UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Göbekli Tepe’nin üst çatısının tadilatı tamamlandı ve yeniden tüm gün ziyarete açıldı.
Göbekli Tepe Örenyeri, Üst Çatı Örtüsü Kaplama Projesi çalışmalarının sürdürülmesi ve ziyaretçilerin mağduriyet yaşamaması amacıyla 13 Ekim 2018’den itibaren her gün 08.00-12.00 saatleri arasında ziyarete açıktı ve saat 12.00’den sonra gerekli çalışmaların yapılması amacıyla ziyarete kapatılmıştı.
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Göbekli Tepe’nin iklimsel koşullardan etkilenmemesi ve ziyaretçilerin alanı daha rahat ziyaret edebilmesi amacıyla üst çatı örtülerinin yapımına 2016 yılının haziran ayında başlandığı ve 2018 yılında tamamlanarak mart ayında ziyarete açıldığı hatırlatıldı.
(Göbekli Tepe ile İlgili Tüm Merak Ettikleriniz: Jens Notroff Röportajı)
“Üst Çatı Örtüsü Kaplama Projesi” kapsamında, 13 Ekim 2018’de belirli saatlerde ziyarete açık bırakılan ören yerinde çalışmaların tamamlandığı vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi:
“Alanda zorunlu olarak devam eden tadilat nedeniyle 13 Ekim 2018 tarihinden itibaren alana ziyaretçiler saat 08.00 – 11.45 saatleri arasında alınmış olup, alandaki çalışmalar 15 Kasım itibarıyla tamamlanmıştır. Alana ziyaretçiler bu tarihten itibaren haftanın 7 günü rutin ziyaret saatleri olan 08.00-16.30 arasında kabul edilecektir.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı da sosyal medya hesabında, Göbekli Tepe Ören Yeri’nin yeniden tüm gün ziyarete açıldığı bilgisini paylaştı.
Kazıların başladığı 1995 yılından itibaren uygarlığın kökeni hakkındaki görüşleri değiştiren Göbekli Tepe, belki de tüm insanlığın tarihini baştan yazabilecek bir öneme sahip. Hayvan figürleriyle yontulmuş taşları ve T biçimli sütunlarıyla 12.000 yıllık dairesel yapılar, tarım devriminden ve hatta çanak çömlek yapımının icadından bile daha eski.
(Göbekli Tepe’de Kafatası Kültüne Dair Yeni Kanıtlar Bulundu)
Uzmanlar daha önce, avcı-toplayıcıların yerleşik düzene geçip tarım yapması sonucu anıtsal alanların yapıldığını düşünüyorlardı. Fakat tarıma geçilmeden önce avcı toplayıcı insanlar tarafından inşa edilen Göbekli Tepe, tüm bu düşünce sistemini altüst etti.
Göbekli Tepe’deki T biçimli dikilitaşların en büyüğünün ağırlığı 16 tonu aşıyor. Bu taşları yontmak ve yakındaki taş ocağından taşımak, çok sayıda insan ve hepsini doyuracak miktarda yiyecek gerektiren zorlu bir organizasyon gerektiriyor.
Burada şimdiye kadar yapılan kazılarda bu insanların yerleşik bir hayat sürdüğüne dair bir kanıt bulunamadı. Bu yüzden Göbekli Tepe’nin dönemsel bir toplanma ve şölen yeri olduğu düşünülüyor.
You must be logged in to post a comment Login