İzmir Urla’da yer alan ve Airai Antik Kenti’nin bulunduğu 1. derece arkeolojik sit alanına betondan boru döşendi.
Koruma kurulu, müze ve Urla Belediyesi’nin iki defa mühürleme yapmasına rağmen inşaat durmadı. 2863 sayılı yasaya göre 1. derece sit alanını kasten tahrip etmenin cezası hapis.
Hürriyet’ten Ömer Erbil’in haberine göre, MÖ. 1. bin yılın başlarından itibaren yerleşimin var olduğu bilinen Urla’daki Airai Antik Kenti alanı 1988 yılından bu yana 1. ve 3. derece arkeolojik alan olarak tescilliydi. Kıyı şeridi de ayrıca 1. derece doğal sit alanı ilan edilmişti.
Sit alanlarında herhangi bir inşai faaliyet için 2863 sayılı yasa gereği ilgili müze ve koruma kurulundan izin alınması gerekiyor. Ancak geçtiğimiz bayramın ilk günü Özsu Balıkçılık şirketince balık çiftliğine su taşımak için başlatılan inşaat ile ilgili sadece DSİ Bölge Müdürlüğü’nden ‘dere ıslah’ izni alınmış. Demirciler köyünde oluşturulan koruma derneği inşaat için İzmir Müzesi ve İzmir 1. No’lu Kültür Varlıkları Koruma Müdürlüğü’ne şikayette bulundu. Müze ve kurul personeli izinleri olmadığı gerekçesiyle inşaatı mühürledi. Ancak ertesi gün inşaata devam edildi. Bu kez İzmir Müzesi, Urla Savcılığı’na yeniden şikayette bulundu. İnşaat alanı ikinci kez mühürlendi. Fakat inşaat ertesi gün yine devam etti.
Kazı Başkanı Şikayetçi Oldu
Urla ve Seferihisar Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Proje Başkanı ve Klazomenai Kazıları Başkan Yardımcısı olan Doç. Dr. Elif Koparal savcılığa kendi adıyla şikâyetçi oldu.
İnşaatın mühürlenmesine rağmen devam ettiğini belirten Koparal şöyle konuştu: “Burada MÖ 1. Bin’in başlarından beri iskânın var olduğu bir antik yerleşim mevcut. İskân alanının dışında tümülüsler de yer almakta. Bayramın birinci günü 4.07.2016 tarihinde Demircili köylüleri ve orada faaliyette olan dernek üyeleri bizi bu alanda bir inşaat faaliyetinden haberdar etti. Sözüm ona DSİ izni ile dere ıslah çalışmasını yaptıklarını iddia etseler de aslında Özsu Balıkçılık adında bir şirketin balık çiftliği için tesisat kurduğu ortaya çıktı. Hem 3. hem de 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanında kanal açarak, boru döşeyip beton dökerek deniz ile 3. derecede kaçak olarak inşa edilmiş bir tesis arasına boru döşüyorlar. Bu tesis inşa edildiği takdirde hem doğal çevre kirlenecek hem de antik yerleşimde ciddi bir tahribat söz konusu olacak. Burada zaten DSİ’nin izni yeterli değil, böyle bir inşaat için Urla Belediyesi, İzmir 1. Koruma Kurulu, İzmir Müzesi ve Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden de ayrı ayrı izin alınması gerekiyor. Bu izinlerin hiçbirinin alınmadığını öğrendik.”
Airai Antik Kenti
Airai kentçiği, Teos antik kentinin kuzey limanının yani bugünkü Sığacık Körfezi’nin kuzey kıyısındaki Demircili köyünün yakınındadır.
İlkçağ kentçiğinin yeri yöe halkının “ada” diye andığı küçük, ortası az yüksek yarımadanın bulunduğu yerdir. Kentin ilkçağ tarihçesi üzerine bilgimiz pek kıttır. Atina ve yandaşları ile Sparta ve yandaşları arasında savaşım döneminde onun da Atina bağımlıları arasına katılmak zorunda kalmışken, Khios/Sakız donanmasının desteğiyle, Atina’ya başkaldırdığını Thoukydides’den öğrenmekteyiz.
“Ada” üzerinde görülebilen ilkçağ kenti kalıntıları yalnızca bazı temel kalıntıları ile üç beş mimarlık yapıtı parçasından ve her yere yayılmış çanak çömlek kırıntılarından ibarettir. Airai kalıntılarının, Demircili köyü kurulmadan çok önce, kıyıda bulunan tarihsel kent kalıntılarının pek çoğunun başına geldiği üzere, deniz yolundan taşına taşına yok edildiği anlaşılıyor.
You must be logged in to post a comment Login