Guatemala ormanlarında gerçekleştirilen ileri teknoloji tarama çalışmalarıyla, 240 km’den fazla uzunluğa sahip ve tarihi MÖ 600’e uzanan antik bir yol ağı keşfedildi.
Bölgede bulunan yolların tarihi M.Ö. 600’e kadar uzanmakla birlikte bu yollar Batı Yarımkürede, devlet düzeyinde örgütlenebilmiş ilk toplumun temeli olarak görülmekte.
Bölgede gerçekleştirilen ileri teknoloji tarama çalışmaları sonucunda, Guatemala ormanlarında 240 km’den fazla uzunluğa sahip antik bir yol ağı keşfedildi.
Mayalar tarafından seyahat ve mal taşımacılığı için kullanılan yollar Orta Amerika’da kalan en büyük bakir tropikal orman alanı içerisinde, Guatemala’nın kuzeyindeki Peten Bölgesi’nde yer alan Mirador Havzası’nda tespit edildi.
Kan Krallığı olarak da bilinen El Mirador, Maya Uygarlığı’nın beşiği olarak düşünülür. MS 150 yılındaki terk edilişinden önce El Mirador, 2157 kilometrekarelik yüz ölçümü ile hem alan hem de nüfus açısından dünyanın en büyük kent devleti olma özelliğini taşıyordu. Orta Amerika’daki bilinen en büyük piramitlerin yer aldığı bölge, en az 1 milyon insana ev sahipliği yapıyordu.
Esasen, araştırmacılar bu yolların varlığını 1967’den, İngiliz Maya uzmanı Ian Graham, Mirador’daki bataklık bölgelerden geçen yolları gösteren bir harita yayınladığından beri, biliyorlardı. Günümüzde bölgeyi haritalamak için kullanılan lazer tabanlı uzaktan algılama sistemleri ise bu süper “otoyolların” muazzam sistemine bir ışık tutuyor.
Kısaca LIDAR olarak bilinen ve lazer darbeleri kullanılarak bir nesne veya bir yüzeyin uzaklığını anlamaya yarayan teknoloji sayesinde lazer ışınları saniyede 560.000 nokta hızla kalın orman bitki örtüsüne nüfuz edebiliyor ve taranan alanların 3 boyutlu görünümünü taklit eden ayrıntılı görüntüler üretiyor.
Las Vegas’taki Nevada Üniversitesi’nde arkeolog olan ve bu projede görev alan Arlen Chase, LİDAR’ın yeryüzünün yüzeyinden sekip yaprakların arasından geçerek, herhangi bir düzleme monte edilmiş bir bilgisayara geri dönen lazer darbeleri kullandığını söylüyor. Çoğu kişinin Orta Amerika’daki geçmiş deneyimleri temel alarak teknolojinin bu bölgede başarılı olamayacağını düşünmesine karşın Chase, bu sık orman örtüsünün altında hangi Maya yerleşimleri olduğunu belirlemek için bu teknolojinin kullanılabileceğine kesinlikle ikna olduklarını belirtiyor.
Utah Üniversitesi’nden arkeolog ve antropolog Richard D. Hansen liderliğindeki Mirador Havzası Projesi’ni yürüten ekip, bugüne kadar havza alanında 1100 kilometrekarelik bir bölgenin tarama ve analiz işlemlerini gerçekleştirdiler. Arlen Chase, tarama işlemleri sonunda elde ettikleri sonuçların en çılgın beklentilerinin de ötesinde olduğunu belirtiyor.
LIDAR ile elde edilen görüntüler sayesinde yapılar, tarımsal teraslar, piramitler, kanallar, ağıllar ve 17 yol ağı bütünüyle tanımlandı. 1990 yılından beri bu bölgede kazılar yapan Hansen, LIDAR teknolojisi ile inanılmaz boyutlara ve karmaşıklığa sahip olan bu yollar üzerinde detaylıca araştırma yapabilmeye olanak bulduklarını söylüyor ve Mayaların yol inşaat becerileri bakımından Romalılara rakip olduğunu belirtiyor.
Hansen bu yolların 40 metre genişliğe, 6 metre yüksekliğe ve bazı yerlerde 40 km uzunluğa sahip olduğunu ve bu yolların ortaya çıkışının Batı yarımkürede devlet düzeyindeki ilk topluluğun birlikteliğine izin verdiğini söylüyor. Hansen, bu yolların; yiyeceklerin, malların, ödeneklerin, orduların ve tüm sosyal, siyasi ve ekonomik araçların taşınımını mümkün kıldığını ve sistemin modern dünyadaki otoban, otoyol sistemleri ile benzer bir şekilde; toplulukların birleşmesini, homojen bir yapıya kavuşmasını ve merkezi hükümetlerin yönetimlerini kolaylaştırdığını belirtiyor.
Şüphesiz ki antik yol ağlarının keşfi Cuenca Mirador araştırmacılarına incelenmek üzere daha fazla Maya yerleşimi sunacak. Hansen ve meslektaşları, yeni bulguların, MS 150 yılının ardından Mirador Havzası medeniyetinin neden gerilediğinin anlaşılmasına yardımcı olacağına inanıyor. Bu medeniyetin çöküşü dünyanın dört bir yanındaki 34 üniversite ve kurumdan çeşitli araştırmacılar tarafından araştırılıyor.
Mirador Havzası’nın şu anda vahşi bir yaşam alanı olarak Guatemala Cumhuriyeti Meclisi tarafından korunması düşünülüyor. Antik yerleşim, Amerika’nın çevresel ve kültürel akciğerlerinden biri olarak kabul edilen Maya Biyosfer Rezervinin kalbinde yer almaktadır.
seeker.com. Rosella Lorenzi. 27 Ocak 2017.
You must be logged in to post a comment Login