Zeus’un oğlu ve bir yarı tanrı olan Herakles bir delilik anında ailesini katlettiğinde Tiryns’in sinsi kralı Eurystheus, kefaret olarak Herakles’in 12 görevi yerine getirmesini emretti.
Herakles’in on iki görevinin kayıtları yalnızca sonraki yazarlarda bulunur, Homeros ve Hesiodos bunlardan bahsetmez. Homeros’un bildiği tek şey, Herakles’in yeryüzündeki yaşamı boyunca Hera’ya olan nefreti nedeniyle sonsuz tehlikelere ve ıstıraplara maruz kaldığı, kendisine birçok ve zor görevler yükleyen Eurystheus’a tabi olduğuydu. Ancak Homeros bu görevlerden sadece birinden bahseder, Kerberos’u getirmesi. İlyada ayrıca onun bir deniz canavarıyla olan savaşına ve Laomedon’un reddettiği atları almak için Troya’ya yaptığı sefere atıfta bulunur.
Hesiodos, Herakles’in bazı başarılarından açıkça söz eder, ancak on iki sayısı hakkında hiçbir şey bilmez. Bu on iki işin Herakles’e atfedilen çok sayıdaki başarıdan seçilmiş olması muhtemelen Alexandrines’in işiydi.
(İlgili: Quiz: Antik Yunan ve Roma Mitolojisi)
Herakles ilk on işi sekiz yıl bir ay gibi bir sürede gerçekleştirdi. Ancak Eurystheus, ikisinin (Hydra’nın öldürülmesi ve Augeas’ın ahırlarının temizlenmesi) hukuka aykırı olarak yapıldığını ilan etti ve Herakles’e iki tane daha yapmasını emretti.
İşte en zorundan en kolayına o görevler:
1- Cehennemin Üç Başlı Köpeği Kerberos’u Yakalamak
Kral Eurystheus, en kötü şeyi en sona saklamıştı; son görevini yerine getirmek için Herakles’in cehenneme gitmesi ve cehennemin kapılarını koruyan devasa, üç başlı köpeği yakalaması gerekiyordu. Herakles, kendini öldürmeden cehenneme girip çıkabilmenin bir yolunu bulabilmek için Eleusis’te araştırma yapmalıydı. Daha sonra cehennemde yolunu bulmalı, ölü olmamasına rağmen Kayıkçı Charon’dan kendisini Styx Nehri’nin karşısına geçirmesini istemeli ve daha sonra amcası Hades’ten izin almalıydı (Çünkü bir tanrının evcil hayvanını onun izni olmadan çalamazsınız!). Hades tek bir şartla izin verdi: Yeğeni Herakles, bu ölümsüz canavarı etkisiz hale getirirken hiçbir silah kullanmamalıydı. Bu yüzden Herakles bir ejderha başı yardımıyla devasa, üç başlı cehennem canavarı ile güreşti, ta ki onu Nemea aslanının derisine sarmayı başarana dek. Bu, zorluğu ve cehenneme gitmeyi gerektirmesi nedeniyle Herakles’in şimdiye dek savaştığı en tehlikeli canavardı.
2- Hesperidlerin Elmalarını Ele Geçirmek
Kral Eurystheus 11. görev olarak Herakles’in, güneşin battığı yerde yaşayan periler olan Hesperidlerin altın elmalarından birini getirmesini emretti. Bu elmaların üzerinde büyüdüğü ağaç, 100 başlı ejderha Ladon tarafından korunuyordu; bu, Herakles için bir başka güçlük demekti. Dolayısıyla aklını kullandı. Atlas’ı gökyüzünü sonsuzluk boyunca yukarıda tutmaya mahkûm edilen Titan olarak hatırlayabilirsiniz; Herakles Atlas’a, kendisi için bir elma koparması karşılığında bir süreliğine onun yükünü sırtlamayı teklif etti. Herakles, Atlas Hesperidlerin babası olduğu için Ladon’un ona saldırmayacağını düşünmüştü. Atlas, yükünü Herakles’in üzerine yıkmak ve bir daha asla sırtlamamak planıyla bu teklifi kabul etti. Fakat Atlas, sandığı kadar zeki değildi; Herakles’e ihanet ettiğini söylemeden önce elmaları getirdi. Herakles bu kalın kafalı Titan’a, kendisi sonsuza dek daha iyi bir şekilde tutmadan önce gökyüzünü yalnızca bir saniyeliğine tutup tutamayacağını sordu ve tabii ki daha sonra Atlas gökkubeyi yeniden sırtladığı anda Herakles elmaları aldı ve oradan uzaklaştı.
