Julius Caesar’ın Amcasının Yaptırdığı Kanal Nihayet Keşfedildi

Fransa’daki bilim insanları, Romalıların Keltlerle savaşırken inşa ettikleri uzun süredir kayıp olan bir kanalın izini bulmuş olabilir.

Fransa’daki Arles Arena’nın havadan görünümü. Bilim insanları, Julius Caesar’ın amcası tarafından Arles’ın güneyinde inşa edilen Roma dönemine ait bir kanalın kalıntılarını bulmuş olabilir. C: Wikimedia Commons

Marius Kanalı olarak bilinen bu su yolu, yaklaşık 2.100 yıl önce Rhône Nehri deltasında inşa edildi. O dönemde Galya olarak bilinen bölgede, Romalılar tarafından yapılan ilk büyük su mühendisliği yapısıydı ve barajlar, su değirmenleri ve su kemerlerinden önce geliyordu. Tarihi kaynaklara göre bu kanal, MÖ 104-102 yılları arasında Julius Caesar’ın amcası General Gaius Marius’un birlikleri tarafından inşa edildi.

Kanalın amacı, Cimbri ve Teutonlar adlı Kelt kabileleriyle yapılan ve Cimbri Savaşları olarak bilinen çatışmalarda Roma ordusuna lojistik destek sağlamaktı. Bu kabileler, günümüz Danimarka’sındaki Jutland’dan güneye doğru göç ediyordu.

O dönemde Roma Cumhuriyeti, bugün Fransa, Belçika ve Batı Almanya’yı kapsayan yeni Galya eyaletini korumaya çalışıyordu. Ancak Keltlerin ilerleyişi bu toprakları ve Roma Cumhuriyeti’nin tamamını tehdit altına sokmuştu.

(İlgili: Üzerinde Julius Caesar Yazan Mermi İç Savaşta Kullanılmış)

“Roma generali Marius, MÖ 104’te, Galya ve İspanya’yı talan eden Cimbri ve Teutonların İtalya’ya ulaşmasını engellemek için güney Galya’ya geldi” diyor İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nden Orta Çağ tarihi uzmanı ve güney Galya üzerine çalışan akademisyen Simon Loseby. “Çok büyük bir kuvvete liderlik ediyordu ve bu gücü Roma’dan deniz yoluyla acilen tedarik etmesi gerekiyordu.”

Bu nedenle Marius, birliklerine lojistik destek sağlamak için bir kanal inşa edilmesini emretti. Kanal, Rhône Nehri’nin tehlikeli ağızlarını baypas ederek Arles şehrini Akdeniz’e bağladı ve büyük erzak gemilerinin güvenli geçişini mümkün kıldı. Nihayetinde kanal başarılı oldu ve Romalılar MÖ 101’de Cimbri ve Teutonları mağlup etti. Kanal daha sonra bölgedeki Roma müttefiki olan Yunan yerleşimi Massalia’ya (bugünkü Marsilya) devredildi ve bu şehir, kanalın ticari kullanımından önemli gelir elde etti. Ancak kanal birkaç yüzyıl sonra tarih kayıtlarından kayboldu.

“Son yüzyıllarda yapılan tüm araştırmalara rağmen Marius Kanalı bulunamamıştı” diyor araştırmanın baş yazarı ve Strasbourg Üniversitesi’nden jeoarkeolog Joé Juncker. Kanal, en son MS 1. yüzyılda Romalı yazar Yaşlı Plinius tarafından anılmıştı, fakat izleri neredeyse tamamen yok olmuştu.

C: Juncker, J., Salomon, F., Rousse, C., Skupinski, G., Quesnel, Y., Uehara, M., … & Vella, C. (2025).

Kanal Nasıl Bulundu?

2013 yılında, Arles’in güneyindeki Vigueirat bataklıklarında yapılan bir jeofizik tarama, antik bir kanala ait olabileceği düşünülen bir su altı oluşumunu ortaya çıkardı. Takip eden kazılarda, 69 parça Roma seramiği, iki antik ahşap kazık ve iki geniş taş döşemeli platform gün yüzüne çıkarıldı. 

Kazıkların radyokarbon tarihlemesi bunların MS 1. ila 4. yüzyıllar arasına ait olduğunu gösterirken, platformlardaki organik materyaller MÖ 1. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasına tarihlendirildi — yani Marius Kanalı’nın kullanıldığı döneme.

Son 12 yıldır araştırmacılar bu alanın gerçekten kayıp Marius Kanalı’na ev sahipliği yapıp yapmadığını belirlemek için kanıt toplamaya çalışıyorlardı.

Yeni çalışmada Juncker ve ekibi, 2013’teki jeofizik taramalarla karşılaştırmak üzere, antik kanal ve kıyılarından tortu örnekleri (sediment çekirdekleri) alarak fiziksel ölçümler yaptı.

“Elde ettiğimiz kanal uzunluğu, genişliği, yönelimi, tortu içeriği ve radyokarbon tarihleme sonuçları, bunun Roma döneminde kullanılmış ve Rhône’un eski bir kolu ile antik bir lagünün kısmen kazılmasıyla oluşturulmuş bir seferi kanal olduğunu doğruluyor” diyor Juncker.

Doğal akarsu kolları genelde 110 ila 180 metre genişliğinde olurken, bu kanalın yaklaşık 30 metre genişliğinde olduğu belirlendi — bu da diğer Roma kanallarıyla örtüşüyor. Bu genişlik, büyük Roma gemilerinin bölgeden geçmesine olanak tanıyordu. Araştırmanın detayları Journal of Archaeological Science: Reports dergisinde yayımlandı.

Yeni araştırmanın, kanalın varlığına dair kanıtları güçlendirdiğini söyleyen Loseby, “Bu, Roma’nın göreceli teknolojik kısıtlarına rağmen büyük altyapı projelerini hızla planlayıp hayata geçirebilme kapasitesine dair bir başka örnek” diyor.

Loseby ve Juncker, gelecekte yapılacak arkeolojik kazıların kanalın gerçekten Marius Kanalı olup olmadığını daha net ortaya koymasını umuyor. Özellikle iskele ya da hayvanların tekneleri çektiği yolların bulunması, kanalın kullanım biçimi ve süresi hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir.

“Jeoarkeoloji, büyük potansiyel barındıran bir bilim dalı; ancak arkeolojik çalışmalarla teyit edilmedikçe bu kanalın Marius’a ait olduğunu kesin olarak söyleyemeyiz” diyor Juncker. Bölgede araştırmalar sürüyor.


Live Science. 26 Mart 2025.

Makale: Juncker, J., Salomon, F., Rousse, C., Skupinski, G., Quesnel, Y., Uehara, M., … & Vella, C. (2025). Geoarchaeological evidence of a buried navigable Roman canal in the Rhône delta (France): The Marius canal hypothesis. Journal of Archaeological Science: Reports, 62, 105034.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tarih bölümü mezunu. Antik Çağ Tarihinde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login