Yaklaşık 2.500 yıl önce, elit bir Kelt savaşçısı okla vurularak ağır yaralandı, fakat özenli tıbbi müdahale sayesinde yarası kısmen iyileşti.
“İyileşme en az birkaç hafta sürmüş olmalı” diyor araştırmanın başyazarı ve Stuttgart Bölge Konseyi Anıtları Koruma Dairesi’nde osteolog olarak görev yapan Michael Francken. “Bu dönemdeki erkeklerin çoğu çatışmaya aşinaydı, ancak elit sınıfın muhtemelen bu konuda daha yoğun bir tecrübesi vardı.”
Uluslararası Osteoarkeoloji Dergisi’nde yayımlanan yeni çalışmada, araştırmacılar, leğen kemiğinde ciddi travmalar tespit ettikleri bir iskeleti inceledi. 30 ila 50 yaşları arasında ölmüş olan bu adamın bir ok ucuyla vurulmuş olabileceği görüldü.
İskelet, onlarca yıl önce Almanya’nın güneyindeki Heuneburg adlı tarihöncesi bir tepe yerleşiminde, büyük bir tümülüsün altındaki merkezi mezarda bulunmuştu. Tümülüs yaklaşık 43 metre çapında ve neredeyse 3 metre yüksekliğindeydi. Mezar, antik çağlarda mezar soyguncuları tarafından yağmalandığı için sınırlı sayıda eser bulunmuştu, fakat araştırmacılar bir savaş arabasına ait parçalar, metal bir kemer ve bazı takılar sayesinde mezarı MÖ 530 ila 520 arasına tarihlendirebildi.
(İlgili: Kelt Erkekleri, Evlerinden Ayrılarak Eşlerinin Ailelerine Katılıyordu)
Araştırmacılar, yaranın adamın sol oturma kemiğinde (ischium), yani leğen kemiğinin kalça yuvasına yakın kısmında bulunduğunu belirledi. Kemikteki yara izinin yönüne göre, adamın ön sol tarafından vurulduğu, muhtemelen koşarken, otururken ya da ata binerken isabet aldığı sonucuna varıldı.
Mezarda veya kemikte herhangi bir silah kalıntısı bulunmasa da, araştırmacılar 3B bilgisayarlı tomografi taramaları sayesinde yaranın negatif bir kalıbını çıkararak silahın türünü belirleyebildi.
Yaranın genel şekli ve boyutu, travmanın küçük bir ok ucu tarafından oluştuğunu gösterdi. Dönemin arkeolojik olarak bilinen silahlarına dayanarak, bu okun savaşta kullanılan elmas biçimli uzun bir ok ucu olduğu düşünülüyor.
Ischium kemiği tamamen delinmemiş olduğu için, okun çıkarılmış olması gerekiyor. Araştırmacılar, “Yaralanmanın iyileşmiş olması, okun profesyonelce çıkarıldığını ve yaranın uygun şekilde tedavi edildiğini gösteriyor” diyor.
Demir Çağı’nın erken dönemine ait tıbbi uygulamalar hakkında yazılı kayıt bulunmamakta. Ancak araştırmacılar, yaranın olduğu kanalın okun çıkarılabilmesi için genişletilmiş olması gerektiğinden yola çıkarak, dönemin şifacılarının yaraları tedavi etmek için özel aletler kullanmış olabileceğini öne sürüyor.
Ok çıkarıldıktan sonra adamın birkaç hafta dinlenmiş olması gerektiği belirtiliyor. Araştırmacılar, “Bu da, yaralı kişinin geçimini sağlamak için günlük fiziksel emekten muaf bir sosyal sınıfa ait olduğunu düşündürüyor” diyor.
Yaranın kenarlarının düzgün olması, travmanın adamın ölümünden en az birkaç ay önce gerçekleştiğini gösteriyor, ancak Francken, “ne yazık ki bu yaralanmayla ölüm arasında doğrudan bir bağlantı kuramam” diyor.
Bu adamın hangi savaşta yaralandığı kesin olarak bilinmiyor çünkü bu Demir Çağı toplumu savaşlar hakkında yazılı kayıt tutmuyordu. Ancak adamın tıbbi bakıma erişimi olduğu düşünüldüğünde, araştırmacılar onun elit bir sosyal sınıfa ait olduğunu ve ölümünde büyük bir tümülüste “prens mezarı” ile onurlandırıldığını belirtiyor.
Live Science. 13 Nisan 2025.
Makale: Francken, M., Röding, C., & Rathmann, H. (2025). A Healed Arrowhead Injury in a Celtic Elite Burial Near the Heuneburg, Germany: Insights Into Ancient Warfare and Healthcare Practices. International Journal of Osteoarchaeology, e3395.
You must be logged in to post a comment Login