İtalya’nın Umbria bölgesinde içinde iki lahit, bir dizi mezar hediyesi, ve gizemli bir mermer heykel başı olan el değmemiş bir Etrüsk mezarı bulundu. El değmemiş ve yağmalanmamış Etrüsk mezarları çok nadir olarak bulunuyor. Bu nadir keşif, antik dünyanın en etkileyici ve gizemli kültürlerinden biri hakkında yeni bilgiler ortaya çıkarma potansiyeline sahip.
MÖ 4. yüzyıla tarihlenen mezar, sabanla toprak sürerken tarlada bir delik açan bir çiftçi tarafından tesadüfen bulundu. Umbria Arkeoloji Departmanı’ndan Clarita Natalini “Bu tamamen beklenmeyen bir keşif oldu. Bu bölge mezar hırsızlarının dadandığı alanlardan uzak, ve bu mezar gerçekten yağmalanmamış ve el değimemiş” dedi Discovery News’e yaptığı açıklamada.
Etrüskler eğlenmeyi seven bir halktı. Etrüskler Fransızlara şarap yapmayı, Romalılara yol inşa etmeyi öğretmiş, ve Avrupa’ya yazı sanatını getirdi. Yaklaşık MÖ 900 tarihinde gelişmeye başlayan Etrüskler 500 yıl boyunca İtalya’nın büyük bir bölümüne hükmetti.
Etrüskler sanat, tarım, ticaret ve ince metal işçilikleriyle tanınıyordu. MÖ 5. yüzyılda, Romalılar güçlerini arttırdıkça Etrüskler gerilemeye başladı. MÖ 300-100 ise tamamen Roma İmparatorluğu içine katıldı.
Etrüsklerin dili Hint-Avrupa dil ailesine mensup değildi, ve arkalarında toplumlarını belgeleyen hiçbir eser bırakmadılar. Esrarlı dilleri neredeyse tamamen yok olduğu için Etrüskler, antik dönemin en büyük gizemlerinden biri olarak görülüyor. Etrüskler hakkındaki bilgilerin büyük bir kısmı mezarlarından elde edilmiş durumda.
Natalini ve ekibi dromos’a, yani mezarın girişine açılan koridora ulaştıklarında kendilerini hala mühürlü, taştan yapılmış bir çift kanatlı kapının önünde buldu. Kapı açıldığında 1,5 metrekare genişliğinde dikdörtgen bir mezar odası içinde iki lahit, dört mermer kül saklama küpü (urn) ve çeşitli mezar hediyeleri ortaya çıktı.
Taştan yapılmış lahitlerden birinde uzun bir yazıt bulunuyor. Şu ana kadar Natalini ve meslektaşları sadece yazıdaki “Laris” kelimesini okuyabildi. Lars Etrüsklerde yaygın bir erkek ilk adıydı. Yazının bulunduğu lahitte de bir erkek iskeleti bulunuyor. Natalini ve ekibi yazıtta ayrıca ölünün aile adı (soyadı), anne ve babasının adı, ve olasılıklı öldüğü zamanki yaşı gibi başka bilgiler bulmayı umuyor.
Boyalı sıvayla kaplı diğer lahitte de bir yazıt görülüyor, fakat bu yazı henüz okunamıyor. Natalini “Maalesef antik dönemde sıvaya zarar veren bir çöküntü yaşanmış. Yazıt şu anda binlerce parçaya ayrılmış ve okunamaz durumda. Parçaları bir araya getirmek kolay olmayacak” diyor.
Gördüğü zarara rağmen 3 ton ağırlığında ve 2,5 metre boyunda olan 2,300 yıllık boyalı lahit hala kapalı durumda. Natalini bu lahitin içinde de bir iskelet bulmayı umduklarını söyledi.
Mezar odasında ayrıca boyun kısmından kırılmış mermerden bir insan başı buldu. Natalini “Eser genç bir erkeğin yüzünü betimliyor. Henüz anlamını bilmiyoruz. Belki de ölülerden birini onurlandıran bir heykelin parçasıydı” dedi.
Mezarda bulunan çanak çömlekler, minyatür adaklık vazolar ve iki tüm seramik kavanozdan oluşan mezar hediyeleri büyük ihtimalle öbür dünya için yiyecek depolama amacıyla kullanılmıştı.
Bulunan dört kül saklama küpü (urn) içinde de yanmış kalıntılar bulundu. Küpler su mermerinden yapılmıştı ve üçünde oymalar bulunuyordu. Bu küplerden birinin kapağında, ölü erkek kişi yarı-çıplak şekilde, bir ziyafetteymiş gibi iki yastığa yaslanmış olarak, ve çiçeklerden yapılmış bir kolye takarken betimlenmiş. Sağ elinde de ritüel bir sunu tabağı olan “patera” tutuyor.
Natalini, kapta su mermeri kullanılmış olmasına, yazıtlardaki ipuçlarına, ve heykellerin tarzına bakarak mezarın yakınlardaki Etrüsk kalesi Chisu’dan bir aristokrat ailesine ait olduğunu düşündüklerini söyledi.
Kültür kurulu başkanı Carmine Pugliese basın mensuplarına “Mezarın içindekileri halka yakın gelecekte sunmak için elimizden geleni yapacağız” dedi. Lahitler ve diğer mezar hediyeleri restorasyon ve gelecek araştırmalar için keşfin yapıldığı Città della Pieve’daki müzeye taşındı.
Discovery News
You must be logged in to post a comment Login