Malatya’daki Arslantepe’de 6.400 Yıllık Dev Fırın Bulundu

Anadolu’da ilk şehir-devletin kurulduğu yer olan Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nde, yaklaşık MÖ 4.400’e tarihlenen büyük bir fırın bulundu.

Arslantepe Höyüğünde ortaya çıkarılan fırın MÖ 4.400 ila 4.200 yıllarına tarihleniyor.

Duvarlarına renkli figürler işlenmiş kerpiçten sarayı, 5.500 yıllık tapınağı, kılıç ve mızraklarıyla bilinen ve 2014’te Dünya Miras Geçici Listesi’ne giren Arslantepe Höyüğü, 2021 yılında kalıcı listeye dahil edildi. Milattan önce 5.000’li yıllara dayanan Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı’na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititlerden Roma ve Bizans’a kadar pek çok medeniyetin izlerini barındırıyor.

Geçmiş yıllardaki kazılarda, Geç Hitit dönemine ait, girişinde aslan heykelleri ve devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, yağmur drenaj hattı gibi altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2.000’den fazla mühürle, Anadolu’da “ilk şehir devleti”nin yapıları ortaya çıkarıldı.

Duvarlarında gücün tasvir edildiği renkli figürler ve işlenmiş rölyef levhalarla erken devlet sisteminin izlerini barındıran Arslantepe’de, Mezopotamya ile benzerlik gösteren çok sayıda çanak ve çömlekler de kazılardan çıkan eserler arasında yer alıyor.

(Arslantepe’deki 5.000 Yıllık Küp Mezar Müzede Sergileniyor)

Fırat Nehri’nin batı kıyısında, Malatya’nın Battalgazi ilçesinde yer alan Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde binlerce yıl boyunca insanlara ev sahipliği yaptı.

2024 yılı kazı sezonunda ise höyükte yapılan çalışmalar sırasında, MÖ 4.400 ila MÖ 4.200 yıllarına tarihlenen büyük bir fırın ortaya çıkarıldı.

Arslantepe Höyüğündeki fırının, kalabalıklar tarafından kullanıldığı düşünülüyor.

Höyüğün batı kısmında bulunan yaklaşık iki metrelik fırın, Geç Kalkolitik olarak adlandırılan bir dönemde inşa edilmişti.

Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, bölgede iki ve üç odalı evler ve içinde fırın bulduklarını söylüyor.

Restelli, “Çok güzel bir fırın, durumu çok iyi, çok büyük, iki metreden fazla. Fırın yemek pişirmek için. Farklı ailelerin bu fırını kullandıklarını düşünüyoruz. Tek bir ev için değil belki akrabalar beraber kullandı, gerçekten çok büyük fırın, bir aile için normal değil.” diyor.

Geç Kalkolitik döneme ait tabakalarda, MÖ 3.600’lü yıllara ait mühürler de bulundu. Mühürlerden bir tanesi kırmızı taştan, diğeri ise kemikten yapılmış. Araştırmacılar höyükte normalde mühür baskıları bulduklarını ama bu sefer nadir olarak mühür bulduklarını söylüyor.

Höyükte aynı zamanda geçtiğimiz yıl ortaya çıkartılan Orta Çağ’a ait mezarlarda da kazılar devam ediyor. Araştırmacılar bu mezarlarda bilezik, küpe ve boncuk gibi birçok esere rastladı.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login