5. yüzyıla ait bir Kuzey İsrail sinagogunda göz kamaştırıcı mozaikler keşfedildi. Eşine başka bir sinagogda rastlanmamış figürlerle süslü mozaikler, İsrail’in Celile Bölgesi’ndeki Huqoq kazı alanında gün ışığına çıkarıldı.
Mozaiklerin toprak tonlarındaki küçük taşları; aşk tanrıları ile çevrelenmiş kadın tasvirlerini, mitolojik yaratıkların, bir horozun, etkileyici tiyatro maskelerinin ve şarap tanrısı Dionysus’un tasvirlerini ahenkle biçimlendiriyor. Bunların yanında, boyanmış bir sarmaşık, alçıyla sıvanmış sütunları kaplıyor. Bu yeni keşifler, aynı panelde ve hemen yandaki panelde daha önce keşfedilmiş mozaik ve kitabeler ile bütünleşiyor ve onları daha iyi anlamlandırmamızı sağlıyor.
Kazı projesinin direktörü ve Kuzey Carolina Üniversitesi Erken Dönem Yahudilik Profesörü Jodi Magness, keşiflerle ilgili: “Üst düzey bir sanat kalitesinin ürünü olan bu mozaik resimlerine ve bitkisel motiflerle süslenmiş sütunlara başka hiçbir sinagogda rastlanmadı. Bunlar benzersiz keşifler.” diyor.
Magness’in önderliğindeki ekip, İncil’deki Samson figürünün yer aldığı ilk mozaiği 2012 yılında gün ışığına çıkardı ve her yaz yeni parçalar ortaya çıkarmaya devam etti.
Magness, Live Science’a verdiği röportajda şunları söylüyor: “Bu yazın buluntuları gerçekten çok sıradışı parçalar. Mozaikler sinagogun yerlerini kaplıyor. Bina yanmış ve harabe halinde olsa da, zemin binaya oranla çok daha iyi muhafaza edilmiş durumda.”
Seküler Mozaikler
Sinagogda daha önceki kazılarda keşfedilmiş olan fil mozaikleri, sinagogun süslenmesinde çok da dindar bir yaklaşım taşınmadığına işaret ediyor. “Zırh giydirilmiş kalın derili hayvan figürlerine dayanarak, fil mozaiğinde İncil’den bir sahne yer almadığı söylenebilir. Çünkü İbrani incilinde içerisinde fil geçen bir hikaye mevcut değil.” diyor Magness.
Fillerin, Büyük İskender ile Yahudi bir başrahip arasındaki buluşmayı anlatan bir Yahudi hikayesine ait olabileceği ifade ediliyor. Magness, “Büyük İskender döneminden sonra Yunan orduları ve daha sonrasında da Romalılar, seferlerinde fil kullandılar. Yani, İsrail’de fil olmadığı için, mozaiklerdeki fillerin Yunan ve Roma orduları tarafından kullanılan filler olduğu söylenebilir.” diyor. Sanatçıların hiçbir zaman canlı bir fil görmediğini düşünen Magness “Çünkü mozaiklerdeki filler karikatür niteliğinde.” diyor.
Öte yandan, sinagogda İncil’den alınmış sahnelere de rastlanıyor. Tıpkı, kazı alanında ilk keşfedilen mozaikte yer alan; olağandışı gücü ve kadınları etkileme yeteneği ile bilinen İncil kahramanı Samson gibi. “Sinagogdaki mozaiklerden birinde, Samson’ın intikam amacıyla tilkileri ateşe vererek Filistin topraklarını yakmak için görevlendirdiği bir sahne yer alıyor; bu sahne Hakimler Kitabı’ndan bir hikayeyi konu alıyor.”
İsrail’de, Samson’ı tasvir eden bir sahnenin yer aldığı eski bir sinagog daha mevcut. Bu sinagog, Wadi Hamam olarak biliniyor ve yeni keşfedilen mozaiklerin bulunduğu sinagogun 8 km güneyinde bulunuyor. Fakat, Wadi Hamam Sinagogu’ndaki mozaikler, Magness’in “gerçek bir sanat eseri” olarak nitelendirdiği yeni keşfedilen mozaikler kadar iyi muhafaza edilememiş.
Mozaikler, Huqoq Sinagogu’nun inşaatı ile aynı döneme denk gelen, 5. yüzyılın başları veya biraz sonrasına tarihlendiriliyor. Araştırmacılar, sanatçıların neden İncil’den sahnelere yer vermediğini anlayabilmek için -hahamlardan kalan yazmalar gibi- aynı döneme ait kaynakları inceliyorlar.
Panellerin ardındaki tema netleştirilemediği için, her bir panelin farklı bir bağışçı tarafından yaptırılmış olabileceğini düşünen Magness, “Asla gerçeği bilemeyiz, yalnızca tahminlerde bulunabiliriz, ama asla gerçeği bilemeyiz.” diyor.
livescience
You must be logged in to post a comment Login