9.500 yıl önce Eriha’da yaşayan bir adamın yüzü, kapsamlı analizlere dayanarak yeniden canlandırıldı. Bu yeni alçı modeli, Filistin’de 9.500 yıl önce yaşamış seçkin bir adamın yüzüne doğrudan bakmamızı sağlıyor.
9500 yıl önce yaşamış adamın kimliği hala bilinmiyor, ancak araştırmacılar, bu adamın belki de topluluğunun saygıdeğer bir yaşlısı olarak seçkin statüde olabileceğini düşünüyor. Eriha Kafatası, 1953’te Batı Şeria’daki Ürdün Nehri yakınlarındaki Filistin Toprakları’nda bulunan Eriha’daki kazılar sırasında İngiliz arkeolog Kathleen Kenyon (1906-1978) tarafından keşfedilen yedi kafatasından biriydi. Diğer kafatasları daha sonra dünyanın farklı bölgelerindeki müzelere götürüldü.
British Museum’dan Alexandra Fletcher, “O öldüğünde kesinlikle yaşlı bir bireydi ancak tam olarak kafatasının ya da onunla birlikte gömülmüş olan diğer kafataslarının neden sıvadığını bilemiyoruz. Bu bireyler hayattayken, öldükten sonra hatırlanmalarını gerektirecek bir aşamaya ulaşmış olabilirler.” diyor.
Doğal Tarih Müzesi’ndeki Görüntüleme ve Analiz Merkezi, Eriha Kafatası’nın bir mikro-CT taramasını tamamladı ve 3 boyutlu bir dijital modelin oluşturulmasını sağladı. Bu taramalar sayesinde sıvalı kafatasının ilk kez damağının şekli, elmacık kemikleri, kaş kemeri ve göz yuvaları gibi gizli alanlar ortaya çıktı.
Araştırmacılar, öncelikle kafatasında çenenin olmadığını tespit etti. Daha sonra adamın dişlerini kırdığı ve çürükleri olduğu, yetişkinlik döneminde burnunu kırdığı, ancak ölmeden önce iyileştiği tespit edildi. Son olarak bu bireyin bebeklikten itibaren kafatasının yeniden şekillendirilmesi için bazı uygulamalar geçirdiği anlaşıldı.
Fletcher, “Kafatası şekillendirme adeti, yakın zamana kadar bile birçok toplum tarafından uygulanan bir yöntem. Bazı modern kültürlerde bile kafatası şekillendirme uygulaması, bir kişinin daha “güzel” görünmesini sağlamak amacıyla yapılıyor. Bu kişide ise, diğerlerinden farklı olarak kafatası yukarıya doğru değil, yanlara doğru uzatılmış. Sanırım Eriha’da güzel görünmek böyle oluyordu.” diyor.
Kafatası şekillendirme, onunla birlikte bulunan diğer kişilerin de elit bir statüye sahip olduğuna işaret ediyor.
Açıkça anlaşılıyor ki, öldüğünde kalıntılarına özel bir özen gösterilmişti. Birisi o öldükten sonra kafatasında bir delik açmıştı. Kafatası sıvanmadan önce, sıvanın çökmesini önlemek için kafatasının içine toprak doldurulmuştu.
Fletcher, “Alçının altındaki insan kafatasından DNA çıkarabilseydik, şu anda bu kişinin saç ve göz rengini bulabilmemiz çok zordu. Çok zor diyorum çünkü bu kadar eski bir insan kalıntısındaki korunmuş DNA, herhangi bir bilgi elde etmek için çok zayıf olabiliyor.” diyor.
Fletcher, kafatasının üst çenesinde yer alan bir dişten DNA almayı deneyebileceklerini fakat bu işlem sırasında tüm kafatasının parçalanabileceğini belirtiyor. Fakat teknoloji ve bilim ilerledikçe, yakın bir gelecekte bu işlemin de hiçbir zarar vermeden yapılabileceğini ekliyor.
Eriha Adamı’nın yeni yapılan yüz rekonstrüksiyonu, “Creating an ancestor: the Jericho Skull (Bir Atayı yaratmak: Eriha Kafatası)” isimli sergi ile British Museum’da 19 Şubat 2017 tarihine kadar sergilenecek.
Seeker.com
You must be logged in to post a comment Login