Homo sapiens ilk zamanlardan beri hareket halinde. Savaş ve diğer felaketlerin yanında iklimin neden olduğu sel, kuraklık ve su kıtlığı ise bu insan göçünün nedenleri listesinde yerini alıyor.
Göç “bir ülkeden, yerden veya mevkiden bir başkasına doğru yer değiştirmek” olarak tanımlanıyor. İlk insanlar Afrika’dan yayılmaya başladıklarından beri hareket halindeler. Bugün bile dünya popülasyonunun yüzde 3’ü, en az 258 milyon insan, memleketinden başka bir yerde yaşıyor. Gönüllü veya zorunlu olsun, göç dünyamızı gerçekten de şekillendiriyor.
İlk göçmenler
İlk göçmenler Afrika kıtasından gelen antik insanlardı. Avrasya’ya ve diğer yerlere yayılmaları ise bilimsel bir tartışma konusu olarak kalmaya devam ediyor. Ayırt edilebilen en eski Homo sapiens fosil kalıntıları Etiyopya’da bulundu ve yaklaşık 200.000 yaşında.
(İmparatorluk Dönemi Romalıların Çoğu Ortadoğu Kökenli Çıktı)
“Afrika’dan çıkış” teorisi yaklaşık 60.000 yıl önce Homo sapiens’in Neandertal gibi diğer insan türleri ile karşılaştığı Avrasya boyunca yayıldığını kabul ediyor. Fakat, 120.000 yıl önce Afrika’dan Avrasya’ya yapıldığına dair göç kanıtları bu teoriye meydan okuyor.
Yine de her şekilde ilk insanların Afrika Boynuzu ile günümüz Yemen’i arasındaki boğaz üzerinden veya Sina Yarımadası boyunca Asya’ya geçtikleri düşünülüyor. Güneydoğu Asya’ya ulaştıktan sonra ilk insanların o sırada Yeni Gine ile kara parçası paylaşan Avustralya’ya, sonra da Avrupa ve Amerikalar’a göç ettikleri düşünülüyor.
İklim, besin yeterliliği ve diğer çevresel faktörler ise büyük ihtimalle bu göçlere sebep oldu. Zaman geçtikçe ve kültürler göçebelikten uzaklaştıkça savaş ve sömürgecilik göçlere sebep olmaya başladı. Antik Yunanlılar çok sayıda koloni ile hanedanlıklarını genişlettiler. Antik Roma, vatandaşlarını Britanya’nın kuzeyine kadar gönderdi. Çin İmparatorluğu da sınırlarını genişletmek için askeri gücünü kullandı ve en uzaktaki mültecilere ev sahipliği yaptı.
Kaçmak için sebepler
Göç uzun zamandır savaş, kölelik ve zulüm ile tanımlandı ve karıştırıldı. MS 70 yılında Kudüs’ün yağmalanması ve yaşanan sürgünler ardından Yahudilerin atalarının topraklarından kaçması geniş çaplı bir diaspora (kopuntu) yarattı.
1500 ila 1860lar arasında yaşanan Atlantik Okyanusu köle ticareti sırasında en az 12 milyon Afrikalı köleleştirildi ve Amerikalar’a gitmeye zorlandı. 1945’teki 2. Dünya Savaşı sonrasında Holokost veya Yahudi Soykırımı sonrası hayatta kalan yüzbinlerce sivil yurdundan edildi ve Batı Avrupa’ya, daha sonra İsrail olan Birleşik Krallık Filistin Mandasına ve Amerika Birleşik Devletler’ine göç ettiler.
(İlk Avrupalılar, Farklı Bölgelerden Gelen Göçmenlerdi)
Vietnam savaşı sonrasında 125,000’den fazla insan bir insanlık krizi karşısında Vietnam’dan Amerika’ya göç etti. Ve yüzbinlerce sayıdaki Rohingyalar Myanmar’dan Bangladeş’e göç etmeye zorlandı.
Fakat bu son değildi: Göç, 21. yüzyılda açlık, doğal felaketler ve insan hakları ihlalleri yüzünden devam ediyor. 2013 yılının başından itibaren Kuzey Afrika ve Orta Doğu’dan gelen göçmenler yurtlarındaki yoksulluktan ve siyasal dengesizlikten kaçmanın yolları ararken Avrupa’ya yol almaya devam ediyorlar. Göçmen krizi, ksenofobi yani yabancı düşmanlığı ve gergin bir ortam oluşturarak Avrupa kaynaklarını zayıflattı.
Gelecekte, değişen iklim kitlesel boyutta yer değiştirmelere sebep olabilir. 2018 Dünya Bankası raporu 143 milyondan fazla insanın yakında sel, kuraklık ve su kıtlığı yüzünden “iklim göçmeni” olabileceğini gösteriyor. Sebebi ne olursa olsun göç insanlar ve de gidecek yerler var oldukça yaşanmaya devam edecek.
National Geographic. 28 Şubat 2019.
You must be logged in to post a comment Login