Yünlü mamutların nesli yaklaşık 4000 yıl önce tükendi ancak şimdi bilim insanları, genetik düzenlemelerle bu hayvanların yeniden diriltilmesinin eşiğinde olduklarını söylüyor.
Harvard Üniversitesi’nden genetik uzmanı George Church, melez bir yünlü mamut embriyosu yaratmaktan sadece iki yıl uzakta olduğunu açıkladı. Nihai hedef, bir yünlü mamut embriyosunu bir fetüsün içinde geliştirebilmek.
Bununla birlikte, bu şekilde saf bir yünlü mamutu yeniden canlandırmak için hala çok fazla zamana ihtiyaç var. İlk olarak Church ve ekibi, Asya filinin genomuna, uzun kıllar, kalın yağ tabakası ve soğuğa adapte olmuş kan gibi temel genetik özellikler ekliyor. Şimdiye kadar 45 mamut benzeri düzenleme, Asya filinin genomuna eklendi. 2015 yılında söz konusu projeye başlandığından beri, araştırmacılar fil genomuna ekleyebildikleri mamut özelliklerinin sayısını 15’ten 45’e çıkardı.
Tüm bu düzenlemelerin etkisini değerlendirmenin yolları üzerinde çalıştıklarını belirten Church, “Düzenlemelerin listesi, fillerin soğuk ortamlarda kalma başarısına katkıda bulunan şeyleri etkiliyor. Küçük kulaklar, deri altı yağı, kıl ve kanı etkileyecek düzenlemeleri zaten biliyoruz.” diyor.
Church, bir sonraki adımın melez bir embriyo üretmek olacağını söylüyor. Ancak bu embriyo gerçekte, birkaç mamut genetiği özelliği taşıyan bir fil embriyosuna benzeyecek. “Henüz tam olarak o aşamada değiliz, fakat birkaç yıl içinde bu gerçekleşebilir.”
Bunu başarmak demek, saf bir yünlü mamut embriyosu yaratmanın ilk aşaması demektir. Daha sonra ise bu embriyoyu büyümesi geliştirerek yaşayan bir mamut… Eğer bu gerçekleşecekse bile bunun için henüz birçok yıl var.
Klonlama işlemi, 4000 yıldan uzun bir süre önce tükenmiş bir hayvan olmasa bile oldukça zorlu bir iş. Bilim insanları koyun Dolly’yi klonlamayı başardığında, doğan kuzu, 277 denemeden doğan tek kuzuydu.
Asya fillerinin nesli tükenmekte olan canlılar olması, bu filleri herhangi bir mamut embriyosunu yerleştirmeyi denemek için tehlikeli kılıyor. Bazı çevreler için ise bu durum etik kabul edilmiyor. Bunun yerine Church, laboratuvar ortamında fetüs geliştirebilmeyi ve herhangi bir canlının bunun için denenmesine gerek kalmayacağını umduğunu belirtiyor. Bu teknoloji henüz geliştirilemedi fakat bir gün olabilir.
Bununla birlikte Church’un canlı filleri kullanma niyetinin bulunmaması da bir mamut canlandıramayacağı anlamına gelebilir.
Yünlü mamutu neden geri getirmek istiyoruz sorusuna gelince Church, bu girişimin tehlikede olan Asya filleri için alternatif bir geleceği garantiye alabileceğini ve küresel ısınmaya karşı mücadelede yardımcı olabileceğini belirtiyor.
Church, “Bu hayvanlar, karları ezerek soğuk havanın içeri girmesini sağlıyorlar ve alt katmanları kalıcı olarak donmuş olan Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’nın geniş, ağaçsız, düzlük Arktik bölgelerini erimekten kurtarıyorlar.” diyor.
2013 yılında Sibirya’nın bir adasında toprak yüzeyinden yukarıya doğru çıkmış iki diş sayesinde tespit edilip bulunan 39,000 yıllık bir mamutun kürk ve gövdesinin sapasağlam bulunmuş olması bilim dünyasında büyük heyecan yaratmıştı. Hatta bulunduğu yerde buzlar altında öylesine güzel korunmuştu ki, bilim insanları kan kalıntılarının DNA örneği almak için yeterli olabileceğini söylüyorlardı.
Kan örneği alınabilen ilk mamut olma özelliğini taşıyan bu mamutun muhtemelen 40-50 yaşlarında öldüğü düşünülüyor. Dişi olduğu belirlenen mamutun bir bataklığa ya da suya düştükten sonra kendisini kurtaramadığı ve hayatını kaybettiği öngörülüyor ve bu nedenden dolayı mamutun altta kalan kısımlarının neredeyse olduğu gibi günümüze ulaştığı, üst taraflarının ise başka hayvanlar tarafından yenmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Mamutların toplu ölümlerinin, günümüzden 20.000 ila 25.000 yıl önce gerçekleştiği daha önceden tespit edilmişti. Bu süreç uzun bir süre devam etti ve ikinci büyük ölüm dalgası günümüzden 15.000 ila 13.000 yıl önce gerçekleşti. 3700 yıl önce Alaska ve Vrangel Adasında küçük gruplar halinde yaşadıklarına dair kanıtlar olmasına rağmen, mamutlar için son büyük ölüm dalgası ise günümüzden yaklaşık 12.000 ila 9.000 yıl önce yaşandı.
New Scientist. 16 Şubat 2017.
You must be logged in to post a comment Login