Aborjinler dünyada aralıksız olarak yaşayan en eski kültür, ancak iletişimlerinin temel taşlarından olan mesaj çubukları bugün hala anlaşılamıyor.
Yine de bu çubuklar, Aborjin haklarının güçlü bir sembolü olarak hala kullanılan bir gelenek. Mesaj çubukları, üzerinde bir dizi kazınmış sembol, desen veya çizim bulunan, tipik olarak 10 ila 30 cm arasında değişen uzunlukta masif ahşap parçaları. Genellikle silindirik ya da düzleştirilmiş şekillerde oluyorlar.
Amaçları eski bir telgraf gibi, farklı Aborjin ulusları ve klanları arasında uzun mesafeler boyunca mesaj ve haber iletmek. Bunlar, komşu bir kabileye ulaştırmak için yüzlerce kilometre yürüyebilen haberciler tarafından topluluktan topluluğa iletiliyordu. Haberci oraya vardığında, çubuğun üzerindeki farklı desen ve işaretlere atıfta bulunarak mesajı sözlü olarak okuyordu.
Bu mesaj bir davet, bir savaş ilanı ya da bir ölüm haberi olabilirdi. Tipik olarak, komşu grupları bir buluşma için çağıran bir eylem çağrısıydı. Mesaj değiştirilebilir ve geliştirilebiliyordu. Halka açık bir defter gibi, insanlar bunu bir sonraki topluluğa aktarmadan veya ilk gönderene iade etmeden önce genellikle çubuğa bilgi eklerdi.
(İlgili: Aborjinlerin Sözlü Hikayeleri 10.000 Yıl Önceye Dayanıyor)
Joys of Museums’a göre, Melbourne bölgesindeki Wurundjeri halkı hakkında yazan Avustralyalı bir antropolog, “Bir mesaj çubuğu hazırlayan en yaşlı adam, çubuğu en yakınındaki yaşlı adama verir, o da çubuğu inceler ve gerekirse başka işaretler ekler… Son olarak, çubuk orada bulunan yaşlı adamların birinden diğerine geçerek haberciye verilir.” diyor.
Bununla birlikte, sembol ve desenlerinin çoğunun kesin anlamı, özellikle de üzerlerinde modern araştırma yapılmaması nedeniyle tam olarak anlaşılamadı.
Avustralya’daki New England Üniversitesi’nde dilbilimsel antropolog olan Dr. Piers Kelly’nin mesaj çubukları üzerine yaptığı bir çalışmada, “Mesaj çubuklarının resmi antropolojik incelemelere konu olması ancak 1880’lerin sonlarında, uygulamanın zaten büyük bir değişim içinde olduğu bir dönemde gerçekleşti. 20. yüzyılda ve sonrasında çok az orijinal araştırma yayınlandı.” diyor.
“Sonuç olarak, Avustralya mesaj çubuklarının tarihi, işlevi ve önemiyle ilgili birçok konu bugüne kadar ya ele alınmadı ya da çözülemedi.”
Dr. Kelly, Avrupa’nın Avustralya’yı sömürgeleştirmesinin bu eşsiz iletişim sistemine yıkıcı bir darbe vurduğunu açıklıyor. Sömürge sınırları, 18 ve 19. yüzyıllarda genellikle fiziksel güç ve şiddet yoluyla genişledikçe, kabileler arası ağlar kesintiye uğradı. Aborjinlerin hareketleri etkin bir şekilde kısıtlanarak bu tür uzun mesafeli iletişim neredeyse imkansız hale geldi.
Dahası, bazı sömürgeci etnograflar başlangıçta mesaj çubuklarını yazılı bir dile doğru atılan ilk ilkel adım ya da ilkel hiyeroglifler olarak değerlendirmişlerdi. Diğerleri ise eserleri alıp müze koleksiyonlarına yerleştirerek amaçlarından ve anlamlarından soyutladılar.
Ancak mesaj çubukları geleneği bugün hala varlığını sürdürüyor. 2020 yılında yeni atanan senatör Lidia Thorpe, Avustralya parlamento salonuna yumruğunu kaldırarak ve üzerinde 441 boyalı işaret bulunan büyük bir mesaj çubuğu taşıyarak girdi. Avustralya Aborjinlerine yönelik baskının cesur bir ifadesi olarak bu çizgiler, 1991’den bu yana polis gözetiminde ölen yerlilerden her bir kişiyi simgeliyordu.
IFL Science. 18 Ağustos 2023.
You must be logged in to post a comment Login