Kuveyt’in Failaka Adası’nda, adanın Hellenistik Dönem’de kültürel bir merkez olarak oynadığı rolü gösteren bir yapı ortaya çıkarıldı.
Kuveyt Ulusal Kültür, Sanat ve Edebiyat Konseyi (NCCAL) tarafından duyurulan keşif, adanın çok katmanlı tarihsel yapısının anlaşılmasında önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.
Adanın kuzey bölgesinde, Al-Qurainiya alanının batısında yapılan keşif, dönemin mimari uygulamaları ve günlük yaşamına dair nadir bir bakış sunuyor.
Failaka Adası, Kuveyt kıyısının yaklaşık 20 kilometre açığında yer alıyor ve Büyük İskender’in MÖ 323’teki ölümünden sonra kurulan Yunan yönetimindeki Seleukos İmparatorluğu’nun bir parçasıydı. Konumu, Mezopotamya, Pers ve daha geniş Hellenistik dünya arasında uzanan antik deniz ticaret yolları üzerinde kilit bir nokta olmasını sağladı.
Al-Qurainiya’daki kazı alanı denize bakıyor ve 2014’ten bu yana arkeolojik çalışmaların odağında yer alıyor.
(İlgili: Kuveyt’te, Mezopotamya’dan Bilinen 7.000 Yıllık Figür Bulundu)
Araştırmacılar, taş temeller, iç duvar ve avluyu bir odaya bağlayan bir giriş keşfetti. Bu odada sıvalı duvarlar ve seramik parçaları bulundu. Eserler arasında 2.000 yıldan daha eski çömlek kavanozlar ve üzerinde üretici işareti olduğu düşünülen bir sikke yer alıyor.
NCCAL’ın Antika ve Müzelerden Sorumlu Genel Sekreter Vekili Muhammed bin Redha, keşfin önemine dikkat çekiyor. “Al-Qurainiya alanında farklı dönemlere ait kireçtaşı, kerpiç ve seramikten inşa edilmiş birçok konut bulunuyor”
Bin Redha, bu alanın kültürel etkilerin bir karışımını yansıttığını ve adanın uygarlıklar arası bir buluşma noktası olarak tarihsel önemini ortaya koyduğunu belirtiyor.
Keşif, Failaka’nın Antik Yunan dünyasıyla olan tarihsel bağlarını güçlendiriyor. Arkeologlar, avlu ve yapının Hellenistik Dönem’de Yunan mimari etkilerinin görüldüğü daha büyük bir yerleşimin parçası olduğuna inanıyor.
Yapıların tasarımı, Antik Yunan tekniklerinin yerel inşaat yöntemleriyle harmanlandığını gösteriyor; bu da Yunan yerleşimciler ile yerli topluluklar arasındaki kültürel etkileşimin bir yansıması.
NCCAL ile işbirliği içinde çalışan Perugia Üniversitesi’nden kazı ekibinin lideri Dr. Andrea De Micheli, bu keşfin adadaki Yunan etkisine dair bilgileri genişlettiğini söylüyor: “Yeni keşfedilen avlu ve yapı, Hellenistik varlığın Failaka Adası’nın kuzey kısmına kadar uzandığını gösteriyor”
Bu keşif, adanın kuzeyinde ilk kez Yunan etkisi taşıyan yapılar bulunduğuna dair kanıt sağladı. Daha önce Hellenistik Dönem’e ait eserler ağırlıklı olarak güneybatıdaki Tell Said yakınlarında yoğunlaşmıştı.
Arkeologlar, Al-Qurainiya alanının stratejik kıyı konumu göz önüne alındığında bir gözetleme noktası, liman veya idari merkez işlevi görmüş olabileceğini öne sürüyor.
Arkeolojik kanıtlar, Failaka Adası’nın farklı dönemlerde çeşitli topluluklara ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Kazılar, alanın MS 8. yüzyıl sonu ile 9. yüzyıl başlarında terk edildiğini, ancak 18. yüzyıl sonlarından 20. yüzyıl başlarına kadar yeniden insan faaliyetlerine sahne olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, bu dönemlere ait ev yaşamına dair bilgi sunan fırınlar, çanak çömlekler ve ev eşyaları keşfettiler.
Kuveyt Üniversitesi’nde arkeoloji ve antropoloji profesörü olan Dr. Hassan Ashkanani, “Yeni keşfedilen yapılar, Hellenistik varlığın daha geniş olduğunu ve Al-Qurainiya alanının, konutlar, kale ve güneydeki Hellenistik tapınaklara ek olarak bir gözetleme noktası, liman ya da merkez işlevi görmüş olabileceğini gösteriyor” diyor.
Bu iddia, Failaka isminin muhtemelen Yunanca’da “karakol” veya “nöbet yeri” anlamına gelen Fylakio kelimesinden türetilmiş olmasıyla da destekleniyor.
Al-Qurainiya alanı, kıyı boyunca yaklaşık 500 metreye yayılıyor ve iç kesimlere doğru 250 metre uzanıyor. Arkeologlar, adanın kültürel ve ticari alışveriş merkezi olarak tarihsel önemine dair daha fazla kanıt bulma umuduyla bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor.
Greek Report. 18 Şubat 2025.
You must be logged in to post a comment Login