Mersin’de Helenistik Döneme Ait Anıtsal Bir Yapı Bulundu

Mersin’deki Soli Pompeipolis Antik Kenti’nde, Yunan şair Aratos’un mezarının yanında, Helenistik döneme ait anıtsal bir yapı bulundu.

Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığında 10 kişilik bir ekip tarafından yürütülen arkeolojik kazılarda bu sezon, ünlü gök bilimci ve şair Aratos’un anıtsal mezarının bulunduğu alanda araştırma yapıldı.

Bu kazı sezonunda araştırmacılar, antik kent ve liman arasındaki ilişkiyi eş zamanlı kazılar yaparak ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

(İlgili: Mersin’de Aratos’a Ait Olduğu Düşünülen Anıt Mezar İnceleniyor)

Yapılan çalışmalarda Aratos’un anıtsal mezarının mimarisi ortaya çıkartıldı ve restorasyona hazır hale getirildi. Restorasyon projesi tamamlandıktan sonra Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne sunulacak. Proje kuruldan geçerse Aratos’un anıtsal mezarı restore edilecek.

Başka bir anıtsal mezar olabilir

Ekip aynı zamanda Aratos’un anıtsal mezarının ön tarafında, daha erken döneme ait bir Helenistik yapı kalıntısını ortaya çıkardı. Gelecek yıllarda bu yapının açığa çıkarılıp ne amaçla kullanıldığının anlaşılması bekleniyor.

Söz konusu Helenistik kalıntılar, anıtsal bir yapıya ait. Deniz seviyesinin beş metre üstünde yer alıyor. Yapı kalıntıları yer altına kadar gidiyor. Bu alan, Aratos’un anıtsal mezarının altındaki Helenistik döneme ait bir kutsal alan veya başka bir mezar kalıntısı da olabilir.

Prof. Dr. Remzi Yağcı, bunun çok heyecan verici bir bulgu olduğunu belirtiyor ve “Önümüzdeki kazı çalışmalarında bu yapının gerçek niteliği öğrenilebilir. Aratos’un anıtsal mezarı önündeki Helenistik mimariyi açığa çıkararak önemli bulgular elde etmeyi planlıyoruz.” diyor.

Şair ve Gökbilimci Aratos

MÖ 315 ila 245 yılları arasında yaşayan Antik Yunan şair Aratos, en çok astronomi konulu şiiri Phaenomena ile biliniyor. Aratos, Makedonya Kralı II. Antigonus Gonatas ve Suriye Kralı I. Antiochus’un saraylarında ikamet ediyordu. Didaktik bir şiir olan Phaenomena, onun tamamen günümüze ulaşan tek eseri olma özelliğini taşıyor.

Zamanın en önemli bilimsel eserlerinden olan ‘Phainomena-Gök Olayları’ Romalılarca sevilmiş ve Cicero, daha sonra da Caesar Germanicus tarafından Latinceye çevrilmişti. Phainomena kendisinden sonraki gökbilimcilerin temel başvuru kaynağı oldu. Gözlemlere dayalı zamanı ölçme ve hava tahminleri üzerine yazılan eser özellikle gemiciler tarafından kullanılmaktaydı. Aratos, eserinde o zamana kadar bilinen 48 takım yıldızı listelerken çizimlerini yapmış ve onları şiirsel bir dil kullanarak tanımlamıştı.