Yeni bir çalışma, günümüzdeki avcı – toplayıcı toplumlarda yaşayan çocukların yiyecek arama davranışlarını inceledi.
Çalışmada, erken yaşlardan itibaren yiyecek arama becerilerinin cinsiyete özgü olarak geliştiği görüldü. Bu yeni bulgular, avcı-toplayıcı toplumlarda yüksek düzeyde besin paylaşımı ile birleştirildiğinde, insanlarda daha büyük beyinlerin olmasını açıklayan somutlaşmış sermaye teorisini destekliyor
Toplayıcılık becerileri, insanlara daha istikrarlı bir enerji ve besin kaynağı sağlamış olabilir, bu da nihayetinde beyne büyük kaynak yatırımlarını mümkün kılmış olabilir.
İnsanlar, diğer primat türlerinden üç kat daha büyük beyinlere sahip. Çeşitli, yüksek kaliteli beslenme ve farklı gıdaları elde etme becerilerini öğrenmek için yeterli zaman tanıyan uzun çocukluğumuzun büyük beyinlerimizin önemli evrimsel itici güçleri olduğu düşünülüyor.
(İlgili: Avcı Toplayıcı Gruplar Kültürel Olarak Farklı Mutfaklara Sahipti)
Diğer primatların diyetinin aksine, insan diyeti, et ve balık gibi çeşitli yüksek kaliteli ve elde edilmesi zor besinlerin yanı sıra yumru kökler ve birçok yemiş, tırtıl türü yiyecek ile de niteleniyor. İnsanlarda -bu besinleri toplamak için- erken yaşlardan itibaren geliştiği düşünülen karmaşık yiyecek arama becerilerine ihtiyaç var.
İnsanların bu yiyecek arama becerilerini nasıl öğrendiklerini daha iyi anlamak için uluslararası araştırma ekibi, Kongo Cumhuriyeti’ndeki modern bir toplayıcı toplum olan BaYaka’nın 27 çocuğuna bir yıl boyunca eşlik etti. Çocuklar, beş yaşından itibaren akran gruplarında bağımsız olarak yiyecek aramaya başladı. Araştırmacılar, çocukların yemek bulma gezilerindeki yöntemlerini, diyet öğelerini ve botanik bilgilerini inceledi. Davranışları gözlemlemenin yanı sıra toplanan yiyeceklerin besin analizlerini de yaptılar.
Bunu başarmak için araştırmacılar; Leiden ve Amsterdam Üniversitesi’nden bir botanikçi ve bilişsel davranışçı ekologları, iDiv, Jena Üniversitesi ve UFZ’den kimyasal ekologlar, Leipzig’deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden antropologlar ve Sidney Üniversitesi Charles Perkins Center’dan bir beslenme ekoloğu ile disiplinler arası iş birliği kurdu. Araştırmanın saha çalışması, 798 saatlik gözlemsel veri içeren benzersiz bir veri seti ile sonuçlandı.
BaYaka çocukları, zamanlarının üçte birini yiyecek aramak ve elde etmek için harcadılar. Bu sürenin yarısında, yetişkinlerden bağımsız olarak arama yaptılar ve yüksek düzeyde özerklik gösterdiler. UvA’da yüksek lisans tezi için bu çalışmayı gerçekleştiren makalenin ilk yazarı Jorin Veen, “Çocukların çok genç yaşta ne kadar yetenekli olduklarını görmekten etkilendim.” diyor. “Yiyeceklerin en büyük payı düşen meyveler, tohumlar ve yumrulardı, ancak çocuklar ayrıca riskli bir girişim olabilecek bal veya meyve toplamak için 40 metre yüksekliğindeki ağaçlara tırmandılar.”
BaYaka çocukları, zamanlarının üçte birini yiyecek aramak ve elde etmek için harcadı. Bu sürenin yarısında, yetişkinlerden ayrı olarak olarak arama yaptılar ve büyük düzeyde bağımsızlık gösterdiler. UvA’da yüksek lisans tezi için bu çalışmayı gerçekleştiren -makalenin başyazarı- Jorin Veen, “Çocukların çok genç yaşta ne kadar yetenekli olduklarını görmek beni etkiledi.” diyor. “Yiyeceklerin en büyük payı düşen meyveler, tohumlar ve yumru köklerdi. Ancak çocuklar bal veya meyve toplamak için -riskli bir uğraş olan- 40 metre yüksekliğindeki ağaçlara tırmandılar.”
Kızlar ve Erkekler Arasındaki Farklar
Sonuçlar, yiyecek arama becerilerinde uzmanlaşmanın erken yaşlarda başladığını ortaya çıkardı. İçerisinde daha fazla erkek çocuğu olan yiyecek arama gruplarının riskli tırmanma becerileri gerektiren meyve ve tohumları yeme olasılığı kızlardan daha yüksekti. Kızların yumru kökleri toplama olasılığı erkeklerden daha fazlaydı. UvA’daki Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Dinamikleri Enstitüsü’nün baş yazarı ve araştırmacısı Profesör Karline Janmaat “Yumru kökleri toplamak olağanüstü kazma becerileri gerektirir. Çünkü yumru köklere yol açan sarmaşıkları tanımak ve takip etmek kolay değildir.” diye belirtiyor.
Janmaat ayrıca, “Yiyecek arama becerilerinin cinsiyete dayalı uzmanlaşmasının bu erken başlangıcı- toplayıcı toplumlardaki yüksek düzeyde yiyecek paylaşımıyla birleştiğinde- muhtemelen insan türünün daha kararlı bir enerji ve besin kaynağına sahip olmasını sağladı. Bu kaynak yaşayan en yakın akrabalarımızdan çok daha büyük bir beyne sahip olmamızı sağlayabilecek bir tedarik sağlıyor.” diyor.
Araştırmanın ortak yazarı Profesör Nicole van Dam, “Analizlerimiz, özellikle çocukların diyetinin yüzde 40’ını oluşturan meyvelerin, diğer bitki öğelerine kıyasla daha fazla şeker, özellikle glikoz ve fruktoz içerdiğini ortaya çıkardı. Onları elde etmek için bu kadar çaba sarf etmelerine şaşmamalı.” diyor.
German Centre for Integrative Biodiversity Research. 9 Şubat 2023.
Makale: Veen, J., Jang, H., Raubenheimer, D., van Pinxteren, B. O., Kandza, V., Meirmans, P. G., … & Janmaat, K. R. (2023). Development of embodied capital: Diet composition, foraging skills, and botanical knowledge of forager children in the Congo Basin. Frontiers in Ecology and Evolution, 11, 8.
1453’te Ölen Son Bizans İmparatoru’nun Nadir Portresi Bulundu
2.700 Yıllık Assur Başkenti Horsabad’ta Yeni Keşifler Yapıldı
Göbeklitepe Aslında Ne Anlatıyor? Kimler, Neden, Nasıl Yaptı?
Afyon’da Homo erectus ve Neandertal İzleri: Yavuz Aydın Röportajı
You must be logged in to post a comment Login