3- Hydra’yı Öldürmek
Herakles’in dize getirmeye çalıştığı en etkileyici canavar, Lerna bataklıklarında yaşayan Hydra’ydı; Hydra çok başlı bir canavardı, kafalarından biri kesildiğinde bunun yerine iki yeni kafa çıkıyordu ve ayrıca her bir kafa oldukça zehirli dişlere sahipti. Bizler bunları biliyoruz fakat içinde yaşadığı zehirli bataklıkta yaratığın izini sürüp onu alt etmeye çalışırken Herakles için bunlar çok taze bilgilerdi. Herakles dövüştükçe güçlenen bir canavarla çarpışıyor olmasına rağmen Hera bundan tatmin olmuyordu; bu nedenle Hydra ile aynı anda Herakles’e saldırması için devasa bir yengeç gönderdi. En sonunda Herakles’in yeğeni Iolaus’un aklına, iki yeni kafa çıkmadan önce kesilen kafanın Hydra’nın bedeninde kalan bölümünü bir meşale ile dağlama fikri geldi. Herakles dev yengecin üstüne bastı, onu ezdi ve işe koyuldu; tüm öğleden sonrayı son kafası da yok olana dek canavarı doğramakla geçirdi. Daha sonra ise oklarını Hydra’nın zehirli kanına batırdı, sonraları bu fikrin kötü bir fikir olduğunu anlayacaktı. Bu hikayenin en can alıcı kısmı ise şu: Hera, Hydra’yı yalnızca bir Herakles’i öldürme makinesi olması için yetiştirmişti. Yani Hera’nın bu sonuçtan -en hafif tabirle- memnun olmadığını söyleyebiliriz.
4- Nemea Aslanını Öldürmek
Herakles’in ilk görevi, aynı zamanda en ünlü göreviydi çünkü bu görev ona ikonik görünümünü kazandırdı. Kral Eurystheus, Nemea aslanını öldürmeye göndererek Herakles’i hayatından kolayca çıkarabileceğini düşünüyordu; Nemea aslanı, postu hiçbir silah tarafından delinemeyen ve kırsal kesimde dehşet saçan devasa bir aslandı. Fakat korkutucu hayvanlarla çarpışmak tam da Herakles’in tarzı bir işti. Herakles, hayvanın boynunu kırana dek onunla güreşti. Kulağa kolay geliyor olabilir ama sonuçta Herakles devasa, öldürücü bir aslanla güreşmişti. Herakles, 30 gününü alan bu görevden sonra Nemea aslanının postunu bir pelerin gibi kullanmaya başladı.
5- Augeas’ın Ahırlarını Temizlemek
Atlas’ı kandırmasından da anlaşılacağı üzere Herakles pek de aptal biri değildi; sadece akıllı olduğundan çok daha güçlü biriydi. 5. görevini tamamlamak için hem beyin hem kas gücünü kullandı: Augeas’ın efsanevi ahırlarını temizlemek. Bu ahırlar tabii ki efsaneviydi çünkü Augeas, dünyadaki herkesten çok daha fazla öküze sahipti fakat bu öküzlerin durduğu ahırları bir kez bile temizlememişti. Eurystheus çok sayıda dışkı dağını temizlemeye zorlayarak Herakles’i fiziksel görevler yoluyla olduğu kadar utanç yoluyla da yenmeye çalışıyordu. Herakles ahırlara bir kez bakış attı -ya da ahırları bir kez kokladı da diyebiliriz-, en yakın nehri buldu, nehir yatağını ahırların arasından geçecek şekilde değiştirdi ve nehrin tüm pisliği alıp götürmesini sağladı. Herakles, bir kez bile kürek sallamadan tüm nehrin akış yönünü tek başına değiştirmişti; bu, etkileyici bir beceriklilik örneğiydi.
