Köpekbalığı Dişleri, Brezilya’daki Okyanus Hakkında Bilgi Veriyor

Araştırmacılar, deniz ekosisteminin nasıl değiştiğini öğrenmek için 13. yüzyıla ait bir balık avcılığı sahasının kalıntılarını inceledi.

Bir kaplan kum köpekbalığının ne yediğini öğrenmek ister misiniz? O halde dişlerini inceleyin. C: Wikimedia Commons

1996 yılında Güney Brezilya’daki Santa Catarina Adası’nda bir inşaat, kıyı boyunca uzanan 13. yüzyıldan kalma bir balık avcılığı sahasına ait kalıntıların varlığını tehdit ettiğinde arkeologlar kazı yapmak için harekete geçti. Rio do Meio bölgesinde bulabildikleri şeyleri hızla topladılar: Çömlekler, aletler, hayvan kalıntıları. Tarihi alan artık popüler bir sahil mülküne bağlı olarak bulunuyor. Neyse ki, eserler Santa Catarina Federal Üniversitesi’ndeki müzede güvenli bir şekilde saklanıyor.

Apartmanların inşa edilmesinden çok önce, yaklaşık 750 ila 500 yıl önce, yerli halklar balık tutmak için bu bölgeye seyahat ediyorlardı. Köpekbalıkları, diyetlerinin önemli bir parçasıydı. Başarılı bir avlanma sürecinin ardından balıkçılar eti taşımadan önce Rio do Meio’da boğa köpekbalıklarını, büyük beyaz köpekbalıklarını, kaplan kum köpekbalıklarını ve diğer türleri keserek temizliyorlardı. Şans eseri, Santa Catarina Federal Üniversitesi’nde ekoloji alanında yüksek lisans öğrencisi Guilherme Burg Mayer, avcıların köpekbalıklarının kopmuş kafalarını onlara bırakmalarını sağladı. Rio do Meio’daki üniversite müzesinin koleksiyonunda en az sekiz farklı türden dişler yer alıyor ve köpekbalığı dişleri bir bilgi hazinesi niteliğinde.

Yakın tarihli bir makalede Burg Mayer ve meslektaşları, kazıdan çıkarılan bu dişleri 1975 ile 2010 yılları arasında aynı bölgede toplanan modern köpekbalığı dişleriyle karşılaştırdılar. Ekip, bir hayvanın beslenmesi ve bulunduğu ortam hakkında fikir veren, kararlı izotop analizi adı verilen bir yöntem kullanarak muhtemelen bölgenin deniz ekosisteminin yüzyıllar boyunca nasıl değiştiğini ve köpekbalıklarının nasıl adapte olduğunu yansıtan iki diş tipi arasındaki farklılıkları belirledi.

(İlgili: Bu Köpekbalığı Avcıları Ölülerini Ekstra Bir Uzuvla Gömmüş)

Merced’de bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nde kararlı izotop biyojeokimyacısı Sora Kim, “Pek çok insanın, köpekbalığı dişlerini üçgen şeklinde sivri uçlu olarak sandığını düşünüyorum.” diyor. Kim, bu yaklaşımın nispeten yeni olduğunu ve bilim insanlarının, köpek balığı dişlerinin hem şeklinden hem de kimyasından çok şey öğrenebileceğini söylüyor.

İnsan dişleri gibi köpekbalığı dişlerinde de hayvanların yiyeceklerden aldıkları, azot ve karbon gibi farklı elementleri içeren bir tür protein olan kollajen bulunuyor. Bilim insanları, dişlerini analiz ederek bir hayvanın ne yediğini tam olarak söyleyemese de Burg Mayer’in ekibi, iki diş tipi arasında izotop adı verilen farklı azot formlarını karşılaştırarak köpekbalıklarının diyetleri ve yırtıcı hayvanlar olarak sıralamaları hakkında ipuçları toplayabildi. Daha yüksek azot izotop değerleri, bir hayvanın besin zincirinde daha üst düzeyde bulunduğunu, yani etçil veya otçul avları besin olarak bitkilerden daha fazla tükettiğini gösteriyor.

