Bilim insanları yaklaşık 50.000 yıl önce yaşayan ve Denisovalılar olarak bilinen gizemli insan türüne ait genç bir kadının yüzünü canlandırdı.
Yakın zamana kadar, Denisovalılar olarak bilinen gizemli bir tür eski insanın varlığına dair tek kanıt, bir parmak kemiğinden çıkarılmış antik DNA ve Sibirya’daki Altay dağlarında bulunan üç dişti.
Şimdi ise araştırmacılar, bu parmak kemiği DNA’sına dayanarak genç bir Denisovalı kadının portresini yarattı. Ancak diğer araştırmacılar kullanılan yönteme şüpheli yaklaşıyor.
Neandertaller gibi, Denisovalılar da Homo sapiens ile çiftleşmiş ve nesli tükenmiş bir insan türü. Bugün Asya ve Avustralasya’daki bazı insanlar genetiklerinde Denisovalı DNA’sının kalıntılarını taşıyorlar, ancak biz hala eski kuzenlerimiz hakkında çok az şey biliyoruz.
Liran Carmel ve meslektaşları, Denisovalıların nasıl göründüğünü kabaca temsil eden bir portre oluşturmak için Denisovalı DNA’sı kullandı.
(Denisovalı Parmağı Neandertalden Çok Modern İnsana Benziyor)
Carmel, “Oluşturduğumuz portre genel özellikler taşıyor. Sadece belirli bir bireyin değil, bir insan türünün yüzünü yeniden inşa ediyoruz.” diyor.
Yüzleri yeniden oluşturma
İnsanların tek başına DNA’larına dayanarak neye benzediklerini öğrenmek uzun süredir ilgi odağı. Örneğin bir olay yerindeki şüphelileri tespit etmeye yardımcı olmak için kullanılabilir. Fakat görünüşümüz gen dizilimlerindeki binlerce varyasyona bağlı ve bunların her biri genellikle küçük bir etkiye sahip.
John Hawks, “Bugün bir kişinin kemik morfolojisi hakkında çok fazla tahmin yürütemiyoruz.” diyor.
Fakat Carmel ve meslektaşları, Denisovalıların görünüşünü tahmin etmek için genlerin DNA dizisine bakmak yerine, bu genlerin ne kadar aktif olduklarına baktılar.
Hücrelerdeki genler kapandığında, metil grupları adı verilen epigenetik etiketler DNA’larına eklenir. Ekip, bu etiketlerin antik DNA’ya nerede eklendiğini tanımlamanın bir yolunu buldu.
Ekip, antik parmak kemiğindeki metilasyon düzenlerini modern insanlardan ve şempanzelerden kemik hücrelerinde bulunanlarla karşılaştırarak, etkinlikleri Denisovalılarda muhtemelen farklı olan binlerce gen ortaya çıkardı.
Daha sonra ekip, mutasyonların modern insanlarda bu genleri etkisiz hale getirdiğinde ne olduğuna bağlı olarak, bu değişikliklerden hangisinin kemik şeklini etkileyeceğini belirlemeye çalıştı.
Son olarak, Denisovalı kemiklerinin büyümesinin bizden ne kadar farklı olabileceği sonucuna varmak için bu bulguları uyguladılar. Yöntem, bize kemiklerin ne şekilde farklılaştığını söylüyor ancak ne kadar farklılaştığını söylemiyor. Örneğin, Denisovalıların alt çenelerinin Neandertallerden daha geniş olduğunu söylüyor, ancak ne kadar geniş olduğunu bilmiyoruz.
Sheela Athreya, “Hayır, bu bize Altay’daki bireylerin neye benzediği hakkında bir fikir vermez. bu canlandırma, başımı döndürecek kadar birçok varsayıma dayanıyor.” diyor.
Kısmi bir canlandırma
Şu anda bu tahminlerin çoğunun sağlamasını yapmanın bir yolu yok, ancak Carmel, gelecekteki keşiflerin bu canlandırmanın ne kadar doğru yapılıp yapılmadığını açıklayabileceğini söylüyor.
Aslında, ekip yayın için bu bulgularını gönderdikten sonra, 1980’de keşfedilen bir alt çene kemiğinin Denisovalıya ait olduğu ortaya çıktı. Carmel, bu çenenin şeklinin canlandırmayla oldukça benzediğini söylüyor.
Ekip ayrıca, Neandertal kemiklerinin bilinen bazı özelliklerini doğru bir şekilde tahmin etmek için bu yöntemi kullanarak yöntemlerini doğruladıklarını da söylüyor.
New Scientist. 19 Eylül 2019.
Makale: David Gokhman, Nadav Mishol, Marc de Manuel, David de Juan, Jonathan Shuqrun, Eran Meshorer, Tomas Marques-Bonet, Yoel Rak, Liran Carmel. 2019. Reconstructing Denisovan Anatomy Using DNA Methylation Maps. 179,1 Cell.
You must be logged in to post a comment Login