Arkeologlar, Kuzey Kutup Dairesi’ne çok yakın bir noktada 6.500 yıllık mezarlık buldu. Ancak tek sorun insan iskeletine dair kanıt olmaması.
Arkeologlar, Kuzey Avrupa’nın en büyük tarihöncesi avcı-toplayıcı mezarlıklarından birini Kuzey Kutup Dairesi’nin sadece bir karış kadar güneyinde bulmuş olabileceklerini düşünüyor. Ancak Finlandiya’daki 6.500 yıllık bölgede eksik olan tek önemli şey, insan iskeletlerine dair herhangi bir kanıtın olmaması.
1959 yılında, Baltık Denizi’nin kuzey sınırına yakın, Kuzey Kutup Dairesi’nin sadece 80 kilometre güneyinde bulunan Finlandiya’nın Simo kentinde yerel işçiler taş aletler buldular. Tainiaro adı verilen arkeolojik alan 1980’lerde kısmen kazılmış ve hayvan kemikleri, taş aletler ve çömlekler de dahil olmak üzere binlerce eser ortaya çıkarılmıştı.
(İlgili: Arktik Avcı-Toplayıcılar, İleri Düzeyde Demir İşçileriydi)
Arkeologlar aynı zamanda çeşitli boyutlarda 127 olası çukurun o zamandan bu yana tortuyla dolduğunu fark etti. Bazılarında yanma izleri vardı, bazılarında ise Taş Devri mezarlarının önemli bir özelliği olan, demirden elde edilen doğal bir pigment olan kırmızı aşı boyası izleri vardı. Ancak bu bölgenin asitli topraklarında hızla çürüyen iskeletlere dair kanıtlar olmadığından Tainiaro’nun mezarlık olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı.
Ancak eski kayıtları yeniden analiz ettikten ve yeni saha çalışması yaptıktan sonra bir araştırmacı ekibi, Tainiaro’nun büyük olasılıkla geçmişi MÖ 5. bin yıla kadar uzanan büyük bir mezarlık olduğunu ve bu mezarlığın şimdiye kadar bulunan en kuzeydeki Taş Devri mezarlığı olduğunu öne sürüyor.
Tarihöncesi dönemlerin çoğunda, dünyanın bu bölgesi avcılar, toplayıcılar ve balıkçılar olarak esas olarak toplayıcı bir yaşam tarzı uygulayan insanlar tarafından iskan edildi. Arkeologlar Tainiaro’da binlerce yanmış hayvan kemiği buldu; çoğu foklara aitti, ancak bazıları kunduz, somon ve ren geyiğine aitti; bu da Taş Devri diyetindeki et çeşitliliğine ve bölgede olası bir yerleşime işaret ediyordu.
Ancak başlangıçta arkeologlar çukurdakilerin ocak mı, mezar mı yoksa her ikisinin karışımı mı olduğundan emin değillerdi. Arkeolog Aki Hakonen liderliğindeki ekip, 127 çukurun doğasını açıklığa kavuşturmak için çukurların boyutlarını ve içeriğini 14 mezarlıktaki yüzlerce Taş Devri mezarıyla karşılaştırdı.
Çukurlardan en az 44’ünün muhtemelen insan mezarları içerdiğini belirlediler; Çukurların yuvarlak kenarlı dikdörtgen şekilleri, kırmızı aşı boyası izleri ve ara sıra ortaya çıkan eserlerle birleştiğinde, çukurların gerçekten mezar olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, “Tainiaro’da hiçbir iskelet malzemesi kalmamış olsa da, bizim görüşümüze göre Tainiaro, bir mezarlık alanı olarak değerlendirilmeli.” diyor.
Hakonen, diğer bölgelerdeki mezar çukurlarının şekillerine dayanarak, Tainiaro’da ölenlerin dizleri bükülmüş halde sırtüstü veya yan yatmış şekilde gömülmüş olabileceğini söylüyor. “Ölen kişiler fok derilerine sarılmış olabilir. Yiyecekler, mezar eşyaları ve kırmızı aşı boyası da mezara veya dolgu toprağına karışmış olabilir.”
Araştırmada yer almayan Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’nden arkeolog Ulla Moilanen, yazarların Tainiaro hakkındaki yorumlarının ikna edici olduğunu söylüyor. “Bazen ne tür özelliklerin mezar olarak yorumlanabileceğini söylemek zor olabilir, ancak bu makale kötü korunmuş materyallerin incelenmesi için mükemmel araçlar sağlıyor ve bu ve diğer benzer alanları daha dikkatli incelemek için çok iyi bir başlangıç noktası olma özelliğini taşıyor.”
Tainiaro’nun yalnızca beşte biri kazıldı, dolayısıyla toplam mezar sayısı muhtemelen 200’den fazla olabilir. Ancak ekip hâlâ yeraltındaki anormallikleri tespit etmek için radar darbelerini kullanan, yere nüfuz eden radarın yararlı olup olmayacağını test ediyor çünkü kimse tüm alanı yok etmek istemiyor.
Hakonen’e göre, özellikle de mezarın kırmızı aşı boyasıyla kaplı olması durumunda, organik kalıntıları koruyabileceği için gelecekteki çalışmaların insan iskeletlerini ortaya çıkarma ihtimali bile var.
“Eğer bölgede yeni kazılar yönetirsek, aynı zamanda antik DNA’nın toprağın içinde hayatta kalıp kalamayacağını da test etmiş olacağız.”
Live Science. 1 Aralık 2023.
Makale: Hakonen, A., Perälä, N., Vaneeckhout, S., Laurén, T., & Okkonen, J. (2023). A large fifth-millennium BC cemetery in the subarctic north of the Baltic Sea? Antiquity, 97(396), 1402-1419.
You must be logged in to post a comment Login