İtalya’daki bir mezarlık, muhtemelen dirilmelerini önlemek için bedenleri taşlarla yere sabitlenen çocukların kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.
İtalya’daki arkeologlar; bebekler, çocuklar ve kurban edilmiş köpek yavrularının bulunduğu 1.600 yıllık bir mezarlığı gün ışığına çıkarıyorlar.
Arkeologların söylediğine göre mezarlardan bazıları sıra dışı özelliklere sahip, tıpkı ağzında taş ile gömülen bir çocuk gibi. Bu durum, insanların çocukların öldükten sonra dirilen cesetlere yani hortlaklara dönüşmelerinden korktuklarını gösteriyor. Mezarlarda yapılan analizler, ölenlerden birçoğunun sıtmadan muzdarip olduğunu gösteriyor.
(İlgili: Polonya’da Boynuna Orak Konmuş ‘Vampir’ Mezarı Bulundu)
2018 yılında bölgenin yerlileri, bu çocuğun bir vampir olarak görülmüş olabileceğini ileri sürse de yeni çalışma bunun doğru olmadığını gösteriyor. Bu çocuğun bir vampir olduğu düşüncesi, yerlilerin onu “Lugnano Vampiri” olarak adlandırması ile ortaya çıktı ve bu fikir medya tarafından yayıldı. O zamandan beri arkeologların bu çocuğun tam anlamıyla ne olarak görüldüğünü daha iyi anlamak için fazlasıyla vakti vardı: potansiyel bir hortlak.
Mezarlık, Orta İtalya’da konumlanan ve MS 5. yüzyıla tarihlenen Poggio Gramignano adlı arkeolojik alandaki bir Roma villasının kalıntıları arasında yer alıyor. Bu dönem, Batı Roma İmparatorluğu’nun çökmekte olduğu ve Roma İmparatorluğu’ndaki birçok insanın Hristiyanlığa geçiş yaptığı bir dönemdi.
Alanda 1980 yılında başlayan kazılar günümüzde hala devam ediyor. Bugüne dek arkeologlar, birçoğu yavru olan çok sayıda köpek kalıntısı ortaya çıkardı. Ekip liderlerinden biri olan Arizona Üniversitesi Antropoloji Profesörü David Soren, “Bu dönemden kalma köpek definleri, genellikle mezar koruyucuları olmaları bakımından çocuklar ile ilişkilendirilir; yavru köpekler ise özellikle de hayat dolu ve taze birer kurban olmaları bakımından belki de bu topluluk için daha büyük bir şifa potansiyeline sahipti.” diyor.
Çocuklardan bazıları olağan dışı şekillerde gömülmüş. Örneğin bir çocuk, ağzında bir harç parçası ile gömülmüşken diğerleri de uzuvları taşlarla yere sabitlenmiş vaziyette defnedilmiş. Soren, “Hortlaklara ve kendi amaçları için ölülerin ruhlarını dizginleyen cadılar gibi gizemli güçlere duyulan muazzam bir korku vardı.” diyor. Hortlak korkusu bu dönemde hem Hristiyanlar hem de Hristiyan olmayanlar arasında oldukça yaygındı.
İnsan kalıntıları üzerinde yapılan analizler, bunlardan birçoğunun sıtmadan muzdarip olduğunu açığa çıkardı. Bu salgın, insanları çocukları bu yönde gömmeleri konusunda yönlendirmiş olabilir. Soren, “Ağza veya sabit durması için vücut üzerine koyulan taşlar, henüz etkilenmemiş topluluğun korunması bakımından kötülüğe karşı koruyucu -ya da şeytanı defeden güce sahip- olarak görülüyordu.” diyor.
Nottingham Üniversitesi’nden Klasik Bilimler ve Arkeoloji Profesörü olan ve araştırmaya katılmayan William Bowden, “Bu dönemde doğaüstü olanla sürekli bir mücadele söz konusuydu. Dolayısıyla insanların ciddi bir sıtma salgınıyla yüzleştiği bir mezarlıkta bu tür şeyler görmek çok da şaşırtıcı değil.” diyor.
Londra’daki Kings College’dan Arkeoloji Kıdemli Eğitmeni John Pearce, “Bu alanın önemli bir yönü de çok dikkatli bir şekilde kazılmış olması.” diyor. “Bu titizlik, ölüler üzerinde gerçekleştirilen ritüellerin detaylı rekonstrüksiyonunun yapılmasına olanak sağlıyor.”
Live Science. 8 Şubat 2023.
You must be logged in to post a comment Login