Kast Sistemi Hintlilerin DNA’sında İz Bırakmış Olabilir

Hint bilim insanları genetik veri tabanını kullanarak  yaklaşık 1,600 yıl öncesine dayanan birçok toplumsal dönüşümün yaşandığı Gupta İmparatorluğu dönemine kadar kast sisteminin doğuşunun izini sürdü.

İddialara göre kast sistemi insanların DNA’sında iz bırakmış olabilir. Batı Bengal’deki Ulusal Biyotıp ve Genom Enstitüsü (National Institute of Biomedical Genomics NIBMG) araştırmacıları  farklı kasttan insanların evliliklerinden endogamiye (iç evlilik) geçişin yaklaşık 70 kuşak (1600 yıl) önce olduğunu hesapladılar.

India_caste-system1

Fotoğraf: IANS

Endogami yalnızca aynı etnik grup, sınıf veya sosyal gruptan insanların evlenmesine izin veren bir evlilik biçimidir.

Araştırmayı Analabha Basu ve Neeta Sarkar-Roy ile birlikte yürüten NIBMG başkanı Partha P. Majumder Hint haber ajansı olan IANS’a konuştu: “Kurucusu Maharaja Sri Gupta olan Gupta İmparatorluğu döneminde Hint alt kıtaların (günümüzdeki kuzey ve orta Hindistan, ve  Pakistan’ın ve Bangladeş’in bazı bölgeleri) büyük bir çoğunluğunu kapsayan imparatorluğun başkenti Patna yakınlarında yer alan Pataliputra’ydı. Gupta dönemi boyunca birçok sosyal dönüşüm yaşandı.”

Majumder “Bu dönüşümlerden en göze çarpanı kutsal olarak kabul edilen Dharmasastra’da kastlar arası evliliğe karşı olan toplumsal baskıydı. Bu bazı toplumsal kuralların insanların DNAlarında iz bıraktığını ortaya çıkartıyor. Bu da dikkatli genetik çalışmalarla tanımlanabilir.” dedi. Araştırmacılar “sistemli bir şekilde  20 farklı etnik gruba ait olan ve birbiriyle akrabalığı bulunmayan yaklaşık 400 Hintli’de DNA çeşitliliğini” incelediklerini söyledi. Tarihi bağlantılara ek olarak, araştırma ayrıca karışık soylara da ışık tutuyor.

Majumder “Hint halkının soyu tek bir soydan oluşmuyor. Anakara Hindistan’da dört olmak üzere, birçok farklı köken Hint toplumuna genetik katkı yapmış” dedi.  Farklı kökene ait olan dört grup arasında: Kuzey Hintliler (Ancestral North Indians ANI), Güney Hintliler (Ancestral South Indians ASI), Avusturya Asya (Austro-Asiatic) ve Tibet-Burman (kuzey-güney Hindistan) yer alıyor. Majumder “Gruplar arasındaki bu farklılıklar genetik hastalıkların getirdiği kayıpları, ilaçlara ve aşılara nasıl cevap verildiğini anlamak için dikkate alınmalıdır.” diye ekledi. Bulgular geçtiğimiz günlerde Proceedings of the National Academy of Sciences  dergisinde yayınlandı.


IANS

Marmara Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünde öğrenim görüyor. İspanyol ve Latin kültürüyle yakından ilgili. Arkeoloji, evrim, psikoloji, çeviribilim ve dilbilim alanlarında yeni şeyler öğrenmeyi seviyor. İletişim: sabihaz.cesur@hotmail.com

You must be logged in to post a comment Login