Hatay’da bulunan ve üstünde “Neşeli ol, hayatını yaşa” yazdığı iddia edilen iskeletli mozaik çok yanlış yorumlanmış olabilir. Ayrıca mozaiğin duyurulan tarihlendirmesinin de yanlış olduğu iddia ediliyor.
Antakya’da bulunan “iskeletli mozaik” Türkiye basınında olduğu gibi dünya basınında da büyük bir yankı uyandırmıştı. Antiocheia Antik Kenti’nin bir mahallesinde üzerinde Grekçe “Neşeli ol hayatını yaşa” yazan bir mozaik bulunmuştu. Üzerinde Grekçe, ‘neşeli ol hayatını yaşa’ yazdığı belirtilen mozaiğin MÖ 3. yüzyıla tarihlendiği ve bir evin yemek salonuna ait olduğu belirlenmişti.
“Neşeli Ol, Hayatını Yaşa” Yazmıyor
Fakat basında büyük çapta yer alması üzerine mozaik hakkında çeşitli tartışmalar da başladı. Uzmanlar iskeletli mozaiğin üstünde “neşeli ol, hayatını yaşa” yazmadığını ve sadece “neşeli” yazdığını söylüyor. Öte yandan mozaiğin MÖ. 3. yüzyıla değil, MS. 3. yüzyıla ait olduğu belirtiliyor.
Grekçe okuyabilenler, yazılanların bu şekilde tercüme edilmemesi gerektiğini söylüyor. Mozaiğin üç sahneden oluştuğu, her sahnenin üzerindeki yazıların birbirini takip ettiği ama en sağdaki parçanın tahrip olduğu söyleniyor.
Mozaiğin düzgün bir şekilde yorumlanabilmesi için, yapılma bağlamı, mozaikte görülen betimlemelere ilişkin bilgi sahibi olunması gerektiği belirtiliyor. Mozaikte ΕΥΦΡΟΣΥΝΟΣ (euphrosynos) yani sadece “Neşeli” yazan mozaik hakkında tek bir kelimeden böyle bir cümle yorumu çıkarılması doğru bulunmuyor.
Çok daha önce bulunan iskeletli mozaiğin neden yayını yapılmadan alelacele basına duyurulduğu ise bilinmiyor.
İkinci Sahnenin Anlamı Bambaşka
Mozaiğin ikinci sahnesi hakkında yorumlarını paylaşan Römisch-Germanisches Zentralmuseum Tarih Müzesi’nde araştırma görevlisi Arkeolog Nikos Tsivikis:
“Mozaik olasılıkla MS. 2. ila MS. 4. yüzyıllar arasına yani Geç Roma Dönemi’ne tarihleniyor. Bu tarihlendirmeye dair en güçlü kanıt, ortadaki sahnedeki esas kişinin şeklinden gelir. Burada uzun bir tünik giymiş, eliyle bir sütunun üstündeki güneş saatine işaret ieden bir adam görüyoruz. Bu kişi ΤΡΕΧΕΔΙΠΝΟΣ ismi ile tanımlanıyor. Bu isim Yunanca “yemeğe koşan kişi” anlamına gelir. Bu sıfat Roma zamanlarında biliniyordu. Fakat bir bireyin ismi olarak, büyük ihtimallle MS 2.-3. yüzyıllarda edebi olarak oluşturuldu.
Geç Roma şair ve filozofu Alciphron mektuplarından birinde (3. mektuplar) Τρεχέδειπνος isimli birinin, akşam yemeği saatiniin daha erken gelmesi için güneş saatinin kollarını ileri alarak bir dolap çevirmeye çalışmasından bahseder. Bu da Antakya mozaiğiyinde aynen görülmekte. Bu durum da mozaiğin, Alciphron’un zamanından daha sonrasına tarihlendiğini gösteriyor.
Bu da benim görüşümce, tüm kompozisyona, daha ironik ve satirik olan başka bir anlam veriyor olablilir. “Ο ΕΥΦΡΟΣΥΝΟΣ ” (hayattan zevk alan) isimli, bir şarap amforası ve ekmek somunları arasında yatmış iskelet figürünün yine ironik bir anlamı olabilir: hayattan keyif alan bir ölü.”
2400 Yıllık Değil
2400 yıllık olduğu belirtilen mozaiğin stili, sergileme biçimi ve bağlamı gibi bazı nedenlerden dolayı bu tarihe ait olmadığı belirtiliyor. Mozaiğin olasılıkla MS. 2. ila MS. 4. yüzyıllar arasına yani Geç Roma Dönemi’ne tarihlendiği söyleniyor. Zira Roma döneminde zenginlerin yemek odalarında bu tür iskeletli mozaiklere daha önce de rastlanmıştı. Bunlara bir örnek de ünlü Pompeii’deki bir yemek odasında bulunmuş olan iskeletli mozaik.
You must be logged in to post a comment Login