Güçlü kadın firavun Hatşepsut’u onurlandıran bir tapınakta keşfedilen eski Mısır çöp çukuru, doğurganlık tanrıçasına adanan adaklarla dolu.
Arkeologlar beklenmedik bir şekilde çöp yığınını Luksor yakınlarındaki Deir el-Bahari’deki Hatşepsut Tapınağı’nda yer alan 3.500 yıllık Hathor kült kompleksi içindeki bir mezarda buldular.
Arkeologlar beklenmedik bir şekilde çöp yığınını, Luksor yakınlarındaki Deir el-Bahari’ de yer alan Hatşepsut Tapınağı’nın içinde üç tapınaklı bir kompleks olan 3.500 yıllık Hathor kült kompleksi içindeki bir mezarda buldular.
(Antik Mısır: Tarihi, Hanedanları, Dini ve Yazısı)
Çöplük, erken Orta Krallık mezarında gizlenmiş olsa da, çöplükteki eserlerin çoğu, milattan önce 16. yüzyıldan milattan önce 11. yüzyıla kadar hüküm süren 18., 19. ve 20. hanedanları içeren Yeni Krallık dönemine kadar uzanıyor.
Bu eserlerin çoğu, eski Mısır’da insanların doğurganlık tanrıçası Hathor’a adadıkları, tanrılar, dini liderler veya kuruluşlar için kasıtlı olarak bırakılan heykelcikler gibi özel nesneler olan adaklardan oluşuyor.
Deir el-Bahari’deki Hatşepsut Tapınağı’na Polonya-Mısır Arkeoloji ve Koruma Misyonu direktörü Patryk Chudzik, “Mezarda keşfedilen Hathor’a adanan adaklar, Hatşepsut tapınağının bu kısmının ibadet için kullanılmadığını, tersine çöp atma alanı olarak görüldüğünü gösteriyor.” diyor.
Kadın hükümdar Hatşepsut, sık sık Hathor’a başvururdu, bu yüzden tapınakta tanrıçaya adanmış bir bölümün olması şaşırtıcı değil.
Chudzik’in ekibi, Hathor kült kompleksini araştırırken ve özellikle Hathor Tapınağı’nın halka açılması için koruma ve restorasyon çalışmalarını sürdürürken, 2021 baharında çöp yığınıyla birlikte Orta Krallık mezarını keşfetti.
Chudzik, “Onu bulduğumuzda, mezar kaya molozlarıyla doluydu, ayrıca erken Orta Krallık’tan çok sayıda eser, Yeni Krallık’tan Hathor’a adak teklifleri ve 20. hanedanın sonlarına ait bir mezarın kalıntılarıyla doluydu.” diyor. Hathor’a adanan sunulardan en eski malzemeler 18. hanedana tarihlenirken, diğerleri 19. ve 20. hanedan firavunlarının saltanatı sırasında yapılmıştı.
Çöp çukuru oldukça büyüktü. Birikinti, en yüksek noktası 0,5 metre olacak şekilde mezarın yaklaşık 15 metre uzunluğundaki koridorunu dolduruyordu. Çöplüğün büyüklüğüne rağmen, diğer arkeologlar önceki dönemlerde önemini gözardı ettiler. İsviçre’den arkeolog Édouard Naville aslen mezarı 1800’lerin sonlarında keşfetti, ancak molozlara dikkat etmenin ötesinde, çöplüğü pek araştırmadı. 1920’lerde tapınağı kazan bir Amerikan ekibi de çöp yığınını es geçti.
Yeni araştırmada, Hathor’a adanan adakların, fayans olarak bilinen sırlı seramik ve kil kapları, kil inek heykelcikleri, kireçtaşı ve granit heykel parçalarını, Hathor’un temsili olan küçük fayans kadın heykelciklerini ve çeşitli muska türlerini içerdiği anlaşıldı.
Chudzik, “Bu eşyalar aslen eski Mısırlılar tarafından mezarın üstündeki Hathor Tapınağında bırakıldı. Bazen çok fazla adak olduğunu, yeni nesneler için boş alan kalmadığını ve bu yüzden Hatşepsut Tapınağı’ndaki rahiplerin zaman zaman onları toplayıp tapınak alanının dışına çıkardıklarını ve çöp birikintileri oluşturduklarını düşünüyoruz.” diyor.
Chudzik’in belirttiğine göre, keşif “mezarın açık olduğunu ve Hatşepsut zamanında ve Mısır’ın birbirini izleyen krallar döneminde de girilebilir olduğunu” gösteriyor. Diğer arkeologlar, Hathor’un tapınağına giden bir rampa olduğunu öne sürmüşlerdi, ancak yeni bulgu bunun böyle olmadığını gösteriyor.
Chudzik, “Muhtemelen bir rampa olmaması gerçeği, sadece Hathor tapınağının değil, aynı zamanda tüm Hatşepsut tapınağının yapım tarihini yeniden oluşturmayı mümkün kılan önemli bir sonuç. Ancak tapınakla ilgili araştırmalar devam ediyor. Bunlar sadece ön sonuçlar. Daha fazlası için materyalin kapsamlı bir çalışması tamamlanana kadar beklemeliyiz.” diyor.
Live Science. 24 Aralık 2021.
You must be logged in to post a comment Login