Endonezya Adalarındaki İnsanlar Geçimini Nasıl Sağladı?

İnsanlar uzak Endonezya adasına en az 18.000 yıl önce geldi ve en az 10.000 yıl boyunca orada başarılı bir şekilde geçimlerini sağladı.

C: ANU

Uzak bir Endonezya adasındaki mağaralarda bulunan tarih öncesi baltalar ve boncuklar, buranın son buzul çağı sona ererken yaşayan denizciler için çok önemli bir geçiş noktası olduğunu gösteriyor.

PLOS ONE’da yayımlanan keşif, insanların tropik Obi Adası’na en az 18.000 yıl önce geldiklerini ve en az 10.000 yıl boyunca orada başarılı bir şekilde geçimlerini sağladıklarını gösteriyor.

Ayrıca bu keşif, binlerce yıl önce adalardan geçen bir göç olduğunu destekleyen ilk doğrudan arkeolojik kanıt olabilir.

(Endonezya’da 26.000 Yıllık Taşınabilir Sanat Eseri Bulundu)

Nisan 2019 başlarında bölgeye giden arkeologlar, Endonezya’nın Maluku Utara eyaletindeki Obi’yi araştıran ilk arkeologlar oldular.

Araştırmacılar burada, keskin kenar elde etmek amacıyla hammaddeyi kumtaşı gibi pürüzlü bir malzemeye sürterek yapılan baltaların doğu Endonezya’daki en eski örneği buldular. Bu baltalar, muhtemelen ormanı temizlemek ve kanolar yapmak için kullanılıyordu.

Taş baltalar, ormanı temizlemek ve kano yapmak için çok önemli aletlerdi. C: ANU

Keşifler, Obi’de yaşayan tarih öncesi insanların hem karada hem de denizde ustalaştıklarını, yağmur ormanlarında yoğun bir şekilde avlandıklarını, deniz kenarlarında yiyecek aradıklarını ve hatta muhtemelen adalar arasında seyahat edebilmek için kanolar yaptıklarını gösteriyor.

Araştırma, insanların Asya anakarasından Endonezya takımadaları yoluyla ve bir zamanlar Avustralya ile Yeni Gine’yi birbirine bağlayan tarih öncesi kıta olan Sahul’a ilk olarak nasıl ulaştığını öğrenmek için yapılan bir projenin parçası.

Adalar arası geçiş

Araştırmacılar tarafından yapılan son modeller, kuzeydoğu Endonezya’daki küçük adaların, özellikle Obi’nin, yaklaşık 65.000-50.000 yıl önce, kuzey Sahul’a doğru (günümüzde Yeni Gine) ilk yolculuklarında insanların kullandıkları en olası “atlama taşları” olarak tanımladı.

Obi adasının konumunu ve ekip tarafından kazılan alanları v bölgenin deniz seviyesinin daha düşük olduğu coğrafyayı gösteren bölge haritası.

Wallacea adı verilen bu bölgeden göç etmek, birden fazla deniz geçişi gerektiriyordu. Bu devasa takımadalar, insanların bilinçli olarak uzun deniz yolculuklarına çıktıkları ilk bölge olarak insanlık tarihinde büyük bir öneme sahipler.

Daha önceki araştırmalar, Obi adası da dahil olmak üzere kuzey Wallacea adalarının göç için en uygun güzergah olduğunu gösterdi. Ancak bu teoriyi desteklemek için, bu bölgede yaşamış insanlara dair arkeolojik kanıtlara ihtiyaç vardı. Bu nedenle araştırmacılar, erken iskanın kanıtlarını ortaya çıkarabilecek mağara alanlarını aramak için Obi’ye gittiler.

Taş aletler ve eserler

Obi’nin kuzey kıyısındaki Kelo kasabasının iç kesimlerinde, kazı için uygun iki kaya sığınağı bulundu. Kelo yöresi halkının izni ve yardımı ile her sığınakta küçük bir test kazısı yapıldı.

Araştırma ekibi, Obi’deki Hindistan cevizi ağaçlarının oradayken. C: ANU

Araştırmacılar, bazıları yaklaşık 14.000 yıl öncesine tarihlenen balta parçalarını içeren çok sayıda eser buldular. Kelo’daki en eski baltalar istiridye kabukları kullanılarak yapılmıştı. Bu baltalar, yakınlardaki GeBe adasından kuzeydoğuya kadar, bu bölgenin başka yerlerinde de bulunuyordu. Bu aletlerin geleneksel olarak, bölge halkı tarafından kano yapımında kullanıldığı biliniyor. Obi baltalarının da kano yapımında kullanılmış olma ihtimali yüksek.

