Günümüzde tüm dünyada havai fişekler özel kutlamaların olmazsa olmazı. Havai fişeklerin Antik Çin’den Yeni Dünya’ya kadar uzanan yolculuğunda önemli ölçüde değişim gösterdiği bilinen bir gerçek.
Temelde barut maytabından ibaret olan ilk havai fişekler basit bir patlamadan öteye gidemezken, modern versiyonları çeşitli şekil, renk ve seslerle izleyenlere keyifli dakikalar sunuyor.
Antik çağlardan günümüze çeşitli amaçlarda kullanılan bu köklü icadın tarihine dalmadan önce, nasıl işlediğini anlamakta fayda var. Modern havai fişeklerin her birinde içinde barut ve düzinelerce küçük bölme bulunan bir tüp mevcuttur. Tüpteki bölmelerin her birine “yıldız” adı verilir. Bu yıldızlar 3-4 santim çapındadır ve Amerikan Kimya Derneği’ne göre içlerinde:
• Yakıt
• Oksidan ajan (Yükseltgen madde)
• Tutkal
• Renklendirme için metal tuzları veya metal oksitler barındırır.
Havai fişeklerin içinde ayrıca, barutu tutuşturmak için yakılan bir fünye de bulunur. Her bir yıldız havai fişek patlamasındaki bir noktayı oluşturur. Renklendiriciler ısıtıldığında, atomları enerji absorbe eder daha sonra fazla enerjiyi kaybederken ışık üretirler. Farklı kimyasallar farklı miktarda enerji ve farklı renkte ışık üretir.
(Antik Dünyadan 7 Yılbaşı Kutlaması)
Örneğin sodyum nitrat ısıtıldığında, sodyum atomlarındaki elektronlar enerjiyi absorbe eder ve uyarılır. Uyarılma azaldıkça elektronlar absorbe ettikleri enerjiyi salar, bu enerji mol (kimyasal maddeler için bir ölçüm birimi) başına yaklaşık 200 kilojuldür.
Amerikan Kimya Derneği’ne göre, bazı hava fişek renkleri aşağıdaki gibi yapılıyor:
• Mavi, bakır klorür bileşikleriyle
• Kırmızı, stronsiyum tuzları, stronsiyum karbonat ve lityum tuzlarıyla
• Mor, mavi renk veren bakır bileşikleri ve kırmızı renk veren stronsiyum bileşiklerinin karışımıyla
• Turuncu, kalsiyum tuzları ve kalsiyum klorürle
• Yeşil, baryum klorür ve diğer baryum bileşikleriyle
Çoğu tarihçi havai fişeğin Çin’de icat edildiğini düşünse de asıl ortaya çıkışının Orta Doğu’da veya Hindistan’da olduğuna dair iddialar da mevcut. Amerikan Piroteknik Güvenliği ve Eğitim Kurumu’na göre, MS 800 dolaylarında Çinli simyacıların güherçile, kükürt ve kömürü karıştırarak ham barut elde ettiklerini biliyoruz. Ancak, yapmaya çalıştıkları şey bu değildi. Aslında ebedi yaşam iksiri yapmaya çalışsalar da elde ettikleri şey tüm dünyayı değiştirdi. Ne yaptıklarını fark ettiklerinde, Çinliler oluşan patlamaların kötü ruhları kovacağına inandılar.
İlk havai fişekleri yapmak için, elde ettikleri barutu bambu filizlerine doldurup ateşe verdiler, böylelikle gürültülü bir patlama oldu. Daha sonra ise hava fişekler evrilmeye başladı. Bambu filizlerinin yerini kâğıt tüpler aldı, insanlar tüpü ateşe vermek yerine ince kâğıttan fünyeler yapıp fişeklere eklemeyi tercih ettiler.
10. yüzyıla gelindiğinde, barutu kullanarak bomba yapabileceklerini fark eden Çinliler düşman saflarına attıkları oklara maytap tutturmaya başladılar. İlerleyen 200 yıl içerisinde, havai fişekler bir okun yardımı gerekmeksizin düşmanlara fırlatılabilecek roketler haline geldi. Bu teknoloji günümüz havai fişeklerinde halen kullanılmakta.
1295’de, Marco Polo havai fişeği Asya’dan Avrupa’ya getirdi. (Smithsonian’a göre Avrupalılar barutlu silahlarla birkaç yıl öncesinde, Haçlı Seferi sırasında tanışmıştı) Daha sonra, 13. yüzyıl dolaylarında, barut ve yapına dair formüller diğer diplomatlar, kâşifler ve Fransisken misyonerler aracılığıyla Avrupa’ya ve Arabistan’a taşındı.
