Araştırmacılar Güneydoğu Asya’daki antik bireyler için ilk defa yapılan tüm-genom analizini tamamladılar. Araştırma, son 50.000 yıl boyunca bu bölgeye gelen üç ana göç dalgasının Güneydoğu Asyalıların genetik yapısını şekillendirdiğini gösteriyor.
Science dergisinde yayımlanan araştırma, Hindistan’ın doğusu ve Çin’in güneyi olarak tanımlanan Güneydoğu Asya’da arkeolojik, tarihsel ve dilbilimsel çalışmaları tamamlayıcı nitelikte.
Bu çalışma, Avrupa’ya ait çok sayıdaki antik DNA araştırmaları ile birlikte Yakın Doğu, Orta Asya, Pasifik Adaları ve Afrika’nın dahil olduğu diğer araştırmaları da kullanarak dünyadaki antik popülasyon dinamikleri hakkındaki hikayelerin önemli bir bölümünü aydınlatıyor.
Harvard Tıp Okulu’ndan David Reich’ın antik DNA laboratuvarında doktorası sonrası araştırmacı ve makalenin baş yazarı olan Mark Lipson “Dünyanın çok önemli bir bölümü artık antik DNA analizi için ulaşılabilir konumda” diyor. “O bölgede, geçmişte ve günümüzde yaşayanların genetik kökenlerine doğru bir pencere açılıyor.”
(Modern İnsanlar 73.000 Yıl Önce Güneydoğu Asya’daydı)
Uluslararası bir araştırma grubu tarafından yönetilen çalışmada 18 bireye ait kalıntılardan DNA elde edildi ve analizi yapıldı. Bu bireyler, yaklaşık 4.100 ila 1.700 yıl önce günümüz Vietnam, Tayland, Myanmar ve Kamboçya’sında yaşamış.
Bu araştırmada, ilk göçün yaklaşık 45.000 yıl önce yaşandığı ve avcı-toplayıcı olan insanları geldiği bulundu. Sonra, Neolitik Dönem’de, yaklaşık 4.500 yıl önce, Çin’den gelen büyük ölçüde bir insan akımı yaşandı. Bu insanlar, Güneydoğu Asya’ya çiftçiliği öğretti ve yerel avcı-toplayıcılarla karıştılar.
Günümüzde bu karışım soyundan gelen insanların Avustroasyatik dilleri konuşmaya yatkın olması, araştırmacıların kuzeyden gelen çiftçilerin ilk Avustroasyatik dili konuşan kişiler olduğunu ileri sürmesine neden oluyor.
(Fenikeli Kadınlar MÖ 1. Binyılda Konum Değiştiriyordu)
Viyana Üniversitesi’nden makalenin kıdemli eş-yazarlarından Ron Pinhasi “Güneydoğu Asyalı popülasyonlarını anlamak adına oldukça önemli olan bu çalışma, arkeoloji, genetik ve dilbilim arasındaki karmaşık bir ilişkiyi ortaya çıkarıyor.”
Bu araştırma, Tunç Çağı esnasında yine Çin’den başlayan ve yaklaşık 3.000 yıl önce Myanmar’a, 2.000 yıl önce Vietnam’a ve son 1.000 yıl içinde Tayland’a varan ardı ardına yaşanmış göçleri ortaya çıkardı. Bu göç hareketleri, günümüzdeki farklı dilleri konuşan gruplarla ilişkilendirilen farklı soyları tanımlayıcı nitelikte.
Üç atasal popülasyonun tanımlanması, avcı toplayıcılar, erken çiftçiler ve Tunç Çağı göçebeleri, Avrupalıların antik DNA çalışmalarında ortaya çıkan modeli yansıtıyor. Fakat tek bir farklılık var: Avrupa’daki atasal çeşitlilik, popülasyonlar birbirine karıştıkça azalırken Güneydoğu Asyalı popülasyonlarda ise çeşitlilik daha da arttı.
Harvad Tıp Okulu’nda genetik profesörü ve makalede kıdemli eş-yazarlardan biri olan David Reich “Bu üç atasal popülasyonun doğrudan soyundan gelenler hala bu bölgede yaşıyorlar ve buna Tayland, Malezya, Filipinler ve Andaman Adaları’nda yaşayıp önemli derece avcı-toplayıcı soyunu taşıyanlar da dahil” diyor. “Avrupa’da günümüzde yaşayan kimse küçük bir orandan daha fazla Avrupalı avcı-toplayıcı soyu taşımıyor.”
Reich çiftçilerin Avrupa’ya kıyasla daha yakın bir tarihte gelmesinin, yaklaşık 4.500 yıl önceye nazaran 8.000 yıl önce, Güneydoğu Asya’daki yüksek çeşitliliğin kısmen açıklayabileceği hipotezini kuruyor. Bu da demek oluyor ki popülasyonların birbirleriyle karışması ve genetik varyasyonun eşit olarak dağılması için çok daha az vakitleri vardı.
Yeni bulgular, her biri Güneydoğu Asya tarihinin temel geçiş dönemlerinde gerçekleşen birçok göç dalgasının bölgedeki genetik yapıyı şekillendirdiğini açık bir şekilde gösteriyor.
(Erken İnsanlar Süper Yanardağ Patlamasını Yakından Görmüş Olabilir)
Reich, “Çiftçilerin gelmesiyle yaşanan büyük popülasyon değişimi sürpriz değildi, fakat Tunç Çağı sırasında yaşayan değişimlerin büyüklüğü birçok kişinin tahmin edebileceğinden çok daha fazla.” diyor.
Aynı zamanda, Endonezya’nın batısında yaşayan insanların soylarının analizi sonucunca yapılan dilbilimsel çıkarımlar beklenmedikti.
Reich, “Kanıtlar gösteriyor ki batı Endonezya’daki ilk çiftçiler, Avustronezya yerine Avustroasya dilleri konuşuyordu” diyerek ekliyor. “Sonuç olarak, Avustronezya dilleri büyük ihtimalle daha geç geldi.”
Reich, batı Endonezya’dan gelen 4,000 yıl öncesine ve sonraki dönemlere ait fazladan örneklerin bu soruları cevaplayabileceğini söylüyor
Science Daily. 17 May 2018.
Makale: Mark Lipson, Olivia Cheronet, Swapan Mallick, Nadin Rohland, Marc Oxenham, Michael Pietrusewsky, Thomas Oliver Pryce, Anna Willis, Hirofumi Matsumura, Hallie Buckley, Kate Domett, Nguyen Giang Hai, Trinh Hoang Hiep, Aung Aung Kyaw, Tin Tin Win, Baptiste Pradier, Nasreen Broomandkhoshbacht, Francesca Candilio, Piya Changmai, Daniel Fernandes, Matthew Ferry, Beatriz Gamarra, Eadaoin Harney, Jatupol Kampuansai, Wibhu Kutanan, Megan Michel, Mario Novak, Jonas Oppenheimer, Kendra Sirak, Kristin Stewardson, Zhao Zhang, Pavel Flegontov, Ron Pinhasi, David Reich. Ancient genomes document multiple waves of migration in Southeast Asian prehistory. Science, 2018; eaat3188 DOI: 10.1126/science.aat3188
Harvard Medical School. “Scientists analyze first ancient human DNA from Southeast Asia: Results reveal three major waves of migration.” ScienceDaily. ScienceDaily, 17 May 2018. .
You must be logged in to post a comment Login