İtalya’da Üst Paleolitik döneme tarihlenen bir mezarda bulunan çakıl taşları, insanların 13,000 yıl önce, sembolik güçlerini çıkarmak için ritüel olarak objeleri kırmış olabileceğini gösteriyor.
Montreal, Arizona ve Genoa Üniversitelerinden araştırmacılar, Akdeniz kıyısındaki Liguria’da yer alan Arene Candide Mağarası’ndan 29 çakıl taşı parçasını inceledi. 18 Ocak’ta Cambridge Archeological Journal’da yayımlanan makaleye göre, yaklaşık 12.000 yıl önce, düz ve dikdörtgen çakıl taşları sahilden buraya getiriliyor, aşı boyası ile ölüyü süslemek için spatula olarak kullanılıyor, daha sonra ise kırılarak atılıyordu.
Araştırmanın eş yazarı Julien Riel-Salvatore, “Amaç, bu çakıl aletleri ‘öldürmek’ ve ölüyle temas etmiş olan bu objelerin içindeki sembolik gücü boşaltmaktı.” diyor.
Arene Candide, yaklaşık 20 yetişkin ve çocuk mezarı içeren hokey pisti büyüklüğünde bir mağara ve bir kireç taşı ocağına bakan dik bir uçurumun yaklaşık 90 metre uzağında yer alıyor. İlk kez 1940’lı yıllarda kazılan mağara, batı Akdeniz’in Neolitik ve Paleolitik dönemleri için bir referans sitesi olarak düşünülüyor. Fakat şimdiye kadar hiçkimse mağarada bulunan kırık çakıl taşlarını incelememişti.
Araştırmanın baş yazarı Claudine Gravel-Miguel, “Eğer yorumumuz doğruysa, nesnelerin ritüel bağlamda kasıtlı olarak parçalanmasına ilişkin en eski kanıtları 5.000 yıla kadar geriye gitti. Bir sonraki en eski kanıt ise, Orta Avrupa’da Neolitik döneme tarihlenen 8000 yıl öncesine denk geliyor. Bizim tarihlememiz, 13,000 ila 11,000 yıl öncesine, yani Liguria’daki insanların avcı toplayıcı olduğu döneme denk geliyor.” diyor.
Kırık çakılların eksik parçalarının bulunamaması, insanların eksik parçaları, tılsım veya hediyelik eşya olarak sakladığı hipotezininin ortaya atılmasına neden oldu.
Riel-Salvatore, “Günümüzde insanların bir arkadaşlarıyla eşyalarını paylaştıkları gibi, ölen kişiye bir bağlantı oluşturmuş olabilirler ya da bir nesneyi sevdikleri bir mezara yerleştirmiş olabilirler. Bu aynı türden bir duygusal bağlantı.” diyor.
Araştırmacılar 2008 ve 2013 yılları arasında, orijinal kazının hemen doğusunda, küçük malalar ve dişçi aletleri kullanarak Arene Candide mağarasında özenle kazarak buldukları çakılların mikroskobik analizini gerçekleştirdi. Aynı zamanda araştırmacılar, benzer görünümlü çakıl taşlarını bulabilmek için sahildeki taşları incelediler ve ne şekilde kırıldıklarını görebilmek için kırma denemeleri gerçekleştirdi.
“Bu kırık parçaların yorumlama potansiyelinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Paleolitik dönem üzerine yapılan araştırmalar, mezarlarla sınırlı kalmamalı, yakın tabakalardan elde edilen malzemeleri de göz önüne almalı. Burada incelediğimiz gibi, kırık taşlar gibi basit görünen parçalar bile bazen tarih öncesi cenaze törenleri hakkında yeni uygulamalar keşfetmemize yardımcı olabilir.”
Bu keşfin, Kuzey İspanya Pyrenee dağlarındaki ve güney Fransa’daki Azil sahaları gibi, aşı boyalı çakılların bulunduğu diğer Paleolitik sahalarda yapılan araştırmalara etkileri olabilir.
Riel-Salvatore, “Kazılar sırasında bulunan kırık çakıllar genellikle incelenmemiştir, bu yüzden geri gidip ikinci kez göz atmaya değer olabilir. Tarihsel olarak, arkeologlar bu cisimlere gerçekten bakmamıştır. Eğer onları bir arkeolojik bir alanda görürlerse, genellikle ‘Oh, sıradan bir çakıl taşı’ derler ve geri kalan toprak ile birlikte atarlar. Sıradan taşlar olarak nitelenen bu taşlara dikkat etmeye başlamamız gerekiyor. Doğal olarak gözüken bir şey aslında önemli anlamlara sahip olabilir.” diyor.
Science Daily. 9 Şubat 2017.
Makale: Gravel-Miguel, C., Riel-Salvatore, J., Maggi, R., Martino, G., & Barton, C. M. (2017). The Breaking of Ochred Pebble Tools as Part of Funerary Ritual in the Arene Candide Epigravettian Cemetery. Cambridge Archaeological Journal, 1-20.
You must be logged in to post a comment Login