Arkeologlar, İzlanda’daki en eski Viking yerleşimini ortaya çıkardılar. Keşfedilen uzun evlerden biri, önemli bir şefe ait olabilir.
Kazılara öncülük eden arkeolog Bjarni Einarsson, “Bu uzun evin, deniz seyahati yapan insanların adaya yerleşmesi beklenen zamandan on yıllarca önce, 800’lü yıllarda inşa edilmiş bir yaz yerleşimi olduğu düşünülüyor. Ayrıca birçok eserle dolup taşan daha sonraki dönemde yapılmış başka bir uzun evin altında kalmıştı.” diyor.
(Norveç’te Eriyen Buzlardan Viking Eserleri Çıkıyor)
Einarsson, “Daha yeni olan ev, şimdiye kadar İzlanda’nın en zengin evi. Bir şefin evi olduğu sonucuna varmamak çok zor.” diyor.
Kamusal evler
Uzun evler 75 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğindeydi. Viking Çağı boyunca İskandinav topraklarında ortak yaşam alanı olarak kullanılan çim ve kamışla kaplı büyük ahşap salonlardı.
Odalara ayrılmışlardı ve birkaç aile tarafından paylaşılabilirlerdi. Ateşler, merkezde taş ocaklarda yakılıyordu ve çiftlik hayvanları da orada soğuktan korunmak için tutulabilirdi.
Her iki uzun ev de İzlanda’nın doğusundaki Stöðvarfjörðu köyü ve fiyortunun yakınında yer alan Stöð’de bulundu. Daha yeni olan yapı MS 874 civarında inşa edilmişti ve bu tarih, İzlanda bilgilerine göre Norveç kralı Harald Fairhair’den kaçan insanların yerleştiğine dair genel kabul gören bir tarihti. Einarsson, bu evin İskandinavya’da bulunan en değerli süs boncukları, gümüş ve antik sikkelerden oluşan bir koleksiyonu içerdiğini söylüyor.
Buluntular arasında Roma ve Orta Doğu gümüş sikkeleri, Vikingler ve diğer eski halklar tarafından külçe veya para birimi olarak kullanılmış, gümüş parçaları kesmek veya bükmek için kullanılan ‘hacksilver’ vardı.
40 metrelik salonun kazılarında dekoratif cam boncuklar, yüzükler, gülleler ve küçük altın parçası da ortaya çıkarıldı. Uzun evin sakinleri muhtemelen bu malları, Viking İskandinavyasında oldukça değer gören balina ve ayıbalığı derisi ya da eti gibi yerel kaynaklar ile satın almışlardı.
Atlantik yayılımı
Hazine dolu evin altında saklanmış daha eski bir yapı vardı. Einarsson, kimyasal ve diğer analizlerin, bu uzun evin 800’lerde, İzlanda’ya kalıcı olarak yerleşilmesinden çok daha önce inşa edildiğini ileri sürdüğünü söylüyor.
Einarsson bölgedeki işçiler tarafından sadece yaz aylarında, belki de sonbaharda iskan edilen mevsimlik bir yerleşim veya kamp yeri olduğunu düşünüyor. İzlanda’nın doğusunda deniz ayısı bulunmasa da, yenilebilecek, saklanabilecek veya alınıp satılabilecek yerel kaynaklar balıklar, balinalar, foklar ve kuşlardan elde edilen ürünleri içerebilirdi.
Şimdiye kadar araştırılan eski yapının bir kısmı İzlanda’da bulunan en büyük uzun evlerden biri olduğunu gösteriyor.
Einarsson, “Eski evin en batı kesiminin bir demir işliği için kullanıldığını biliyoruz. İzlanda’da bir uzun evin içinde bilinen tek demir işliği.” diyor.
Stöð’daki mevsimsel kamp, ölçek ve işlev olarak L’Anse aux Meadows’ta bulunan ve şu anda Kanada’daki Newfoundland’da yer alan, MS 1000 civarına tarihlenen Viking yerleşimine oldukça benzerdi.
Einarsson, “Bu, Atlantik Okyanusu’ndaki adalara yerleşilmesinin bir modeliydi. İlk olarak mevsimsel kamplarımız vardı, daha sonra da kalıcı yerleşim bunu izledi.” diyor.
Einarsson 20 yılı aşkın bir süredir özel bir arkeoloji firmasını yönetiyor ve 2009’dan beri İzlanda’nın batı kıyısındaki Vogur’da, fildişi, deriler ve etleri için deniz ayılarına bağlı bir Viking Çağı yerleşimini kazıyor.
2007 yılında Stöð’teki uzun ev kalıntılarını keşfetti ve 2015 yılında sahada kazılara başladı.
Live Science. 23 Haziran 2020.
You must be logged in to post a comment Login