Yapılan araştırma, timsahların bir zamanlar hızlı evrimin bir sonucu olarak hem karada hem de okyanuslarda farklı adaptasyonlar geliştirdiğini ortaya çıkardı.
Modern timsahlar nehirlerde, göllerde ve sulak alanlarda yaşayan yırtıcılardır; dikkat çekici burunları ve güçlü çeneleri ile yakaladıkları balıklar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler ile beslenirler.
Ne var ki Proceedings of the Royal Society B adlı dergide yayımlanan yeni çalışma, antik timsahların bir zamanlar hızlı evrim nedeniyle çok daha çeşitli olduklarını gösteriyor.
Henüz dinozorların yeryüzünde dolaştığı dönemlerde bazı timsahlar, okyanuslardaki yaşama ayak uydurmak için yunuslarınkine benzer çeneler geliştirdiler; diğerleri ise hızlı hareket eden otoburlar olarak karada yaşamaya devam ettiler.
(Timsahlar da Kertenkele gibi Kuyruk Yenileyebiliyor)
Araştırmacılar, timsahların ve onların soyu tükenmiş akrabalarının 230 milyon yıllık geçmişini kapsayan fosillerin de dahil olduğu 200’den fazla kafatası ve çene üzerinde çalıştılar. Türler arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmak için bu kemiklerdeki şekil değişikliklerini araştırdılar ve timsah gruplarının zaman içinde hangi hızla değişim gösterdiklerini incelediler.
Anlaşıldı ki -yunus benzeri thalattosuchia ile karada yaşayan küçük notosuchia’nın da dahil olduğu- soyu tükenmiş bazı timsah grupları, milyonlarca yıl boyunca çok hızlı bir biçimde evrimleşmişti ve günümüzde başka hayvan grupları -özellikle de memeliler- tarafından işgal edilen nişlere doğru genişlerken kafataslarında ve çenelerinde önemli değişiklikler geçirmişti.
Ayrıca araştırma, crocodilia takımının günümüzde yaşayan tek üyeleri olan timsahların, krokodillerin ve gavyallerin, soyu tükenmiş fosil gruplarından çok daha istikrarlı olduklarını ve son 80 milyon yıl boyunca ölçülü bir biçimde evrimleşmeye devam ettiklerini gösterdi; fakat evrimlerinde bir yavaşlama yaşandığına dair herhangi bir kanıta rastlanmadı ve artık “yaşayan fosiller” oldukları görüşü de rafa kaldırıldı.
Bristol Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi’nde kıdemli araştırma görevlisi olan ve çalışmanın başyazarlığını üstlenen Dr. Tom Stubbs, “Timsahlar ve ataları, biyoçeşitliliğin yükselişini ve düşüşünü anlamak açısından inanılmaz bir grup.” diyor. “Günümüzde yalnızca 26 timsah türü var ve bunların çoğu birbirine fazlasıyla benziyor. Bununla birlikte, özellikle de beslenme araçları bakımından şaşırtıcı varyasyonlara sahip birçok fosil tür bulunuyor.”
Araştırmanın ortak yazarı, Bristol Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Armin Elsler ekliyor: “Oldukça gelişmiş yeni yöntemler sayesinde gruplar arasında zaman içinde gerçekleşen evrimleşme hızındaki farklılıkları test edebileceğiz.”
Uzun bir süredir, habitatta ve beslenme düzeninde meydana gelen ani değişimlerin hızlı evrimi tetiklediği düşünülüyordu fakat bu duruma dair örnekler, genelde yalnızca günümüzde büyük bir çeşitlilik barındıran -kuşlar, memeliler ve balıklar gibi- gruplarda tespit ediliyordu. Bu çalışma sayesinde bu eğilim, ilk kez zengin fosil geçmişine fakat düşük modern çeşitliliğe sahip bir grupta, timsahlarda görüldü.
Harvard Üniversitesi Organizma ve Evrim Biyolojisi Doçenti Dr. Stephanie Pierce, şöyle söylüyor: “Antik timsahların baş döndürücü bir şekil cümbüşü sergilediğini görüyoruz: Karada koşmaya, suda yüzmeye, balık yakalamaya ve hatta bitkileri çiğnemeye adapte olmuşlardı. Çalışmamız, bu oldukça farklı yaşam şekillerinin çok hızlı evrimleştiğini gösteriyor. Bu sayede antik timsahlar hızlıca yayıldı ve farklı ekolojik nişlerde milyonlarca yıl boyunca hüküm sürdü.”
Bristol Üniversitesi’nden Profesör Michael Benton ekliyor: “Modern timsahların neden bu kadar sınırlı adaptasyonlar geliştirdiklerini bilmiyoruz. Yalnızca günümüzde yaşayan türleri ele alsaydık soğukkanlı oldukları için veya anatomilerinin şekli nedeniyle yaşam şekillerinin kısıtlandığını söyleyebilirdik.”
“Şunu belirtmek gerekiyor ki fosil kaydı, antik timsahların hem karada hem de okyanusta yaşayan çok sayıda türünün sahip olduğu inanılmaz yetenekleri gözler önüne seriyor. Belki de bu türlerin başarılı olmasının tek sebebi, dünya iklimlerinin bir zamanlar günümüzden daha sıcak olmasıydı.”
University of Bristol. 23 Mart 2021.
Makale: Stubbs, T. L., Pierce, S. E., Elsler, A., Anderson, P. S., Rayfield, E. J., & Benton, M. J. (2021). Ecological opportunity and the rise and fall of crocodylomorph evolutionary innovation. Proceedings of the Royal Society B, 288(1947), 20210069.
You must be logged in to post a comment Login