İzmir’deki Yeşilova Höyüğünde sürdürülen arkeolojik kazılarda, 6.000 yıl öncesinin ünlü mermer heykelciklerinden biri bulundu.
İzmir’in Bornova ilçesinde yer alan Yeşilova Höyüğü’nde yaklaşık 6.000 yıl öncesine ait bir tanrıça heykelciği ortaya çıkartıldı. Baş ve ayak kısmı kırık olan 9 cm boyutundaki heykelcik, yurtdışına kaçırılan benzer Anadolu kökenli eserlerin buraya ait olduğunu ortaya koyması nedeniyle önem taşıyor.
Yeşilova Höyüğü’ndeki ilk yerleşim, günümüzden en az 8.000 ila 9.000 yıl önce Neolitik dönemde başladı. Yeşilova Höyüğü’ndeki yerleşim, Neolitik dönem sonrasında Kalkolitik, Tunç ve Roma dönemlerinde de kullanılmaya devam etti.
Yeşilova Höyüğündeki bulgular ile ilk İzmirlilerin, çevrelerindeki derelerde ya da dereler yardımıyla denize ulaşılan sığ kıyılarda ağ atarak balıkçılık yaptığı anlaşıldı. Bugüne kadar Yeşilova Höyüğü’nde ele geçen vatoz, çipura gibi büyük balık kemikleri de bunun bir kanıtı.
Bölgede yürütülen kazı çalışmalarında bu yılın son bulgularından biri de 6.000 yıllık bir tanrıça heykelciği oldu.
Ege Üniversitesi’nden kazı başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, baş ve ayak kısmı kırık, kolları göğüslerini tutar ve göğe bakar şekilde tasvir edilmiş olan heykelcikle ilgili bilgi verdi. Derin, normal boyutu 14 santimetre olan Kalkolitik döneme ait bu tanrıça heykelciğinin, ‘göğe, yıldızlara bakan kadın’ olarak adlandırıldığını söylüyor.
Söz konusu heykelciğin Yeşilova’da bulunmuş olması önemli. Çünkü bunların tüm örnekleri İngiltere, ABD ve Almanya’daki özel koleksiyonlarda bulunuyor. Bu heykelcik, özel koleksiyonlardaki eserlerin Türkiye’den gitmiş olduğunu büyük ölçüde kanıtlıyor. Belki de bu eser sayesinde, yurt dışında özel koleksiyonlarda bulunan Batı Anadolu’ya ait eserleri, ileriki yıllarda geri alma olanağı oluşabilir.
ABD’deki Christie’s Müzayede Evi’nde tutulan ve buna benzer bir eser olan “Guennol Stargazer” (Guennol Yıldız Avcısı) adlı eserin iadesi için de mücadele sürüyor. Christie’s Müzeyade Evi tarafından tutulan, yaklaşık 23 cm boyundaki soyut biçimli, perdahlı kadın figürü, 6.000 yıl kadar önce mermerden oyulmuş ve başı gökyüzüne bakıyormuş gibi hafifçe yukarı doğru kalkık. Eser 1960’lı yıllarda taşındığı Birleşik Devletler’de, tenis oyuncusu ve sanat koleksiyoneri Alastair Bradley Martin ve eşi tarafından satın alındı ve “Guennol Yıldız Avcısı” olarak anılır oldu.
(İlgili: Türkiye’den Kaçırılan Eserin İadesi için Mücadele Devam Ediyor)
Doç. Dr. Zafer Derin, “Bu yılın son buluntusuydu. ‘Kilya’ denilen bir heykel türüne girmekte. Mermerden yapılmış. Kolları penguen şeklinde, göğüslerini tutan vaziyette bir heykelcik. Bu tür heykelciklerin kafa yapıları, genelde kırık olarak ele geçiyor. Çünkü çok ince bir kafa yapısı var. Göğe doğru bakan, patlak gözleriyle simgelenen bir heykelcik.” diyor.
Zafer Derin, bulunan heykelciğin kadını simgeleyen, o dönemin dinsel inançlarını ve mermerle bağlantısını ortaya koyan bir eser olduğunu belirtiyor.
Geçtiğimiz sene de Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde devam eden kazılarda, balıkların pullarını temizlemek için yapılmış balık şeklinde alet bulunmuştu. Kemikten yapılmış yaklaşık 15 cm boyutlarında olan aletin üzerine, balığın pulları ve kuyruğu gibi detaylar işlenmiş.
You must be logged in to post a comment Login