Güney Kore’nin Gyeongju şehrinde, muhtemelen MS 4. yüzyılda Wolseong Saray Kalesi’nin inşaatı sırasında kurban edilen bir kadının kalıntıları bulundu. Genç kadın MS 4. yüzyılda, 20’li yaşlarında ölmüştü.
Bu keşif, 2017’de bulunan diğer iki iskelet ile birlikte komplekste yapılan bu tür keşiflerin üçüncüsü olma niteliğini taşıyor.
Gyeongju Ulusal Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olan ve geçtiğimiz hafta düzenlenen bir çevrimiçi basın toplantısında üç bedenin de surun ana duvarından daha önce inşa edilmiş bir bölüme gömülmüş olduğunu belirten Jang Gi-myung, sözlerine şöyle devam ediyor: “Üçünün de ana girişin yakınına konumlandırıldığını göz önüne alırsak… Duvarı koruması için seçilen hayvan kemikleri ile birlikte bu üç bedenin, yapının inşaatının güvenli bir şekilde yürütülmesini amaçlayan ritüelin bir parçası olarak gömüldüğünü varsayabiliriz.”
(Kore’de 1500 Yıllık Mezarda Sevişir Pozisyonda Çift Bulundu)
2017’deki keşif, ülkedeki Silla halkının insan kurban ettiğine dair ilk fiziksel kanıtları sağlamıştı. O zamana dek günümüz gözlemcileri, -inşaat projelerinin uzun süreli başarısı için gerçekleştirilen- bu tür ölümleri konu alan hikayeleri birer mit olarak değerlendiriyordu.
2017’de keşfedilen bedenler, ikisi de 50’li yaşlarında olan bir adama ve bir kadına aitti. Yeni keşfedilen kalıntılar ise 20’li yaşlarındaki bir kadına ait. Araştırmacılara göre bu bireylerin üçü de aşağı tabakaya ait gibi görünüyor: Üçünün de dişleri normalden küçük olmakla birlikte beslenme eksikliği işaretleri sergiliyor ve genç kadının boyu yalnızca 1.35 metre uzunluğunda. Bedenlerin hiçbirinde mücadele ettiklerine dair bir iz bulunmuyor.
Başlangıçta araştırmacıların kadını kısa boyundan dolayı bir kız çocuğu sanmıştı fakat daha sonra kadının epifizyal plaklarının (kemiklerin uzunlamasına büyümesini sağlayan, uzun kemiklerin epifizindeki kıkırdak tabakası) birbirine yakın olduğu keşfedildi.
Genç kadın, bilezikler ve virgül gibi şekillendirilmiş cam boncuklardan yapılan -ve gogok adı verilen- bir kolyenin de dahil olduğu süs eşyaları ile birlikte gömülmüştü. İnsan kalıntılarının yakınlarında bulunan hayvan kemikleri, büyük memelilere ait gibi görünüyor. Kadının kemiklerinin yakınlarında keşfedilen bir diğer şey olan toprak vazo da kurban ritüeli sırasında içki içmek için kullanılmış olabilir. Arkeologlar, 2017’de keşfedilen kemiklerin yakınında da çanak çömlek kalıntıları bulmuştu.
Wolseong Sarayı, üç antik Kore saltanatından birinde hüküm süren Silla Hanedanı’nın merkeziydi. Geleneksel kayıtlar, Silla’nın MÖ 57’de kurulduğunu ve MS 4. yüzyılda verasete dayalı bir monarşi haline geldiğini belirtiyor. Daha sonraları, 7. yüzyılda Silla, Çin’in T’ang Hanedanı ile ittifak yaptı ve birleşik bir Kore krallığı kurmak amacıyla rakip krallıkları bozguna uğrattı. Silla’da nüfuz sahibi kişiler, 5. yüzyıl civarında Gyeongju’ya ulaşan Budizm’in yayılmasını desteklediler.
Yaklaşık 202.000 metrekarelik bir alanı kapsayan saray bölgesinin kazısı 2014 yılında başladı. Araştırmacılar, kaledeki inşaatın 4. yüzyıl başı ila ortası arasında başladığını ve 5. yüzyıl başlarında sona erdiğini tespit ettiler. İşçiler duvarları dört aşamada inşa etmişlerdi; kurban edilen insanlar, toprağın düzleştirilmesinden sonra fakat inşaatın başlamasından önce gömülmüşlerdi.
Araştırmacılar ilk kalıntı grubunu keşfettiklerinde bazıları çiftin ölümünün tesadüfi olup olmadığını sorgulamıştı. Fakat bedenlerin durumu ve yakında bulunan hayvan kemikleri bu fikrin aksini gösteriyordu.
Soongsil Üniversitesi’nden Arkeolog Choi Byung-heon, “Yeni keşif ile birlikte Silla’nın insan kurban etme uygulamasını artık kimse inkar edemez.” diyor. “Temeli tamamlayıp kaleyi inşa etmenin diğer adımına geçince sanırım kalenin sağlam durması için toprağı sağlamlaştırmak gerekmişti. Bu süreçte Silla halkı kurban etme törenleri düzenledi ve yalnızca hayvanları değil insanları da kurban etti.”
Amelia Soth’un 2018 yılında JSTOR Daily adlı dergide yazdığına göre inşaat sırasında kurban edilen insanları konu alan hikayeler İngiltere, Hindistan ve Japonya da dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde oldukça yaygın. Fakat bu uygulamaya dair arkeolojik kanıtlar genelde belirsiz. Birçok durumda yapıların altında bedenleri bulunan insanların kaza sonucu mu yoksa cinayet ya da kurban edilme nedeniyle mi öldükleri açık değil.
Son çalışma aynı zamanda araştırmacılara kalenin inşaatı hakkında daha fazla bilgi veriyor.
Gyeongju Ulusal Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü’nden Ahn So-yeon, “Wolseong’un inşa edilme yöntemini keşfettik. Bu yöntemde ana madde olarak toprak kullanılmış.” diyor. “Silla halkının taşları, odun parçalarını, meyve tohumlarını ve tahılları kaleyi daha güçlü yapmak adına nasıl karıştırdıklarını öğrendik.”
Smithsonian Magazine. 13 Eylül 2021.
You must be logged in to post a comment Login