Mağaralardaki El Resimlerinde Parmaklar Neden Eksik?

Dünya çapındaki mağara resimlerinden elde edilen kanıtlar, tanrıları yatıştırmak için parmakların ritüelistik olarak kesildiğini gösteriyor.

Cosquer mağarasındaki birkaç şablonun, parmakları eksik olan eller ile yapılmış olduğu görülüyor.

Paleolitik mağara sanata dair yeni bir yoruma göre, tarihöncesi çağlarda dini ritüeller sırasında erkek ve kadınların parmakları kasıtlı olarak kesilmiş olabilir.

European Society for Human Evolution’ın yakın tarihli bir toplantısında sunulan bir makalede araştırmacılar, Fransa ve İspanya’da el şablonlarını tasvir eden 25.000 yıllık tablolara dikkat çekiyor. Bu şablonların 200’den fazlasında ellerde en az bir parmak eksik. Bazılarında yalnızca tek bir parmağın üst kısmı eksik; diğerlerinde ise birkaç parmak eksik.

Daha önce bu parmakların eksikliği, mağara resmi yaratıcılarının sanatsal yorumuna veya eski insanların kangren dahil gerçek hayattaki tıbbi sorunlarına atfediliyordu. Ancak Simon Fraser Üniversitesi’nden arkeolog Prof Mark Collard liderliğindeki bilim insanları, gerçeğin çok daha korkunç olabileceğini söylüyor.

(İlgili: Mağaralardaki El İzlerinin Önemli Bir Kısmı Çocuklara Ait Çıktı)

Collard, “Bu insanların doğaüstü varlıklardan yardım almayı amaçlayan ritüellerde parmaklarının kasıtlı olarak kesildiğine dair ikna edici kanıtlar var.” diyor.

“Bu alışkanlık bir zamana ya da yere özgü de değildi. Günümüzde pek çok toplum parmakların kesilmesini teşvik ediyor ve bunu tarih boyunca da yapmışlardı.”

Collard, Yeni Gine Dağlık Bölgesi’ndeki Dani halkından örnek veriyor. “Oradaki kadınların, oğulları veya kızları da dahil olmak üzere sevdiklerinin ölümünün ardından bazen bir veya daha fazla parmağı kesiliyor. İlgili inanç sistemleri farklı olsa da, Avrupalıların Paleolitik çağda da aynı şeyi yaptığına inanıyoruz. Bunun mutlaka rutin olmayan ancak tarih boyunca çeşitli zamanlarda meydana gelen bir uygulama olduğuna inanıyoruz.”

Cosquer mağarasından bir el şablonu.

Collard ve meslektaşları parmak amputasyonu tezlerini ilk olarak birkaç yıl önce yayınladılar ancak parmak amputasyonunun ilgili insanlar için felaket olacağını savunan diğer bilim insanları tarafından eleştirildiler. Gelen eleştirilere göre, elleri tam olarak çalışmayan kadın ve erkekler, bin yıl önce hüküm süren zorlu koşullarla baş edemezdi.

O zamandan bu yana, doktora öğrencisi Brea McCauley ile birlikte çalışan Collard, amputasyon tezini destekleyecek daha fazla veri topladı. Avrupa Topluluğu konferansında sunulan bir makalede, son araştırmalarının, tanrıları yatıştırmak için parmakların kesilmesinin Fransa ve İspanya’daki mağaralardaki el resimlerini açıkladığı konusunda daha da ikna edici kanıtlar sağladığını söylediler.

Paleolitik mağaralardaki el resimleri iki türe ayrılıyor: baskılar ve şablonlar. İlkinde, bir kişi elini pigmente batırıp sonra onu duvara bastırarak bir el izi oluşturuyordu. Şablonlar ise, bir elin duvara konulması ve ardından bir siluet oluşturmak için üzerine pigment uygulanmasıyla oluşturuluyordu.

Her iki türde de dört ana mekândaki duvar resimleri arasında eksik parmaklı eller bulundu; İspanya’da Maltravieso ve Fuente del Trucho mağaraları ve Fransa’da Gargas ve Cosquer mağaraları. Marsilya yakınlarındaki Cosquer mağaraları, en son 1985 yılında tüplü dalgıç Henri Cosquer tarafından keşfedilen mağaralardı.

Ekip, başka toplumlarda parmak amputasyonunun kanıtlarını bulmak için başka yerlere baktı ve bunun uygulandığı 100’den fazla örnek buldu. “Bu uygulama açıkça bağımsız olarak birçok kez icat edildi. Ve bu, yakın zamandaki bazı avcı-toplayıcı topluluklar tarafından da yapılıyordu, dolayısıyla Gargas ve diğer mağaralardaki grupların da bu uygulamayı yapıyor olması mümkün.”

Araştırmacılar ayrıca örneklerin Avrupa ile sınırlı olmadığını da ekliyorlar. Afrika’da dört, Avustralya’da üç, Kuzey Amerika’da dokuz, Güney Asya’da beş ve Güneydoğu Asya’da bir bölgede parmak amputasyonuna ilişkin kanıtlar bulunuyor.

“Bu kendine zarar verme biçimi, yerleşimin olduğu tüm kıtalardaki gruplar tarafından uygulanıyor. Daha da önemlisi, Dani halkı gibi kültürlerin davranışlarında da görebileceğimiz gibi, bugün de hâlâ uygulanıyor.”

Collard, Mauritius’ta ve diğer yerlerde hâlâ uygulanan ateşte yürümek, şişle yüz delmek ve kişinin ağır zincirleri arkadan çekebilmesi için deriye kanca takmak gibi ritüellere dikkat çekiyor.

“İnsanların bu tür ritüellerden geçtikten sonra diğer grup üyeleriyle işbirliği yapma olasılıkları artıyor. Parmakların kesilmesi bu tür ritüellerin daha aşırı bir versiyonu olabilir.”


The Guardian. 23 Aralık 2023.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login