Avustralya Ulusal Üniversitesi arkeologları, Asya’daki önemli arkeolojik yerleşim alanlarını sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde herkesin ulaşabileceği bir şekilde dijital ortama aktarmaya başladı.
Projenin ilk aşamasında, ANU Arkeoloji ve Antropoloji bölümü tarafından Laos’daki Jars Ovası arkeolojik alanı, CAVE2 olarak bilinen yeni 3D teknolojisi ile dijital ortama aktarıldı.
CAVE2 teknolojisi Monash Üniversitesi tarafından geliştirilmiş , arkeolojik kazı alanlarının sanal kopyalarını oluşturmak için Drone görüntülerini kullanan bir teknoloji yazılımı.
Projenin içerisindeki araştırmacılardan biri olan Dougald O’Reilly; “3D teknolojisinin gittikçe gelişiyor olmasına rağmen hala alandaki kirli işleri yapmaya devam etmeliyiz. Ancak şu an kazı alanına istediğimiz her yerden, her zaman ulaşabilir durumdayız.” diyor.
Araştırmacılar, CAVE2 ve benzeri teknolojilerin arkeolojide zamanla önemli bir yere sahip olacağını belirtiyor. Gelişen ve sürekli yenilenen bilgisayar teknolojisine arkeolojinin de adapte olması gerektiğini ve arkeolojinin bu sayede farklı bir noktaya doğru yol katedebileceğini söylüyor.
Teknolojinin arkeolojide kullanımı için Laos’taki yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Jars Ovası arkeolojik alanı seçildi.
1930’lardan beri devam eden Jars (kavanozlar) Ovası kazılarında, işlenmiş taşlardan yapılmış ve en büyükleri 3 metre boyutlarında büyük kaplar bulundu. Ne amaçla ve kimler tarafından yapıldığı bilinemeyen bu gizemli yerleşme bölgenin en önemli arkeolojik çalışma sahalarından biri içinde bulunmakta.
Özellikle defineciler tarafından oldukça tahrip edilmiş olan alanın yok olma tehlikesi bulunuyor. Dr. O’Reilly arkeoloji hakkındaki en üzücü olaylardan birinin, arkeologların bir adım önde gözükmesine rağmen, definecilerin çoğu durumda arkeologlardan üç-dört adım önde olması olduğunu söylüyor.
Canberra Times
You must be logged in to post a comment Login