Hindistan’daki Antik Mağaraları Hint Kenevirinden Yapılan Sıva Korumuş

Yeni bir araştırmaya göre, Hindistan’da 1,500 yıl öncesinden itibaren Budist keşişlerin içerisinde dua ettiği Ellora Mağaraları’nın, boyalı duvarları ve tavanı Hint keneviri, kil ve kireç karışımı bir sıvayla kaplıydı.

Bu karışımın mağaraların korunmasında önemli bir rol oynadığı ortaya çıktı. Hindistan Arkeoloji Araştırmaları’ndan proje başkanı ve arkeolojik-kimyager Rajdeo Singh ve botanik profesörü Milind M. Sardesai’ye göre bu karışım, sıvanın 1,500 yıl boyunca bozulmasını engelledi.

 

Hindistan'daki Antik Mağaraları Hint Kenevirinden Yapılan Sıva Korumuş

Ellora mağaraları batıdaki Maharashtra eyaletinde 6. yüzyıl ve 11. yüzyıl arasında inşa edildi. Mağaralarda taştan oyulmuş ve Hindistan’daki 3 büyük dine – Budizm, Hinduizm ve Jainizm – adanmış 34 tapınaktan oluşuyor. 1.9 km boyunca devam eden mağaraların güneyinde 12 Budist mağarası, kuzeyinde 6 Jain mağarası ve ortada 17 Brahman mağarası bulunuyor.

Singh and Sardesai Current Science dergisine yazdığı makalede “Mağaralar, onları yapanların hayalgücü ve sanatçılığına tanıklık eden, nefes kesici bir kayaya-oyulmuş mimari örneği” diyor.

Araştırmacılar 3 katlı bir yapı olan 12 numaralı Budist mağarasının kilden yapılmış sıvasını inceledi. Taramalı elektron mikroskobu, kızılötesi spektroskopi ve stereomikroskopik çalışmalar yaparak araştırmacılar, kil sıvanın içindeki Hint keneviri örneklerini izole edebildi.

Hindistan’da popüler olarak ganja ya da bhang olarak bilinen Hint keneviri kalıntıları, sıvanın içinde başlıca olarak yalıtım amaçlı ve sıvaya fazladan dayanıklılık vermesi için kullanıldığını gösteriyor.

Sardesai Discovery News’e yaptığı açıklamada “Hint kenevirin liflerinin diğer liflere göre daha kaliteli ve sağlam olduğu görülüyor. Ayrıca hint kenevirinin reçinesi ve yapışkan özellği, kil ve kirecin sıkı bir bağlayıcı madde bileşimi oluşturmasına yardım etmiş olabilir” diyor.

“Hempcrete” (İngilizce Hint keneviri ve beton kelimeleri birleştirilerek yapılmış bir kelime) adı verilen beton benzeri bu madde sıva olarak kullanıldığında “Budist keşişlerin yaşaması için sağlıklı, rahat ve estetik olarak hoş bir ortam yaratıyordu” diyor araştırmacılar.

“Hint keneviri sıvası ısıyı depolayabildiği, ateşe dayanıklı olduğu ve havada yayılan sesin yaklaşık %90’ını emebildiği için, Ellora mağaralarındaki keşişler için huzurlu bir yaşam alanı yaratılmış oluyordu” diye ekliyorlar.

Avrupa’daki araştırmacılar bu Hint keneviri betonunun 600-800 yıl boyunca korunabildiğini ortaya koydu. Ellora mağaralarında ise, yağmur mevsimlerinde mağaranın içinde artan rutubet gibi zararlı çevresel faktörlere rağmen, bu maddenin yaşam süresi iki katına çıkmış gözüküyor.

Singh Times of India’ya yaptığı açıklamada “Ellora mağaraları, sıvanın içine kil ya da kireçle karıştırılmış sadece %10 oranda Hint kenevirinin, 1,500 yıldan uzun süre korunabildiğini kanıtladı” diyor.

Ellora mağraları gibi başka bir Dünya Kültürel Miras Alanı olan, MÖ 2. yüzyıla tarihlenen komşu Ajanta mağaralarında ise Hint keneviri kullanılmamıştı. Singh burada “duvar resimlerinin en az %25inin böcekler yüzünden zarar gördüğünü” söyledi.

Araştırmacılara göre, Hint keneviri liflerinin mağara içinde nemi düzenleyebilme özelliği, haşerelere dayanıklı olması, yüksek oranda su buharı geçirgenliği ve higroskopik (nem çekici) özellikleri MS 6. yüzyılda Ellora sakinleri tarafından biliniyordu.

Sardesai “Maalesef Hindistan’da Hint kenevirinin adı narkotik özellikleri yüzünden kötüye çıktı. Fakat antik sanatçılar onun iyi yönlerini biliyordu” diyor.

 


Discovery News, 11 Mart 2016

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login