6- Hippolyte’nin Kemerini Ele Geçirmek
9. görev biraz tuhaftı. Kulağa zor gibi geliyor fakat sonradan çok kolay olduğu ortaya çıkıyor, ta ki Hera işleri berbat edene ve her şey yeniden zorlaşana dek. Görev şuydu: güçlü savaşçılar olmalarıyla ve gördükleri her erkekten nefret etmeleri ve/veya onları ödürmeleriyle bilinen Amazonların kraliçesinin kemerini ele geçirmek. Amazonlar Themiscyra’da dolaşan Herakles’in istediği yere gitmesine izin verdiler. Hatta Herakles, Kraliçe Hippolyte’nin yanına gidip kemerini vermesini istedi ve Hippolyte bunu kabul etti! Bunun üzerine Herakles, bu kolay görevi kutlamak üzere kısa bir mola verdi ve yeni arkadaşlarıyla eğlendi. Bu arada Hera, bu görevin bu kadar kolay bir şekilde sona ermesine o kadar sinirlenmişti ki bir Amazon kılığına büründü, Themisycra’ya gitti ve Herakles hakkında ileri geri konuşmaya başladı; bu konuşmalar büyük oranda Herakles’in kraliçeyi nasıl kaçıracağını konu alıyordu. En sonunda tüm Amazonlar Herakles’i öldürmeye çalıştı. Bu görevin göz ardı edilmemesi gereken özelliği şu: Herakles baş belası ve öfkeli kadın savaşçılarla dolu bir halktan kaçmayı ve hayatta kalmayı başardı. Fakat kaçtığı sırada, ona ihanet ettiğini düşündüğü Hippolyte’yi öldürdü.
7- Keryneia Geyiğini Yakalamak
Herakles’in mücadele ettiği tüm o canavarları duyduktan sonra yalnızca bir geyiği yakalamak çok da zor değilmiş gibi görünüyor değil mi? Peki ya bu geyik bir oktan bile daha hızlı koşuyorsa? Herakles bu geyiği yakalamadan önce tam anlamıyla bir yıl boyunca durmadan koşmak zorunda kaldı. Herakles, 365 gün boyunca her gün üç tam maraton – günde yaklaşık 12 saat boyunca 120 kilometre- koştu; bu, yarı tanrılara özgü bir yiğitlik örneğiydi. Ayrıca bu geyik, avcılık tanrıçası Artemis’in kutsal hayvanıydı; Eurystheus bu görevi Herakles’in tanrıçayla başını belaya sokmak için belirlemişti. Herakles geyiği yakaladıktan sonra tanrısal bakımdan kendisinden daha yüksekte olan kuzenini, kendisine merhamet etmesi için hızlıca ikna etmeye çalıştı ve bunu başardı da.
8- Erymathian Yaban Domuzunu Yakalamak
Herakles’in daha önce tamamladığı diğer görevleri düşününce tıpkı Keryneia geyiğinde olduğu gibi bu görevde de bir yaban domuzunu yakalamak –bu yaban domuzu büyük dişlere ve öfke problemine sahip devasa bir hayvan olsa da- kulağa çok ilgi çekici gelmiyor. Fakat dikkat edilmesi gereken husus şu: Eurystheus Tiryns’in kralıyken yaban domuzu, Erymanthos Dağı’nda etrafa zarar veriyordu. İki yer arasında 134 kilometrelik bir mesafe vardı. Ortalama bir yaban domuzu yaklaşık 80 kg geliyor fakat varsayımlarımıza göre Erymathian yaban domuzu bundan çok daha büyük ve ağırdı. Yani Herakles, -hiçbir yere gitmek veya götürülmek istemeyen- bu 90 kiloluk yaban domuzunu 134 kilometre boyunca yayan taşıdı.
