Arkeologlar Güney Fransa’da yer alan ve Ucetia olarak bilinen Antik bir Roma kentinde sürdürdükleri kazılarda, büyük bir binanın içinde görkemli mozaikler buldu. Bugüne kadar kentin sadece ismi biliniyordu ve yapılan kazılar büyüleyici eserlerin çıkmasını sağladı.
Yerel yetkililer, modern Uzes kentinin yakınlarındaki (Nimes yakınında) bir araziyi yatılı okul ve kantin inşa etmek için arazi satın aldıktan sonra Fransa devlet yetkilileri arkeologların bölgeyi incelemesini istedi. Böylece bölgedeki kazılar Ekim 2016’da başladı. Fransız Ulusal Korumacı Arkeolojik Araştırmalar Enstitüsü’nden (INRAP) Philippe Cayn liderliğindeki bir ekip, inşaat işlerinin arkeolojik kalıntıları yok etmeyeceğinden emin olmak için 4.000 m2’lik bir alanda kazılar başlattı. Bu süreçte araştırmacılar, Roma kenti Ucetia’nın gizemli geçmişine ışık tuttu.
Cayn, “Çalışmalarımıza başlamadan önce, Ucetia adı verilen bir Roma kentini, sadece Nimes’de yer alan bir stelde adı geçtiği için biliyorduk. Bu stelde ayrıca daha farklı 11 tane Roma kasabasının adı geçiyordu. Burası muhtemelen Nimes’in otoritesi altındaki ikincil bir kasaba olarak düşünmüştük ve birkaç mozaik parçası dışında hiçbir eser bulunamamıştı.” diyor.
Kentin, MÖ. 1. yüzyıldan, Geç Antik Çağ’a (MS. 7. yüzyıl) kadar aktif olarak yerleşim gördüğü, fakat 3. ve 4. yüzyıllar arasında nedeni bilinmeyen bir şeyden dolayı kesinti olduğu belirlendi. Ayrıca oldukça nadir olmasına rağmen Ortaçağ’dan kalma bazı yapılar da tespit edildi.
Ekip, Roma fethinden hemen önce yapılmış geniş bir sur ve birçok yapı keşfetti. Buluntular arasında, bir ekmek fırının yer aldığı bir oda var. Bu odaya, daha sonraki dönemlerde dolium (devasa bir seramik kap) yerleştirilmiş.
Bu yapılar, Utecia antik kentinin surlarının içinde duruyordu. İletişim yollarının karmaşık ağı ve binaların organizasyonu, buranın Roma kentinin merkezi olduğuna ve başka bir bölgede olmadığına işaret ediyor.
Ancak kentte keşfedilen en gösterişli buluntu, 250 metrekarelik sütunlu bir yapının içindeki bir odanın tabanını süsleyen mozaik döşemeydi. MS. 1. yüzyılın sonlarına kadar kullanıldığı düşünülen yapının içindeki mozaiğin, kentleşmenin erken aşamalarında yapıldığı düşünülüyor.
Arkeologlar, iki ana madalyonu çevreleyen geleneksel geometrik motiflerle süslü iki büyük mozaik tespit etti. Madalyonlardan biri, baykuş, ördek, kartal ve karaca gibi çok renkli hayvanlarla çevrili.
Cayn, “Bu mozaik, büyüklüğü, iyi korunma durumu, klasik geometrik şekilleri ve hayvanlarla birleşen motifleri nedeniyle çok etkileyici. Bu tip ayrıntılı mozaik döşeme, Antik Roma dünyasında 1. ve 2. yüzyıllarda sıklıkla görülür. Ancak bu mozaik, yaklaşık 200 yıl öncesine dayanıyor bu nedenle çok şaşırtıcı.” diyor.
Mozaiklerin ne çeşit bir yapının içinde bulunduğu hala kesinlik kazanmış değil. Binanın sütunlu olması, bunun bir kamu binası olduğunu düşündürüyor. Bununla birlikte arkeologlar, mozaik döşemenin, özel evin bir bölümünü oluşturduğu hipotezini henüz elemediler.
Cayn, “Bu kadar büyük bir binada yaşayan çok insan olmamıştır. Ama binanın sahibinin çok zengin olma ihtimali var. Muhtemelen, ziyaretçilerini etkilemek ve servetini göstermek için resepsiyon odasına mozaik yaptırmış olabilir.”
Bölgedeki kazılar 2017’nin Ağustos ayına kadar devam edecek.
IBTimes. 31 Mart 2017.
You must be logged in to post a comment Login