Mısır’da 3.000 Yıllık Koç Başlı Sfenks Bulundu

Mısır’da 3.000 yıldan daha uzun bir süre önce kumtaşından oyulmuş koç başlı bir sfenks bulundu.

İşçiler, Gebel el-Silsila’nın Nil tarafındaki taş ocağındaki büyük bir “kriosfenksi”(koç başlı bir sfenks) ortaya çıkarmak için bir hendek kazıyor. C: The Gebel el-Silsila Project

Asvan yakınlarındaki Gebel el-Silsila antik taş ocağında kazı yapan arkeologlar ve işçiler, Roma döneminde açılmış derin bir taş ocağı çukurunda 3,5 metre boyutunda sfenks ortaya çıkardı.

Sfenks, eski bir oymacılık atölyesinde duruyordu; burada, üzerinde hiyeroglifler olan yüzlerce taş parçası vardı. Ayrıca bir zamanlar sfenksi taçlandıran dolanmış bir kobra oyması da vardı.

Arkeolog ve Gebel el-Silsila kazı başkanı Maria Nilsson, “Heykelin taş ocağındaki varlığı gizemli bir şey, ancak iptal edilmiş bir emir olabilir. diyor.

(Mısır Piramitleri Nasıl İnşa Edildi?)

Kanıtlar, bu sfenksin firavun III Amonhotep’in (Tutankamon’un büyükbabası) saltanatının sonlarına doğru oyulduğunu gösteriyor. Firavun öldüğünde, yapılmasını emrettiği heykeller terk edilerek bırakılmış olabilir.

Antik oymalar

Gebel el-Silsila bölgesi Nil nehrinin kıyısında yer alıyor. Burası bir zamanlar bir taş ocağıydı, ancak son zamanlarda yapılan kazılar, buranın aynı zamanda taş ocağı işçileri ve aileleri için de ev olduğunu ortaya koydu.

Arkeologlar bu bölgede, erkekler, kadınlar ve çocuklar için yapılmış bir nekropol, yani antik mezarlık buldu. Araştırmacılar ayrıca, varlıklı memurların oyulmuş heykellerini ve insan kalıntılarıyla dolu bir yağmalanmamış bir mezar buldu.

Koç başlı sfenks’in kafası (en üst kısmı eksik) Gebel el-Silsila’da ortaya çıkmış. C: The Gebel el-Silsila Project

Yeni bulunan sfenks, bir kriosfenks veya bir koç başlı sfenks (Mısır’da bulunan daha ünlü insan başlı sfenks için tam terim “androsfenks”).

Sfenks’in başının kırılmış tepesi, antik çağlardan beri onu kaplayan molozdan çıktı. Kazıda çalışan işçiler, geçen seneden başlayarak, tüm heykeli kaidesine kadar açığa çıkarmak için tonlarca moloz kazdı.

Heykelin dibinde, uraeus olarak bilinen ve kraliyet sembolü olan kırılmış bir kobra oyması buldu. Burada ayrıca, çırakların tecrübe için oymuş olabileceği küçük bir “bebek sfenks” bulundu.

Heykellerin çevresinde, küçük demir talaşları ve çok ince kumtaşı yongalar vardı.

Terk edilmiş sfenks

Araştırma ekibi, sfenksin yakınında III. Amenhotep’in yıkılmış “naos” ya da tapınağından yüzlerce parça buldu. IV. Thutmose oğlu olan bu firavun, Mısır’ı Yeni Krallık döneminde, MÖ 1390’lardan, MÖ 1350’ye kadar yönetti.

Yapının kalıntıları arasında taş ocağının açıldığı döneme ait, kırmızı hardalla yazılmış büyük bir taş parçası bulundu. Şu anda epigraflar bu metnin tercümesi için çalışıyor.

(Kutsal Sır: Fotoğrafçıların Sfenks Takıntısı)

Masif sfenks, 10 ton ağırlığındaki bir kumtaşı bloğundan oyulmuştu. Söz konusu sfenks, Luksor’dan çok uzakta olmayan bir yer olan Karnak’taki Khonsu Tapınağı’nda bulunan bir sfenksin, bitmemiş versiyonu gibi görünüyor.

Sfenksin taş ocağında terk edilmesinin açık bir nedeni yok. Önünde ince bir çatlak var, ancak hasarın bu kadar büyük bir heykeli terk edecek kadar kötü olması pek mümkün değil. Dolayısıyla III. Amenhotep öldüğünde ve oğlu tahtı devraldığında, eski firavunun çalışma projelerinin durdurulmuş olması mümkün.

Nilsson, “Düşündüğümüz ihtimallerden biri de, hükümdarlıktaki değişiklik nedeniyle bunun yarım bırakılıp bırakılmadığı.” diyor.

Keşif, National Geographic film ekibi tarafından belgelendi ve “Mısır’ın Kayıp Hazineleri” dizisinin 5. bölümünde yer aldı.

Yeni sfenks etrafındaki taş ocağı molozunu kazmak için çalışmalar devam ediyor. Molozlar, heykelin yaratılışına kadar uzanan tabakanın üstünde yaklaşık 3.5 metre kalınlığında.


Live Science. 27 Şubat 2019.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login