Metiochus ve Parthenope Mozaiği, 1993 yılında Zeugma Antik Kenti’nde yer alan bir Roma villasında ortaya çıkarıldı.
MS 2. ila 3. yüzyıllara tarihlenen eser, günümüzde Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergileniyor.
Kurtarma kazılarında bulunduğunda Metiochus ve Parthenope’nin üst kısımları çoktan yağmalanmıştı. 2000 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde özel bir koleksiyonda yeniden ortaya çıktılar, ardından Türkiye’ye getirilerek mozaik tabandaki orijinal konumlarına yeniden yerleştirildiler.
Muhtemelen evlilik odası olarak hazırlanmış küçük bir özel kabul odasında bulunan mozaik taban, romantik bir hikayeyi anlatan antik bir metinde bahsedilen bir çift olan Parthenope ve Metiochus’u tasvir ediyor.
Metiochus’un sağ omzunun dik duruşu ve tuniğinin sağ omzuna doğru uzanan kıvrımları, Parthenope’nin yüzüne bakarken elinin sırtında olduğunu gösteriyor. Bu arada Parthenope, tuniğinin kolundan aşağı kaymasına izin vererek sol omzunu Metiochus’a doğru çıplak bırakıyor.
Mozaikteki olay örgüsü ile ilgili iki görüş bulunuyor. Görüşlerden birine göre mozaikteki sahne, Parthenope ve Metiochus’un hikayenin başlarında Samos Kralı Polykrates’in sarayında düzenlediği sempozyumda birbirlerini gördükleri an olarak kabul ediliyor.
Bir diğer görüşe göre ise, zemininde sahnenin tasvir edildiği odanın işlevi ve arkeolojik kanıtlar göz önüne alındığında, sahnenin büyük olasılıkla çiftlerin ilk fiziksel temasını ve tüm hikayenin kayıp Yunanca versiyonundaki son bölümünü tasvir ettiği düşünülüyor.
Mitolojik hikayeye göre; Metiochus, Miltiades’in en büyük oğludur. Ancak üvey annesi Hegesipyle, kendi çocukları lehine ona karşı komplo kurar. Böylece arkadaşı Theophanes ile birlikte evinden kaçar ve uzak akrabası Polykrates’in Sisam’daki sarayını arar. Orada Hera tapınağında Polykrates’in kızı Parthenope ile tanışır ve anında aşık olurlar. Polykrates, Metiochus’u bir sempozyuma davet eder. Bu etkinlikte aşk üzerine yapılan tartışmalar, Yunanca metnin günümüze ulaşan ana bölümünü oluşturuyor.
You must be logged in to post a comment Login