Dünyanın kayıtlara geçmiş ilk pandemisi olan Jüstinyen Vebası’na neden olan bakterinin genomik kanıtı, Doğu Akdeniz’de bulundu.
Araştırmacılar, dünyanın kayıtlara geçmiş ilk pandemisi olan Jüstinyen Vebası’na neden olan bakteriye dair doğrudan genomik kanıtı, salgının yaklaşık 1.500 yıl önce ilk kez kaydedildiği Doğu Akdeniz’de ortaya çıkardı.
Disiplinler arası bir ekibin yürüttüğü keşif, vebaya yol açan Yersinia pestis bakterisini, salgının merkezine yakın bir noktada, Ürdün’deki antik Jerash kentinde bulunan toplu mezarda tespit etti. Bu bulgu, MS 541–750 yılları arasındaki Jüstinyen Vebası’nı doğrudan bu patojenle ilişkilendirerek, tarihin uzun süredir cevapsız kalan gizemlerinden birini çözüme kavuşturdu.
Yüzyıllar boyunca tarihçiler, Bizans İmparatorluğu’nu derinden sarsan, on milyonlarca insanı öldüren ve Batı uygarlığının seyrini değiştiren bu büyük salgına neyin yol açtığını tartıştı. Dolaylı kanıtlar olsa da, sorumlu mikrobun doğrudan kanıtı bugüne kadar bulunamamıştı.
(İlgili: Jüstinyen Vebası’nın Sebebi Hun Göçleri Olabilir)
Şimdi ise yayımlanan iki yeni makale, bu uzun zamandır beklenen yanıtları sunuyor. Genes dergisinde tanıtılan keşif, sadece Jüstinyen Vebası’nı doğrulamakla kalmıyor, aynı zamanda vebanın günümüzdeki önemini de vurguluyor: Her ne kadar nadir olsa da, Yersinia pestis hâlâ dünyada dolaşımda. Temmuz ayında, ABD’nin kuzey Arizona bölgesinde bir kişi akciğer vebasından öldü. Bu, 2007’den beri ülkede kaydedilen ilk ölüm oldu. Geçtiğimiz hafta ise Kaliforniya’da başka bir kişide hastalık doğrulandı.
“Bu keşif, Jüstinyen Vebası’nın merkezinde Yersinia pestis için uzun zamandır aranan kesin kanıtı sağlıyor” diyor Dr. Rays H. Y. Jiang. “Yüzyıllardır elimizde sadece yıkıcı bir hastalığı betimleyen yazılı kayıtlar vardı; ama vebanın varlığına dair biyolojik kanıt yoktu. Bulgularımız, bu hikâyedeki eksik parçayı tamamlıyor.”
Jüstinyen Vebası ilk kez tarihsel kayıtlarda, Mısır’daki Pelusium’da (bugünkü Tell el-Farama) ortaya çıktıktan sonra Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’na yayıldı. Daha önce Yersinia pestis izleri Batı Avrupa’daki küçük köylerde bulunmuş olsa da, imparatorluğun merkezinde veya salgının kalbinde herhangi bir kanıt bulunamamıştı.
“Antik DNA tekniklerini hedefleyerek, Jerash’taki eski Roma hipodromunun altındaki mezarlardan çıkarılan sekiz insan dişinden genetik materyali başarıyla elde edip diziledik” diyor çalışmanın yazarlarından Dr. Greg O’Corry-Crowe.
Hipodrom, MS 6. yüzyıl ortaları ile 7. yüzyıl başlarında toplu mezar olarak yeniden kullanılmıştı; yazılı kaynaklar bu dönemde ani ve yüksek ölümlerden bahsediyor.
Genomik analiz, veba kurbanlarının neredeyse aynı Yersinia pestis suşlarını taşıdığını ortaya koydu. Bu da, bakterinin MS 550 ila 660 yılları arasında Bizans İmparatorluğu içinde mevcut olduğunu ilk kez kesinleştirdi. Bu genetik benzerlik, tarihsel anlatılarda tarif edilen ani ve yıkıcı salgınla uyumlu.
