Yapılan araştırmalar doğrudan atamız Homo Erectus’un, modern insanlara benzer bir şekilde yürümüş olabileceğini gösteriyor.
2009 yılında Kenya’daki Turkana Gölü’nün doğu kıyılarında bir insana ait olduğu düşünülen ayak izleri keşfedildi. Bir ayak tabanı kemeri, yuvarlak bir topuk, büyük bir başparmak ve ona paralel diğer dört parmaktan oluşan fosilleşmiş izler, modern insanların ayakları ile oldukça benzerlik taşıyor. Ancak bir Homo Sapiens’e ait olmak için oldukça eski olan 1.5 milyon yıllık bu izlerin insanların erken ataları olan Homo Erectus’a ait olduğu düşünülüyor.
Homo erectus insanı ile modern insan ayağının arasında neden bu kadar çok benzerlik olduğu üzerinde incelemeler yapan araştırmacılar Homo erectus’un modern insanlara benzer bir şekilde yürümüş olduğunu düşünüyor.
Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde ve George Washington Üniversitesi’nde araştırmalarını sürdüren Kevin Hatala, fosilleşmiş ayak izlerine ait analizlerin, 1,5 milyon yıl önce yaşamış akrabalarımızın bugün modern insanlar gibi yürüyebildiğini destekleyecek doğrudan kanıtlar sunduğunu belirtiyor.
Modern insanların geçtiğimiz 200.000 yıl içerisinde ortaya çıkmalarına karşın Homo erectus insanı günümüzden 1.9 milyon yıl öncesi ile 143.000 yıl önce yaşadı.
Bir kafatası parçasından oluşan Homo Erectus insanına ait ilk fosil kalıntıları 19. yüzyılda Endonezya’da Cava adasında bulunmuştu. O zamandan bu yana bilim insanları Homo Erectus’un Güney Afrika’dan İspanya’ya Gürcistan’dan Çin’e kadar olan geniş bir bölgeye yayıldığını keşfetti.
Ağaçlara tırmanan primat kuzenlerinin aksine sahip olduğu uzun bacakları ile iki ayak üzerinde yürümeye ve koşmaya adapte olduğu düşünülen Homo erectus üzerinde yapılan geçmiş araştırmalar, vücut oranları bakımından modern insanın ilk atası olduğunu gösteriyor.
Bir türün yürüyüş özellikleri hakkında daha fazla şey öğrenmek için başlanılması gereken en mantıklı yer o türün bacaklarının, ayaklarının ve havsalasının incelenmesi olurdu. Ancak Homo erectus söz konusu olduğunda böyle bir araştırmaya girişebilmek için ele alınacak fosilleşmiş deliller oldukça yetersiz. Örneğin Homo Erectus’un ayak kemiklerine ait eldeki tek koleksiyon Gürcistan, Dmanisi’de bulunmuştur. Ancak Dmanisi’de bulunan kalıntıların sınıflandırılmasına yönelik taksonomi çalışmaları tartışmalıdır.
Bu sebeple araştırmacılar, Kenya’da bulunan ayak izlerine yönelik deneysel bir çalışma yapıldı.
Modern insanlar yürüdüğünde genel olarak ayağın iç kısmına ve ilk iki parmağa baskı uygular. Bu hareket de ayak izlerinde belirgin bir emare bırakır.
Araştırmacılar Homo erectus tarafından kullanılan iyi korunmuş sekiz geçiş güzergâhı ile birlikte günümüzde Kenya’da yaşayıp çıplak ayaklarla yürüyen Daasanach kabilesine ait ayak izlerini inceledi. Birçok örnekte bu iki gruba ait ayak izlerinin benzer ayak anatomilerini ve mekaniğini yansıttığını ve istatiksel olarak birbirinden ayrılamayacak nitelikte olduklarını vurguladılar.
Hatala ve meslektaşları Kenya Ileret’teki izlerden yola çıkarak cinsiyete dayalı vücut kitle analizleri de yaptı. Bu analizlerin sonuçlarına göre ayak izlerinin bulunduğu alanların her birinde birkaç yetişkin erkeğe rastlandı. Araştırmacılar bulgulardan yola çıkarak Homo erectus insanın belli bir düzeyde erkek işbirliğini gerektiren cinsiyete dayalı avcı – toplayıcı sosyal davranışlarda bulunduğunu düşünüyorlar.
1.5 milyon yıl önce yaşamış insansılar arasında karşılıklı hoşgörüye ve iş birliğine yönelik kanıtların bulunmasının şaşırtıcı olmadığını söyleyen Hatala, bu kanıtların o zamanki davranış şekillerine göz atmak adına yakalanan ilk şans olduğunu belirtiyor.
Live Science, 13 Temmuz 2016
You must be logged in to post a comment Login