MÖ 595-526 aralığına tarihlenen bu antropoid lahit, 26. Hanedan döneminin başlarında “Kraliyet Mührü Taşıyıcısı, Tek Yoldaş, Yukarı ve Aşağı Mısır Tapınaklarının Baş Rahibi ve Gözetmeni” olan Harkhebit’e ait.
Harkhebit’in mezarı, Sakkara’daki Djoser kompleksinin doğusundaki Geç Dönem mezarlığında, sert kireçtaşından ana kayaya gömülmüş 18 metre derinliğinde büyük bir kuyuydu. Buluntular Kahire’deki Mısır Müzesi’ne gönderilirken, bu lahit Metropolitan Müzesi tarafından Mısır hükümetinden satın alındı.
Mısır’ın Memphis bölgesine özgü olan lahit, teknik açıdan Geç Dönem Mısır sert taş oymacılığının başyapıtlarından biri. Olağanüstü bir şekilde işlenmiş güneş kabartmalı hiyeroglif ve figürlerin iç kısımları kaba bırakılmış ve belki de yeşil renge boyanmak istenmiş olabilir. Kapaktaki uzun metin ise Ölüler Kitabı’ndan geliyor.
Lahit teknesinin her iki tarafında da şu metin yer alıyor: “Ptah-Sokar’ın önünde saygı gören, kraliyet mühür taşıyıcısı, tek yoldaş, Yukarı ve Aşağı Mısır’ın ulusal tapınaklarının baş gözetmeni, kâhya Harkhebit, haklı, saygı sahibi, tanrının kâtibi Padi-Hor’un oğlu, Ta-senet-en-Hor’dan doğma.”
Kapak kısmının sol üstünde “Osiris kâhyası Harkhebit’in mezarının koruyucusu olacağım” yazılı ve Hapi, Qebeh-senuf ve Anubis figürleri yer alıyor. Kapağın sol altında, tanrıça Nephthys’in ağzından şunlar yazılı: “Kardeşim Osiris’in kâhyası Harkhebit’in etrafını sardım. Etin bükülmeyecek.”
Kapağın sağ üstünde Imseti, Dua-mutef, İleri Görüşlü Horus figürleriyle beraber “Osiris kâhyası Harkhebit’in mezarının koruyucusu olacağım” yazılı. Sağ altta ise, tanrıça İsis’in ağzından “Osiris kâhyası Harkhebit, Ben senin kız kardeşin İsis’im. Senin koruyucun olacağım.” yazılı.
Ortadaki metinde Ölüler Kitabın’ın 72. Büyüsü yer alıyor. Osiris kâhyası Harkhebit tarafından okunan ilahi şöyle: Selam size, düzenin efendileri, düzensizlikten arınmış, sonsuza dek yaşayan, sonsuzluğun sınırlarına kadar! Dünyayı bana göstermelisiniz, çünkü ben sizin yaptıklarınızda etkiliyim, sihrinize hakimim, ben de sizin gibi tanınıyorum. Bu iki kat düzenli topraklarda beni saldırgan timsahtan kurtarmalısın. Bana ağzımı vermelisin ki onunla konuşabileyim.
Huzurunuzda bana adaklar sunulacak, çünkü sizi tanıyorum, adlarınızı biliyorum. Burnuna rızık verdiğiniz o büyük tanrının adını biliyorum: Tekemu’dur onun adı; gökyüzünün doğu ufkunun altındaki bölgeyi açar; gökyüzünün batı ufkunun altındaki bölgeyi açar. O ayrıldığında ben de ayrılırım, o ilerlediğinde ben de ilerlerim ve bunun tersi de geçerlidir. Beni yıldızlı yolundan çıkaramayacaksın. Asi benim kontrolümü ele geçiremeyecek. Kapından geri çevrilmeyeceğim. Kapılarını bana kapatmayacaksın.
Ekmeğim Pe’de, biram Dep’de… Babam Atum’un bana verdiği tapınağı mülk edindim. Benim için, içinde sayısız arpa ve buğday bulunan dünyevi bir ev kurdu ve bu evde oğlum tarafından benim için şenlik düzenlendi. Bana ekmek ve bira, sığır ve kümes hayvanları, kaymaktaşı ve giysi, tütsü ve yağ, bir tanrının beslendiği her iyi ve saf şeyden oluşan adaklarını sunabilirsin.
Arzu ettiğim her şekle sonsuza dek gireceğim. Sazlık Tarlası’na (Mısır mitolojisinde göksel cennetin adı) akıntı yönünde giderim, Sunu Tarlası’na yukarı yönde giderim. Ben İkiz Aslan’ım (Aker).
You must be logged in to post a comment Login