Araştırmacılar, yüzyıllar önce farklı türde köpekbalıklarının, besin ağının aynı seviyesinde bulunan, birbirine yakın yaşayan ve benzer şeyler yiyen avlarla beslendiğini buldu. Burg Mayer, ekologların bu tarz bir beslenme düzeni örtüşmesini iyi bir şey olarak gördüğünü söylüyor, çünkü bu, yırtıcı hayvanların yiyebileceği çok sayıda farklı avın olduğu daha dayanıklı bir besin ağına işaret ediyor. Örneğin lezzetli bir balık türü yok olursa, köpekbalıkları birçok başka balıkla da beslenebilir.

Buna karşılık, Brezilya’nın modern köpekbalıklarının diyetleri çok az düzeyde örtüşme gösteriyor. Bunun yerine, köpekbalıkları ya diğer köpekbalıklarının ilgisini çok az çeken avları yiyor ya da besin ağının farklı düzeylerinden daha çeşitli bir av kombinasyonu ile besleniyor gibi görünüyor. Burg Mayer, bu değişimin olası bir açıklamasının, balık türlerinin sayısı azaldıkça köpekbalıklarının daha az seçici hale gelmesi ve bu durumun onları yeni yiyecekler ile beslenmeye zorlaması olduğunu söylüyor. Araştırmacılara göre bu değişiklik, zorlayıcı durumlara karşı daha az dirençli bir ekosistemin sinyalini veriyor.

Araştırmacılar tek bir türe -kaplan kum köpekbalığı- odaklandıklarında, bu türün zamanla besin zincirinde yukarılara doğru yükselerek ekosistemin en büyük yırtıcılarından biri haline geldiğini buldular. Burg Mayer, türün modern üyelerinin avlarını besin zincirinin daha üst kısımlarından seçtiklerini çünkü bunun daha kolay olduğunu söylüyor; en büyük ve en iyi av seçenekleri için yarışacak daha az kaplan kum köpekbalığı vardı. Kaplan kum köpekbalıkları Brezilya’da onlarca yıldır aşırı avlanıyor ve 2018 yılında neslinin kritik düzeyde tehlike altında olduğu ilan edildi (Eti hala yasa dışı olarak satılsa da, aynı zamanda bu türü avlamak da yasaklanmıştı). 

Ancak Kim’in de belirttiği gibi, kararlı izotop analizi yalnızca değişikliklerin meydana geldiğini gösterebiliyor, nedenini açıklayamıyor. Aşırı avlanma, köpekbalıklarının değişen diyetlerinin sorumlusu olabilir veya olmayabilir. Ve köpekbalıkları dişlerini düzenli olarak kaybedip yeniden çıkardığı için, tek bir dişin hayvanın tüm hayat öyküsünü değil, daha çok yaşamının birkaç haftasını veya ayını kapsayan bir anlık görüntüye benzediğini ekliyor. Sonuç olarak Kim, ek araştırma olmadan köpekbalıklarının neden birkaç yüzyıl öncesine göre şimdi farklı şeyler ile beslendiklerini tam olarak açıklamanın zor olduğunu söylüyor.

Burg Mayer, ne olursa olsun, bulguların ekosistemde daha fazla araştırmaya değer bir sorunu yansıttığını söylüyor. Çalışma aynı zamanda, kaplan kum köpekbalıklarının zorlu koşullar altında bile dayanıklılığını ortaya koyuyor.

Burg Mayer, “Bu özel grup değişikliklere uyum sağlıyor. Hayatta kalmak için mücadele ediyorlar.” diyor.


Smithsonian Magazine. 29 Şubat 2024.

Makale: Burg Mayer, G., & de Freitas, R. H. A. (2023). Archaeological sharks: changes in the trophic ecology between late Holocene and modern shark communities in South Brazil. Marine Biology, 170(8), 102.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login