“Jerash, antik toplumların halk sağlığı felaketlerine nasıl tepki verdiğine dair nadir bir pencere sunuyor” diyor Jiang. “Bir zamanlar görkemli yapılarıyla ünlü bir ticaret merkezi olan bu kentin eğlence için inşa edilmiş arenasının acil bir durumda toplu mezarlığa dönüşmesi, şehirlerin bu felaket karşısında nasıl ezildiğini gösteriyor.”
Eş zamanlı yayımlanan bir diğer çalışma, Jerash bulgusunu daha geniş bir evrimsel bağlama yerleştiriyor. Yüzlerce antik ve modern Yersinia pestis genomunu (Jerash’tan elde edilenlerle birlikte) inceleyen araştırmacılar, bakterinin Jüstinyen Vebası’ndan çok önce insan toplulukları arasında dolaşımda olduğunu ortaya koydu.
Ekip ayrıca, 14. yüzyıldaki Kara Veba’dan günümüzdeki vakalara kadar olan sonraki veba pandemilerinin tek bir ata suştan türemediğini gösterdi. Aksine, uzun süredir hayvan rezervuarlarında bulunan bakterilerden bağımsız ve tekrarlayan biçimde ortaya çıkmışlardı. Bu tekrar eden model, tek bir yayılma olayıyla başlayan ve esas olarak insandan insana yayılan SARS-CoV-2 (COVID-19) pandemisinden keskin biçimde ayrılıyor.
Bu bulgular, pandemilerin nasıl ortaya çıktığını, tekrarlandığını ve yayıldığını yeniden anlamamızı sağlıyor. Araştırmacılar, pandemilerin tek seferlik felaketler değil; insan yoğunlaşması, hareketliliği ve çevresel değişimlerle tetiklenen tekrar eden biyolojik olaylar olduğunu vurguluyor.
“Bu araştırma hem bilimsel hem de kişisel açıdan olağanüstüydü. Antik DNA aracılığıyla insanlık tarihine bakma fırsatı sundu; üstelik biz de küresel bir pandemi yaşarken” diyor O’Corry-Crowe.
“Yüzyıllar önce yaşamış, acı çekmiş ve ölmüş bireylerle çalışmak, onların hikâyelerini modern bilim aracılığıyla yeniden gün yüzüne çıkarmak derin bir deneyim oldu. Bu, zamanlar ötesinde ortak insanlığımızı hatırlatan ve bilimin sessizleri konuşturma gücüne dair dokunaklı bir hatırlatma.”
COVID-19’dan farklı olsa da, her iki hastalık da bağlantılılığın pandemi riskini artırdığına ve bazı patojenlerin asla tamamen ortadan kaldırılamayacağına işaret ediyor.
“Binlerce yıldır vebayla boğuşuyoruz ve insanlar hâlâ ondan ölüyor” diyor Jiang. “COVID gibi, o da evrimleşmeye devam ediyor; alınan önlemler onu tamamen ortadan kaldıramıyor. Dikkatli olmalıyız, ancak tehdit hiçbir zaman tamamen yok olmayacak.”
Jerash’taki bu çığır açıcı bulgu üzerine ekip, araştırmalarını şimdi İtalya’daki Venedik’e ve Lazaretto Vecchio adasına genişletiyor. Dünyanın en önemli veba gömü alanlarından biri olan bu karantina adasındaki Kara Veba dönemine ait toplu mezardan çıkarılan 1.200’den fazla örnek, erken halk sağlığı önlemlerinin patojen evrimi, şehirlerin kırılganlığı ve kültürel bellekle nasıl kesiştiğini incelemek için eşi görülmemiş bir fırsat sunuyor.
University of South Florida. 27 Ağustos 2025.
Makale 1: Adapa, S. R., Hendrix, K., Upadhyay, A., Dutta, S., Vianello, A., O’Corry-Crowe, G., … & Jiang, R. H. (2025). Genetic Evidence of Yersinia pestis from the First Pandemic. Genes, 16(8), 926.
Makale 2: Dutta, S., Upadhyay, A., Adapa, S. R., O’Corry-Crowe, G., Tripathy, S., & Jiang, R. H. (2025). Ancient Origins and Global Diversity of Plague: Genomic Evidence for Deep Eurasian Reservoirs and Recurrent Emergence. Pathogens, 14(8), 797.
You must be logged in to post a comment Login