Rusya’da, İran’la bağları olduğu düşünülen Orta Çağ’a tarihlenen Zeleny Yar nekropolünde bulunan, huş ağacı kabuğuna sarılı doğal mumya yakında incelenecek. Daha önce buradaki diğer mumya keşifleri nedeniyle, daha açılmamış olmasına rağmen yeni keşfedilen insan kalıntılarının da kazara mumyalaştığı düşünülüyor.
Kalıntıların kısmen donmuş toprak altında bulunması ve iskeletin üstüne bronz levhalar konulması mumyalaşmaya neden olan faktörlerden. Arkeologlar iskeletin 12 ya da 13. yüzyıldan bir çocuk ya da gence ait olduğunu düşünüyor.
Sibirya Kutup Bölgesi’nin ucunda bulunan bu ve benzer kalıntıların, gizemli bir ortaçağ uygarlığına ait olduğu düşünülüyor. Yeni keşif, 2002den beri Zeleny Yar alanında bulunan ilk mumya olDU. Nekropol Sibirya gibi coğrafi olarak oldukça uzak bir bölgede olmasına rağmen, Pers Uygarlığı’yla ilişkileri olduğuna dair kanıtlar bulundu.
Kutup Çalışmaları Araştırma Merkezi’nden Alexander Gusev “Meslektaşlarımıza danıştıktan sonra, insan kalıntılarını arazide açmadan, olduğu gibi tek parça halinde çıkarmaya ve şehirdeki araştırmalara göndermeye karar verdik” dedi.
Metal detektörüyle yapılan kontroller gerçekten ağaç kabuğunun içinde metal olduğunu ortaya koydu. Araştırmacıların “huş ağacından bir koza” olarak tanımladığı keşif 1.30 m boyunda ve en geniş yerinde 30 cm eninde.
” ‘Koza’ İnsan vücudunun hatlarını takip ediyor. Gerçekten bir mumya varsa başı ve kafatası çok iyi korunmuş olmalı. Bir çocuk ya da genç olduğunu düşünüyoruz. Kalıntılar şu anda Saşekhard’daki Shemanovsky Müzesi’nde özel bir dondurucuda duruyor. Daha sonra buraya dönüp kozayı açmayı planlıyoruz.”
Yeni keşfin, bu kabileye ve kökenine ışık tutacağı umuluyor.
Gusev mumyalaşmanın doğal olarak geliştiğini söyledi. “Birkaç etkenin birleşimi bu mumyalaşmaya neden oluyor. BU insanlar gömülürken vücutlarının üzerine bakır levhalar konulmuş. Bakır levhalar kısmen donmuş toprağın etkisiyle de birleşince, koruyucu bir ortam ortaya çıkmış.”
Zeleny Yar Nekropolü
Daha önce arkeologlar Ortaçağa tarihlenen Zeleny Yar nekropolünde 34 mezar bulmuştu. Buradaki 11 iskeletin kafatası kaybolmuş ya da kırılmıştı.
İskeletlerin 5 tanesinin üstüne ince bakır levhalar örtülmüştü. Bu iskelerler ayrıca özenle ren geyiği, ayı, porsuk ve kunduz postlarıyla kaplanmıştı.
Mezarlar arasında sadece bir kadın mezarı vardı, ve bu da bir çocuğa aitti. Çocuk mumyasının yüzü bakır levhalarla kaplıydı.
Yakında da yine yüzleri bakırla örtülü, 3 küçük erkek çocuk mumyası daha bulundu. Bu çocuklar birkaç cm genişliğindeki bakır halkalarla bağlıydı.
Kırmızı saçlı bir adamın iskeleti de, göğsünden ayaklarına kadar bakır levhalarla kaplanmıştı. Mezarında bir demir savaş baltası, kürkler, ve ayı betimli bronz bir toka bulundu.
Ölüler, ayakları Gorny Poluy Nehri’ne dönük olarak gömülmüştü, arkeologlar bunun dini bir önemi olabileceğini düşünüyor.
Zeleny Yar’da İran’dan getirilmiş ve 10. ya da 11. yüzyıla tarihlenen bronz kaseler bulundu. Mezarlardan biri dendrokronoloji tarihlemesine göre 1282 yılına tarihlenirken, diğerlerinin daha da eski olduğu düşnülüyor.
Araştırmacılar yetişkin mumyalarından birinin yanında, demir bir savaş bıçağı, gümüş bir madalyon ve bronzdan bir kuş figürini buldu. Bu buluntular 7. ila 9. yüzyıla tarihleniyor.
Doğal Mumyalama
Altay dağlarında ya da Mısır’da bulunan mumyaların aksine, Sibirya’daki bu mezarlıkta kalıntıları mumyalama amacı güdülmediği belirtiliyor. Bu yüzden kalıntıların kazara mumyalandığı iddia ediliyor.
Bu bölgedeki toprak kumlu ve sürekli donmuş bir halde değil. Bakır kullanımının oksitlenmeyi önlemesi, ve 14. yüzyılda yaşanan sıcaklık düşüşü, kalıntıların iyi korunmasının nedenleri arasında.
Rus Bilimler Akademisi’nin Ural Bölümü’nden Natalia Fyodorova daha önceki bir açıklamasında “Dünyanın hiçbir yerinde donmuş toprak ya da bataklık bölgeleri dışında bu kadar çok sayıda mumyalanmış kalıntı bulunmadı. Burası çok özel bir arkeolojik alan” diyor.
2002’de arkeologlar, Yamal yarımadasındaki yerel insanların itirazları nedeniyle çalışmayı durdurmak zorunda kalmıştı.
The Siberian Times
You must be logged in to post a comment Login