Antik Karya ve Likya’nın kesişim noktasında yer alan Fethiye Körfezi’nin derinliklerinde MS 3. yüzyıla ait Rodos gemisi batığı keşfedildi.
“Türk Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras” kapsamında Fethiye Körfezi derinliklerinde milattan sonra 3. yüzyıla tarihlenen Rodos gemisi batığı bulundu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden bilim insanları tarafından yürütülen araştırmalarla Fethiye kıyılarının su altı kültür mirası haritalandı.
(İlgili: Elgin Mermerlerini Taşıyan Batıkta Osmanlı Sikkeleri Bulundu)
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdür Vekili Doç. Dr. Harun Özdaş başkanlığında farklı disiplinlerden bilim insanlarının oluşturduğu bir ekiple yürütülen çalışmalar sırasında milattan sonra 3. yüzyıla ait bir Rodos batığı bulundu.
Su altındaki 28-38 metrelik yamaçta üç yığın halinde keşfedilen batıkta, ticari ürünlerin taşınmasında kullanılan amforalara rastlandı.
Batığın, Roma Dönemine ait son Rodos batığı olduğu belirlendi. Araştırma sonuçları, Türk Arkeoloji ve Etnografya dergisinde yayımlanarak bilim dünyasına duyuruldu.
Ana kargosu amforalardan oluşuyor
“Türk Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras” kapsamında Türkiye denizlerinde su altı kültür mirasınının haritalandırıldığı çalışmalar boyunca, Akdeniz’e açılan coğrafyada Fethiye Körfezi’ne ayrı önem veriliyor.
“Çalışmamızın en önemli buluntusunu Fethiye Karaburun Rodos batığı oluşturuyor. Milattan sonra 3. yüzyılın sonuna tarihlediğimiz bir batık ve ana kargosunu amforalar oluşturuyor.”
Roma dönemine ait en geç tarihli Rodos batığı
Özdaş, su altı araştırması sırasında kıyıdan yaklaşık 20 metre uzaklıkta yığınlar tespit ettiklerini söylüyor:
“Buluntular 28 metre derinlikte döküntüler halinde başlıyor ve 30-38 metrelik bir yamaçta yığın karşımıza çıktı. Mahmuz kulplu amfora formu, Rodos’un son üretimini göstermekte. Milattan sonra 3. yüzyıldan sonra bu amforaların üretimi duruyor. Türkiye kıyılarında bu döneme tarihlenen tek batık örneği, dolayısıyla Roma Dönemi’ne ait en geç tarihli Rodos batığına ulaştığımızı söyleyebiliriz.”
Ürünler Rodos’a taşınıyordu
Geminin ahşap aksamının erimesi nedeniyle batığın amfora yüklerinden oluştuğunu anlatan Özdaş, fırtına nedeniyle batmış olabileceğini düşündükleri ticaret gemisinin 20-30 metre uzunluğunda olduğunu tahmin ettiklerini söylüyor.
Dönemin ticaret gemilerinde kaptan dahil 6 kişilik mürettebatın görev yaptığını belirten Özdaş, Rodos’un o tarihte büyük bir ana liman olduğunu, adalar dışında Anadolu ana karasındaki coğrafyayı da kontrol ettiğini söylüyor.
Özdaş, “Bulduğumuz batıktaki Rodos amforaları da büyük ihtimalle Fethiye Körfezi bölgesinden ürünler. Tarımsal üretimler paketlendikten sonra Rodos’a taşınmaktaydı. Buradan da Akdeniz ülkelerine, Avrupa kıyılarına gönderiliyordu.” diye konuştu.
Önümüzdeki sezon çalışmalar devam edecek
Fethiye Körfezi’nde aynı zamanda bir demirleme alanı bulundu. Yüzden fazla çapanın bulunduğu bölge, 4.000 yıllık kullanımı gösteriyor.
“Türk Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras” kapsamında Ege kıyılarında yaklaşık 40 batık tespit edilerek kayıt altına alındı.
Dr. Öğretim Üyesi Nilhan Kızıldağ, Samet Harmandar, İrfan Yıldız ve Deniz Can’ın da görev aldığı arkeolojik su altı araştırmalarımız Sualtı Kültür Mirası ve Denizcilik Tarihi Merkezi-SUDEMER bünyesinde önümüzdeki sezonda da yürütülecek.
You must be logged in to post a comment Login