyuyordu ve görünüşe göre bu değerli metal uğruna insan acısını göze almaktan çekinmiyorlardı.

Oda 44.15’in zeminindeki demir zincirler. C: B. Redon

2.300 yıllık bir altın madeninde yapılan yeni keşifler, bazı işçilerin ayak bileklerine bağlanan ağır demir prangalarla çalıştırılmış olabileceğini ortaya koydu. Bu bulgular, Mısır İmparatorluğu’nun üzerine inşa edildiği acımasız çalışma koşullarını gözler önüne seriyor.

Yeni bir araştırmada bu rahatsız edici keşfi anlatan tarihçi ve arkeolog Bérangère Redon, altın madenciliğinin Büyük İskender’in Mısır’ı fethettiği MÖ 332’den sonra başlayan Ptolemaios Dönemi’nde büyük bir patlama yaşadığını açıklıyor. Mısır’ın en uzun süren ve son hanedanı olan bu dönem, İskender’in güvenilir generallerinden biri olan I. Ptolemaios’un yönetimiyle başladı ve krallık genelinde 40’tan fazla yeni altın madeni açıldı.

(İlgili: Zincirlenmiş İskelet, Roma Britanya’sındaki Köleliği Yansıtıyor)

Redon, bu dönemde altına duyulan ihtiyacı şöyle açıklıyor:

“I. Ptolemaios tarafından kurulan yeni hanedan, Akdeniz’deki askeri seferlerini finanse etmek, yurtdışındaki prestij projelerini desteklemek ve İskenderiye’de gücünü ve zenginliğini yansıtan anıtsal yapılar inşa etmek için altına ihtiyaç duyuyordu.”

Oda 44.15’ten tam bir demir pranga seti. C: M. Kačičnik, Institut français d’archéologie orientale.

Ghozza’daki Altın Madeni ve İşçilerin Koşulları

Bu döneme ait en kuzeydeki altın madeni Ghozza’da bulunuyor ve MÖ 3. yüzyılın ikinci yarısında işletiliyordu. Madende yapılan kazılarda üzerinde madencilerin ücret aldığına dair yazıtlar bulunan yüzlerce çömlek parçası (ostrakon) keşfedildi.

Ayrıca işçilerin yaşadığı köyde korunaklı binaların bulunmaması, bu madende çalışanların büyük çoğunluğunun muhtemelen köle değil, özgür işçiler olduğunu düşündürüyor.

Ancak Ocak 2023’te köyde keşfedilen iki set demir pranga, bu “özgür işçi” tablosunu sarsan başka bir gerçeği ortaya çıkardı.

Bulunan ilk set yedi ayak halkası ve iki zincir halkasından oluşurken, ikinci set dört bağlantı ve iki pranga halkasının parçalarından meydana geliyor.

Redon, bu zincirlerin hayvanları bağlamak için değil, insanları kısıtlamak için tasarlandığını belirterek şunları yazıyor:

“Bu prangalar hayvanları kontrol etmek için kullanılmamıştı, çünkü o amaçla genellikle ip bağları tercih edilirdi. Bunlar insan kullanımı için tasarlanmıştı. Onlarla yürümek son derece yavaş ve yorucu olurdu, özellikle de ağırlıkları göz önüne alındığında.”

Napoli’de bulunan, MÖ 490-480’e tarihlenen, çapı 195 mm olan bir kylix üzerinde zincirlenmiş bir adamın görüntüsü. C: National Museum of Antiquities

Antik Mısır’da Zorla Çalıştırma

Bu kadar korkunç bir gerçeğin ortaya çıkması aslında şaşırtıcı değil, çünkü Antik Mısır’da zorla çalıştırma oldukça yaygındı. MÖ 2. yüzyılda yaşayan tarihçi Agatharchides gibi kaynaklar, altın madenciliğinde mahkumların nasıl çalıştırıldığını detaylı şekilde anlatıyor. Agatharchides şöyle yazıyor:

“Bu şekilde mahkum edilenler – ve bunların sayısı çok fazla – ayaklarından bağlıdır ve hem gündüz hem de gece boyunca hiç durmaksızın çalışırlar.”

Bu açıklama, Ghozza’daki bazı madencilerin özgür işçiler olabileceğini ancak Ptolemaios hanedanına altın sağlayan birçok işçinin oldukça ağır şartlarda çalıştırıldığını gösteriyor.

Redon, makalesinde şu ifadeye yer veriyor:

“Mısır’ın zenginliği ve Doğu Çölü’nün görkemli dağlarının ardında bir sömürü tarihi yatıyor. Bu madenlerden çıkarılan altın, Mısır hükümdarlarının ihtişamlı projelerini finanse etti, ancak bunun bedeli büyük bir insan acısıydı.”


IFL Science. 14 Mart 2025.

Makale: Redon, B. (2025). Iron shackles from the Ptolemaic gold mines of Ghozza (Egypt, Eastern Desert). Antiquity, 1–7.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login