Deniz kabukları ve taş alet yongalarının olduğu Kelo 6 bölgesindeki en erken tabaka, Obi’de 18.000 yıl önce insan yaşamına ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Şu anda adaya hakim olan hava daha kuru ve daha sıcak, fakat geçmişte yağmur ormanlarının daha sıkı ve yoğun olduğu düşünülüyor. Deniz seviyesi ise yaklaşık 120 metre daha aşağıdaydı, yani Obi, Bisa adasını ve yakınlardaki diğer adaları da kapsayan çok daha büyük bir adaydı.

Yaklaşık 11.700 yıl önce, son buzul çağı sona erdiğinde, iklim önemli ölçüde daha sıcak ve daha nemli hale geldi. Bu da Obi’nin ormanlarını daha gür hale getirdi. Belki de bunun, araştırmacıların deniz kabukları yerine, taştan yapılmış baltaların ilk kanıtını gördükleri zamana denk gelmesi tesadüf değildi. Bu değişim, muhtemelen giderek yoğunlaşan yağmur ormanlarının temizlenmesi için artan, ağır emek kullanımlarına yanıt olarak gelişmişti. Taştan keskin kenar elde etmek deniz kabuğuna göre daha uzun sürse de daha sert malzeme olduğu için kullanım süresi daha uzun oluyordu.

Kelo yakınlarında yerde bulunan taş baltalar. Ölçek: 1 cm. C: Shipton et al 2020

Kelo mağaralarında bulunan kemiklere bakılırsa, burada yaşayan insanlar, bugün Obi’de yaşayan opossum benzeri bir hayvan olan Rothschil cuscus avlıyordu. Orman genişledikçe insanlar, orman alanlarını temizlemek ve avlanmayı daha kolay hale getirmek için baltalar kullandılar.

Bu bölgede bulunan ve Yeni Gine’de de kullanıldığı bilinen volkanik taştan yapılmış uzun süre keskin kalan baltaların, iklim değişikliği yaşanan bu zaman diliminde ortaya çıkması da tesadüf değildi.

Ayrıca, Obi adası içerisinde bilinen bir hammadde kaynağı olmadığı için başka bir yerden getirilmiş olması gereken obsidyen ve Kelo mağaralarında daha önce güney Wallacea’daki adalarda benzeri bulunan türden deniz kabuğundan boncuklar bulundu. Bu da Obi adasındakilerin rutin olarak diğer adalara seyahat ettiği fikrini destekler nitelikte.

Terk mi edildi, yer mi değiştirildi?

Kazılar, insanların Kelo mağaralarında 10.000 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde yaşadığını gösteriyor. Ancak daha sonra, yaklaşık 8.000 yıl önce her iki yerleşim de terk edilmişti.

İnsanlar Obi’yi tamamen terk mi ettiler yoksa adanın başka bir yerine mi taşındılar? Belki de orman o kadar büyüdü ki baltalar (taş olanlar bile) yoğun çalılıklarla baş etmek için yeterli olmadı. Belki de insanlar basit bir şekilde kıyıya yerleştiler ve balıkçı oldular.

Mağara tabanındaki deniz kabuğu parçaları. C: ANU

Sebep ne olursa olsun, Kelo barınaklarının bu zamandan sonra, çanak çömlek ve metal eşyaları olan insanlar tarafından yeniden iskan edildiği yaklaşık 1000 yıl öncesine kadar, kullanımına dair hiçbir kanıtımız yok.

Araştırmacılar önümüzdeki yıl, Covid-19 izin verdiği sürece, bazı kıyı mağaralarını kazmak için Obi’ye dönerek bu soruların bazılarının yanıtlarını bulacağını umuyor.


Australian National University. 20 Ağustos 2020.

Makale: Ceri Shipton et al. (2020). Early Ground Axe Technology in Wallacea: The First Excavations on Obi Island. PLOS ONE.

İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi mezunu. Aynı okulda Tarihöncesi Arkeolojisi bölümünde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login