Batı, Doğu’dan gelen bu teknolojiyi bugün top ve tüfek olarak bildiğimiz çok daha güçlü silahlara doğru geliştirdi. Yine de Batıdaki insanlar havai fişeği silaha döndürülmüş şekliyle değil ilk haliyle kullanmayı tercih etti ve kutlamalarda havai fişeklere yer verildi. Ortaçağ İngiltere’sinde soytarılar kalabalıkları havai fişeklerle coşturuyordu.
İngiltere’de, krallar tebaalarını eğlendirmek için havai fişek gösterileri düzenliyordu. İlk kraliyet havai fişek gösterisinin VII. Henry’nin 1486’daki düğününde düzenlendiği düşünülüyor. 1685’de, II. James’in taç giyme törenindeki gösteri öylesine muhteşemdi ki havai fişekleri yapan ustaya şövalyelik verildi. Altta kalmayan Rus Çarı I. Peter, oğlunun doğumunu kutlamak için 5 saatlik bir havai fişek gösteri düzenlemişti.
Rönesans sırasında, tüm Avrupa’da piroteknik okulları bir bir baş göstermeye başladı. Bu okullarda istekli öğrencilere nasıl dikkatle tasarlanmış patlamalar oluşturacakları öğretiliyordu. İtalya’da, havai fişekler özellikle yaygındı, 1830’larda bu ülkedeki insanlar, havai fişeklerin parlaklığını artırmak ve yaratıcı şekiller oluşturmak için eser miktarda metal ve diğer malzemeleri birleştirdiler.
Nihayetinde daha renkli havai fişekler yaratmayı da başardılar. O zamana kadar, tüm havai fişekler turuncuydu. İtalyanlar çeşitli kimyasallardan oluşan karışımlar yaptı ve böylelikle modern versiyonlarına çok daha yakın havai fişek gösterileri düzenlediler. Kırmızı için stronsiyum, yeşil için baryum, mavi için bakır ve sarı için sodyum kullanılıyordu.
Avrupalılar Yeni Dünya’ya seyahat ederken havai fişeği de beraberlerinde götürdüler. Amerika’daki ilk havai fişek gösterisinin Kaptan John Smith tarafından 1608’de Jamestown, Virginia’da düzenlendiği söyleniyor. 4 Temmuz 1777’de, Kıta Kongresi’nin Bağımsızlık Bildirgesi’ni kabul edişinin birinci yılında, havai fişek bir Bağımsızlık Günü geleneği haline geldi.
John Adams’ın bir mektupta yazdığı gibi, bu gün “Amerika tarihinin en unutulmaz günü olacak”tı. “Bu günün gelecek nesillerce büyük bir yıl dönümü olarak kutlanacağına inanıyorum. Bu tarih, kıtanın bir ucundan diğer ucuna bugünden sonsuza dek gösteri ve geçit törenleriyle, şenlik ateşleriyle, havai fişeklerle resmi bir şekilde kutlanılmalı” diyen Adams tahmininde haklıydı, 1777’de başlayan gelenek halen devam etmekte.
Ancak, herkes havai fişek sevdalısı değildi. Bazı hilekârlar nedeniyle, 1731’de Rhode Island, havai fişek kullanımını zararlı sonuçlar doğurduğu gerekçesiyle yasakladı. 1890’larda, diğer bazı eyalet ve şehirler havai fişeklerin nasıl ve nerede kullanılacağına dair düzenlemeler yürürlüğe koydu. Günümüzde, birçok şehir ve eyaletin havai fişek kullanımını düzenleyen kendi yasaları var.
Hava fişek sanayisinde, Çin diğer tüm ülkelerden daha fazla hava fişek üretimi ve ihracatı yapıyor.
Live Science. 29 Ağustos 2018.
Stonehenge, İlk Çiftçi Toplulukları Birleştirmek İçin Yapılmış Olabilir
1453’te Ölen Son Bizans İmparatoru’nun Nadir Portresi Bulundu
2.700 Yıllık Assur Başkenti Horsabad’ta Yeni Keşifler Yapıldı
Göbeklitepe Aslında Ne Anlatıyor? Kimler, Neden, Nasıl Yaptı?
Afyon’da Homo erectus ve Neandertal İzleri: Yavuz Aydın Röportajı
You must be logged in to post a comment Login