İzmir’in Dikili ilçesinde antik kaynaklarda da bahsedilen ve Atinalılar ile Spartalıların savaştığı üçüncü Arginus Adası bulundu.
Dikili ilçesinde yer alan Bademli köyünde yürütülen yüzey araştırmalarında, jeoarkeologların çalışmaları ile buradaki yarımadalardan birinin antik dönemde aslında bir ada olduğu ve kara ile arasındaki boğazın alüvyonlarla zamanla dolduğu anlaşıldı. Böylece antik yazarların sözünü ettiği ve üzerinde Kane Antik Kenti’nin bulunduğu üçüncü Arginus adasının bu yarımada olduğu anlaşıldı.
Birçok savaşa sahne oldu
Antik kent MÖ 191/190 yılında, Romalıların III. Antiochos’a karşı verdikleri savaşta donanmalarının kışı geçirmesi için seçtikleri liman olarak tarihte bilinmekteydi. MÖ. 406 yılında ise kentin hemen güneybatısında ünlü Arginus Deniz Savaşları gerçekleşti. Atinalılar ile Spartalılar arasındaki bu savaş sonrasında yaşananlar antik dönemin en ilginç olaylarından biri olarak tarihe geçti. Savaşta Atinalılar Spartalılara karşı büyük bir zafer kazanmış olsalar da, komutanları, batan gemilerindeki yaralı askerlerine yardım etmedikleri ve ölülerini gömmedikleri için, memleketlerine döndükten sonra yargılandılar ve idam cezasına çarptırıldılar.
Antik yazar Strabon bu adadan bahsediyordu
Kent alanında toprak yüzeyinde görülen mimari kalıntılar ve seramik buluntuları nedeniyle Kane Antik Kenti’nin burada yer aldığı bilimsel çevrelerde zaten tartışmasız bir şekilde kabul edilmekteydi. Ancak buradaki adaların Arginus Adaları olup olmadığı konusu, araştırmalar başlayana kadar tartışmalıydı. Yaklaşık MÖ. 63 ile MS. 23 yıllarında yaşamış olan Coğrafyacı Strabon burada üç tane adanın varlığından söz ediyordu. Strabon’un verdiği bilgilerden yola çıkarak bu adalardan ikisinin Garip Adası ve ile Kalem Adası oldukları anlaşılıyordu. Ancak üçüncü adanın yeri bir türlü tespit edilememişti. Bu yıl yapılan araştırmalar sonucunda bu adanın da yeri saptandı.
Piri Reis’in haritasında karaya bağlanmıştı
Alman Arkeoloji Enstitüsü başkanlığında Köln Üniversitesi’nden jeoarkeologların yürüttüğü bir proje kapsamında, alınan karot sondajlarla Kane Antik Kenti’nin zamanında aslında bir adanın üzerinde yer aldığı anlaşıldı. Bu bilgiyi MÖ. 1. yüzyılda yaşamış antik yazar Diodoros’un anlattıkları da doğrular nitelikte. Çünkü kendisi bu adalardan birinin üzerinde küçük bir kentin varlığından söz etmekteydi. 16. yüzyılda yaşamış ünlü Osmanlı denizcisi ve kartoğrafı Piri Reis’in haritalarında ve tariflerinde ise, bu üçüncü ada ile kara arasındaki boğazın artık dolduğu, dolayısıyla adanın karaya bağlandığı görülmekteydi. Karot sondajlarla yer katmanlarından alınan jeolojik numunelerin değerlendirilmesi sonucuyla bu ada ile kara arasındaki boğazın nasıl karaya nasıl dönüştüğüne dair daha net bilgilere ulaşılabilecek.
Araştırmalar devam ediyor
Rome’s Mediterranean Ports Advanced Grant des European Research Council isimli bu proje çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar ile Karadağ Yarımadası’ndaki limanların birbirleriyle bağlantılarının araştırılması amaçlanmakta. Araştırmalarda ulaşılan son bilgilere göre Kane Antik Kenti’ndeki limanların niteliği ortaya çıkarılmış ve bundan yola çıkarak kentin bölge için bir ticaret yeri öneminin yanı sıra, kuzeyde Midilli (Lesbos) ve Edremit (Adramytteion), güneyde ise Pergamon antik kentinin ana limanı olan Elaia (Zeytindağ) arasındaki rotalar gibi önemli güzergâhlar üzerinde bir ara durak görevi gördüğü anlaşıldı.
You must be logged in to post a comment Login