9- Stymphalian Kuşlarını Kovmak
Görev 6: Arcadia’daki Stymphalia Gölü’ne git ve gagaları mızrağa benzeyen, bıçak benzeri tüylerini insanlara fırlatan ve dışkıları saf zehir olan çıldırmış kuşların icabına bak. Kulağa çılgınca geliyor değil mi? Aslında pek de öyle değil. Bu kuşların bu listenin yukarılarında yer almasının tek nedeni, öykünün bir versiyonuna göre Herakles’in bu kuşların hepsini Hydra’nın zehirli kanına batırılmış okları ve yayı sayesinde öldürmüş olması. Öykünün diğer versiyonunda ise Herakles bir çıngırak yapıyor, çıngırağı sallıyor ve tüm kuşları korkutup kaçırıyor. Biz yine de öykünün diğer versiyonunu dikkate alalım ve yolumuza devam edelim.
10- Geryon’un Sığırlarına Çobanlık Etmek
Eurystheus, 10. görev olarak Herakles’in kendisine birkaç sığır getirmesini emretti. Buradaki aldatmaca ise şuydu: Sığırlar dünyanın sonunda duruyordu. Ayrıca bu sığırlar Geryon adlı üç başa ve altı kolla sahip, sığırlarını vermeye niyeti olmayan bir deve aitti. Fakat Geryon’a ulaşmak, Geryon’un kendisiyle başa çıkmaktan daha zordu. Herakles önce Libya Çölü’nü geçmek zorunda kaldı. Bu sırada sıcaktan o kadar gözü dönmüştü ki güneşe ok fırlattı; bu hareketi her nasılsa güneş tanrısı Helios’u harekete geçirdi ve Helios, Herakles’e bir kayık verdi. Sonunda Geryon’un adasına ulaşan Herakles, Geryon’un iki başlı bekçi köpeğinin kafasına bir darbe indirdi, aynısını sürünün çobanına da yaptı ve en sonunda tek bir zehirli oku Geryon’a fırlattı ve Geryon o anda öldü. Sığırları Eurystheus’a götürmek, onları ele geçirmekten daha zordu çünkü Hera sığırları ısırıp sürüyü dağıtmaları için at sinekleri gönderip durdu. Yani bu görev, bir görevden ziyade bir mücadeleydi.
11- Diomedes’in Kısraklarını Çalmak
Geryon’un sığırlarının aksine bu kısraklar merkezi bir yerde konumlanmıştı ve üç başlı bir dev tarafından korunmuyordu. Bu kısraklar, aşağılık biri olmasına rağmen sıradan bir ölümlü olan Diomedes’e aitti. Kısraklar ile ilgili sorun ise şuydu: Diomedes kısrakları insan eti yemeleri için yetiştirmişti ve genellikle misafirlerini kısraklara yem etmişti. Fakat korkutucu, insan yiyen atlarla mücadele etmek yerine Herakles, Diomedes’i ensesinden yakaladı ve yemeleri için kendi atlarının önüne attı. Atlar bu olaydan sonra tamamen sakinleşmişti. Kısacası Herakles, adamı saf dışı bıraktı ve daha sonra bir grup normal ata çobanlık etti. Bunu muhtemelen hepimiz yapabilirdik.
12- Girit Boğasını Yakalamak
Listedeki en son görev, Herakles’in 7. göreviydi. Girit boğası, Girit’i altüst etmesiyle ünlüydü; ayrıca muhtemelen yarı insan yarı boğa olan yaratık Minotaur’un da babasıydı. Girit boğasının en iyi özelliği ise vahşi olmamasıydı. Herakles’in tek yapması gereken şey boğanın arkasından gizlice yaklaşmak ve onu boyunduruk altına almak oldu; böylece boğayı ele geçirdi. Bu görevin sandığınızdan çok daha kolay olduğunu ise şimdi fark edeceksiniz: Boğa, Herakles ile birlikte Tiryns’e uysalca gitmekle kalmadı, kendisi Yunanistan anakarasına gitmek için Akdeniz boyunca yüzerken Herakles’in sırtına binmesine de izin verdi. Boğa, Herakles’e mükemmel bir yolculuk yaşattı. Buna görev demek haksızlık olur; bu görev değil, ücretsiz ulaşım!
Gizmodo. 17 Temmuz 2014.
Pantheon.org
You must be logged in to post a comment Login